Yeni Asya

B r annen n bylock feryadı

- Kâzım Güleçyüz

Aşağıdaki mesaj da 7 aydır kızından ayrı olan yüreği yanık acılı bir anneye ait: Benim kızım iki yıllık polis memuru iken, hiç yüklemediğ­i ve kullanmadı­ğı bylock’tan 7 aydan beri tutuklu. Hâlâ iddianame filan hiçbir şey yok. Biz ne yaptık bilmiyorum.

Bizim oyumuzla gelip bize bu zulmü yapanları Allah’a havale ediyorum. Bir anne olarak 7 aydır yaşıyor muyuz bilmiyorum.

Benim kızım öyle vicdanlı bir insan ki; her zaman yardıma muhtaç olanlara yardım ederdi. Vatanına, devletine hiçbir zaman ihanet etmedi. Böyle bir insan nasıl zarar verebilir; sizlere soruyorum. Ama Rabbim herşeyi biliyor. Tek sevincimiz; kızım ve beraberind­ekiler sürekli dua ve ibadet halindeler. Ben de her gittiğimde “Yavrum, Allah bize yeter” diye teselli etmeye çalışıyoru­m.

Rabbim bizlere ve içeridekil­ere sabır versin, bu imtihanı hayırlısıy­la geçebilmey­i hepimize nasip etsin inşaallah.

Ama içim yanıyor, her hafta Ankara’dan Çorum’a kızımı yarım saat görebilmek için gidiyorum. Kış demedim yaz demedim, gittim. Kaç kere otobüste kaza geçirdik, ama yine de gittim. Çok çok üzülüyorum. Emeklerine yanıyorum. Bu arada ihraç da ettiler. Ne zorluklarl­a okuttum. Daha dünkü çocuk benim yavrum. Ama her yerde söylüyorum, adliyede de söyledim: “Biz kızımızla iftihar ediyoruz.” Benim kızım namussuzlu­k ve hırsızlık yapmadı, adam öldürmedi, her zaman hakkın ve doğrunun yanında oldu. Onu tanıyan herkes, müdürler ve eşleri “Allah sizden razı olsun, ne kadar mükemmel evlat yetiştirmi­şsiniz” diye teşekkür ettiler.

Biz ailece bunlara oy veren insanlarız, ama onlardan hiçbir çıkarımız olmadı, olamaz da. Artık tek bir oyumu da helal etmiyorum. Sebep olanların inşaallah ahirette iki yakalarınd­an tutacağız.

Allah’a hep şükrediyor­um. İyi ki ahiret var, iyi ki Rabbim bize Kur’an-ı Kerimi göndermiş. Allah sizden ve sizin gibi düşünenler­den razı olsun. Sessiz çığlıkları­mızı sadece siz duyuruyors­unuz.

Bu arada daha niceleri var. Cezaevleri­ne bir gitseniz... Ben kendi yavrumu unutuyorum onlara ağlamaktan. Meselâ bir bayan aldılar, bir buçuk ay oldu. Yüzde 45 engelli, çok hastalandı; ailesi ve avukat gidip savcıyla görüştüler, hasta olduğunu anlattılar. Savcı “Ben doktor değilim, boşuna anlatmayın” diye geri gönderdi... “Bir kimse bir mü’mine itira ederse, yaptığı itiranın cezasını çekmeden Allahü Teâlâ onu koyduğu Cehennemde­n çıkarmaz...”

Hadis-i şerif: İmam-ı Rabbanî: İtirada yalan söylemek vardır ki yalan her dinde haramdır. İtirada bir mü’mini incitmek de vardır ki bu da başkaca haramdır.

Yine İmam-ı Rabbanî’nin çok önemli uyarısı: İtira etmek yeryüzünde fesat çıkarmaya, ortalığı karıştırma­ya sebep olur ki, bu da haramdır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye