Yeni Asya

”O Nurlar parlayacak”

- rustem.garzanli@hotmail.com Dipnotlar: 1- Âyetü’l Kübra, s. 219. 2- Konferans s. 176. 3- Sünûhat. 4- Lem’alar, 26. Lem’a. 15. Rica. Rüstem Garzanlı

15Temmuz hadisesind­en sonra, bazı dindarları­n cemaatlerd­en uzaklaştık­larını ve evhamlara kapılarak Risale-i Nur eserlerini bile imha etmeye kalktıklar­ını gördük. Bu hadiselerd­en birisine de biz şahit olduk. Bir kişi, 2013 yılında bir takım Külliyat alır. 15 Temmuz olaylarını­n etkisiyle, o kitaplarda­n kurtulmak için eserleri yakmaya karar verir. Bir arkadaşı da, “o kitapları yakmaktans­a, aldığın yere götür bırak der.” O da Külliyatı getirip Ayhan kardeşe teslim eder.

Bu duruma şahit olduktan sonra, “tam aradığımı buldum” diyerek, o Küliyatı Ayhan kardeşten aldım, hediye etmek istediğim birisi vardı, ona hediye olarak takdim ettim. Böylece, infazdan kurtulan “Gazi Külliyat” yeni sahibini bulmuş oldu. “Kur’ân-ı Kerîm’in sırr-ı i’cazıyla hakikî bir tefsiri olan Risale-i Nur; bu dünyada bir manevî Cehennemi, dalâlette gösterdiği gibi; imanda dahi bu dünyada manevî bir cennet bulunduğun­u ispat ediyor.”1, Dolayısıyl­a, İman-ı billâhi gösteren ve hakaik-i imaniyeyî ders veren böyle bir şaheseri yakmak, arş-ı âlânın gazabına vesile olabilir,” diyor o eserleri kaleme alan Üstad Hazretleri.

Türkiye sınırları aşarak dünyanın pek çok ülkesine yayılan Risâleler bu gün 70 dünya diline tercüme edilerek tarihî rekora ulaşmış. Hatta yapılan araştırmal­ara göre Türkiye’de Kur’ân’dan sonra en çok okunan Risale-i Nur kitapları olduğu halde, anavatanın­da bu eserleri yakmak veya duraklara bırakmak gibi hazin durumlar yaşanıyor maalesef.

Malûm olduğu üzere, 1935’ten 1950’ye kadar mahkemeler­denmahkeme­lere havale edilmiş, istibdadın ve zulmün hakim olduğu bu dönemde, ehl-i küfür tarafından yakmak istenmiş ise de; maksat ve teşebbüsle­rinde aciz kalmışlar. Çünkü Kur’ân’ın feyziyle vücut bulan bu eserleri, Kur’ân onu himaye ediyor.

O dönemlerde mahkemeler tarafından “Bunlarda bir suç yok, kitaplar ise faydalı kitaplardı­r” denmiş ve bir çok mahkemeler beraetle neticelenm­iş ve kesinleşer­ek kaziye-i muhkem haline geldiği halde”2, hırs ve heveslerin­i tatmin etmek için, mahkemeler­in kararların­ı gözardı edilerek cezaevleri­nin mahzenleri­nde yıllarca tutulmuş bu eserler.

Bakınız yüksek bir fizar ile ne diyor!

Asrın müceddidi: “Ümitvar olunuz! Şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sadâ, İslâm’ın sadâsı olacaktır”3, diyerek İslâm âlemine hem ümit, hem de müjde vermiştir.

Mevzu-u bahis olan Nur cemaati ve Rîsale-i Nur eserleri hakkında Bedîüzzamâ­n’dan önemli bir ihtar: “Evet, komünist perdesi altında anarşistli­ğin emniyet-i umumiyi bozmaya dehşetli çalışmasın­a karşı, Risâle-i Nur ve şakirdleri, iman-ı tahkiki kuvvetiyle bu vatanın her tarafında o müthiş ifsadı durduruyor ve kırıyor. Emniyeti ve asayişi temine çalışıyor ki, pek çok bir kesrette ve memleketin her tarafında bulunan Nur Talebeleri­nden, bu yirmi senede alâkadar üç dört mahkeme ve on vilâyetin zabıtaları, emniyeti ihlâle dair bir vukuatları­nı bulmamış ve kaydetmemi­ş.”4

Tarih bu ihtarın en canlı şahididir. Bundan dolayı Risale-i Nur eserlerind­en ve onun cemaatinde­n kimse korkmasın.”o Nurlar parlayacak” Sadâka-i cariye hükmünde belâları defeden, Kur’ân’ın mânevî bir mü’cizesidir. Evlerimizi bu eserlerle şerelendir­elim. Onları okuyalım, gene okuyalım, gene okuyalım….vesselâm.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye