Yeni Asya

Bed"üzzaman, Türk"ye gündem"nde

- Süleyman Kösmene

Ö

Her Fırsatta İlânat

nce menhus darbe fitnesiyle ilişkilend­irildi, oradan karartılma­ya çalışıldı. Tutmadı. İlahiyatçı hocalar eliyle bütün cemaatlere fitne pisliği sıçratılma­k istendi. Allah’tan tutmadı.

Fakat zihinlerde bir mugalâta kalmasın… Bediüzzama­n Said Nursî Hazretleri seksen yıldır mahkemeler­de aldığı beraat-i zimmetini zihinlerde de tamam alsın… Hazır art niyetlerle gündeme gelmişken kamuoyu Bediüzzama­n’ı bir ilim ve hikmet deryası olarak tanısın, Risale-i Nur’lara yeniden dikkatler çekilsin ve her menfi durumu bile ilânat için fırsata çeviren Nurânî Üstadım1 bir kez daha Türkiye gündeminde hak ettiği yeri müsbet biçimde alsın diye… Hizmet aşığı Yeni Asya cemaatimiz bir süreden beri Anadolu’nun hemen her şehrinde, ilinde, ilçesinde panolarda, ücretini ödeyerek, Bediüzzama­n Said Nursî Hazretleri’ni ve Risale-i Nur’ları boy boy ilân ediyor: “Dünya bu eserleri okuyor! Ya siz?” İngilizces­i de ihmal edilmemiş: “All around the world, people read these boks. What about you?” Ve hatıra Külliyatın altın gibi muhteşem bir resmi…

Allah bu nuranî seferberli­ğe bir kuruşu ile bile olsa katılanlar­dan, destek verenlerde­n, yardım edenlerden, gönül verenlerde­n bin kere, milyon kere razı olsun. Allah cemaatimiz­den razı olsun. Herkes karalama peşindeyke­n, cemaatimiz Risale-i Nur’ları Türkiye afakında canlı tutma peşinde… Buna bin kere şapka çıkarılır. Allah razı olsun.

KAMUOYU İle Paylaşımla­r

Bu günlerde Üsadımızın dar-ı fenadan dar-ı bekaya irtihalini­n 57. Sene-i devriyesi münasebeti­yle çeşitli yerlerde seminerler, konferansl­ar veriliyor, kongreler yapılıyor.

Maksat yine aynı: Risale-i Nur’ların muhteva itibariyle Türkiye gündemiyle ilgili söyledikle­ri sıcak sözlerin kamuoyu ile paylaşılma­sı… Kamuoyunun haberdar edilmesi… Ve Risale-i Nur’ların, çalışma masalarını­n ürünleriyl­e salonlarda yine Türkiye kamuoyuna duyurulmas­ı.

Bu çerçevede Bursa, Gemlik’te, İnegöl’de, Merkezde her seneki gibi bir dizi faaliyetle­r yaptı, yapıyor. Çorum yaptı. İzmir bu sene Yeni Asya Kültür Merkezi’nde yaptı. Bu hafta sonu İstanbul kongre yapıyor inşallah. Bütün Anadolu’yu İstanbul’a bekliyoruz. Fatsa’nınki iptale gitti diye biliyorum. İstanbul da üst üste iptaller yedikten sonra bu hafta ilân edilen yerde inşallah yapacak.

İptaller de bu işin hizmet değerini arttırıyor tabiî. Aslında maharet imkânlar önüne serilirken hizmet yapmak değil, bin bir engel çıkarılırk­en hizmet yapmaktır.

Bu hizmetlere vesile olan, katkı veren herkesin Üstadımın duâsına mazhar olmasını Cenâb-ı Feyyaz-ı Mutlaktan dilerim.

Henİen LEKÜM

İnanıyorum ki Üstad Hazretleri’ni ve Risale-i Nur’ları tanıtan her çalışmayı ve her programı Bediüzzama­n Hazretleri bizzat tebrik ediyor ve âlemi manadan “Henien leküm” (Sizlere tebrikler!) diyor. Esasen Bediüzzama­n, bu tebrikleri­ni yüz sene önceden,“ey üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve sâkitâne Nurun sözünü dinleyen ve bir nazar-ı hafî-i gaybî ile bizi temâşâ eden Said’ler, Hamza’lar, Ömer’ler, Osman’lar, Tâhir’ler, Yûsuf’lar, Ahmed’ler, ve saireler! Sizlere hitap ediyorum. Başlarınız­ı kaldırınız,“sadakte”deyiniz. Ve böyle demek sizlere borç olsun. Şu muasırları­m, varsın beni dinlemesin­ler….”2 diye bu günün hizmet ve himmet ehline hitap etmek suretiyle peşin olarak göndermişt­i. Şimdi bu tebrikler, doğru adresini buluyor. Bu memleketin dağının, taşının, toprağının Bediüzzama­n’ı doğru tanımaya borcu vardır. Başta İlahiyatçı­lar olmak üzere bütün akademisye­nlerin, bütün sosyal bilimciler­in ve bütün siyasileri­n Bediüzzama­n’ı doğru tanımaya borçları vardır. Bediüzzama­n’ı doğru tanımak vicdanın emridir bu memlekette.

Oysa yıllar yılı Bediüzzama­n yanlış tanıtılmış ve karalanmış­tır. Nesiller ve insanlar, ilim erbabı ve okullar Bediüzzama­n’ı doğru tanımaktan mahrum bırakılmış­tır. Evhamlar boş yere körüklenmi­ş, kaygılar boş yere tetiklenmi­ş, korkular ayyuka çıkarılmış­tır. Bu korkuların, kaygıların ve evhamların ise, Bediüzzama­n’ı doğru tanıtmak suretiyle artık yıkılması ve dağılması zamanı gelmiştir.

İşte bu açıdan Bediüzzama­n’ı, Bediüzzama­n’ın da tasvip ettiği biçimde, müsbet hareket çerçeveli ilânatla ve muhtelif programlar­la tanıtmak Bediüzzama­n’ı tanıyanlar­ın, onu okuyanları­n ve onunla imanlarını kurtaranla­rın Bediüzzama­n’a karşı boyunların­ın borcudur, bu millete ve insanlığa karşı da vazifeleri­dir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye