R sale- Nur’u okumak
Risale-i Nur’un çok farklı yazılışı vardır. Konular birbiriyle bir kemerin taşları gibi bağlanmıştır. Üstad Bediüzzaman Hazretleri bir konuyu yazarken bir başka kitaptaki konuya atıflar yapmaktadır. Konuların daha iyi anlaşılması için özel okuma sistemleri tavsiye edilmektedir.
Risale-i Nur’u anlamak için öncelikle müellifi muhterem Said Nursî Hazretleri’nin bu konudaki tavsiyelerine uymak gerekiyor. Risale-i Nur’un çok farklı yazılışı vardır. Konular birbiriyle bir kemerin taşları gibi bağlanmıştır. Onun içindir ki, Üstad Hazretleri bir konuyu yazarken bir başka kitaptaki konuya atılar yapmaktadır. Hatta bazı kitapların ve konuların anlaşılması için okuma sistemleri tavsiye etmektedir. Meselâ Kastamonu Lâhikası 165. sayfada Sikke-i Tasdik-i Gaybi’nin okunma şeklinden şöyle bahsetmektedir: “Dördüncü Nokta: “Bu risaleyi mütalâa eden zatlar, inceden inceye, hususan cifri hesabatına meşgul olmaya lüzum yok. Hem, bir kısmı anlaşılmasa da zararı yok. Hem, umumunu okumak da lâzım değil. Hem, keramet-i Gavsiyenin ahirinde, iki yüz yirmi dördüncü sahifede, Şamlı Hafız Tevfik’in fıkrasından başlayıp ahire kadar mütalâadan sonra ve baştaki Mukaddemeyi de okuduktan sonra istediği parçayı okusun.”
Yine İkinci Şuâ ile ilgili olarak Üstad Hazretleri şunları söylemektedir: “Bu risale benim nazarımda çok mühimdir. Çünkü, içinde çok mühim ve en ince olan esrar-ı imaniye inkişaf ediyor. Bu risaleyi anlayarak okuyan adam, imanını kurtarır inşallah. Maatteessüf, ben burada kimse ile görüşemediğimden kendime tebyiz edip yazdıramadım. Bu risalenin kıymetini anlamak istersen, başta bulunan ikinci ve üçüncü Meyveyi ve ahirdeki hatimeyi ve Hatimeden iki sahife evvelki meseleyi evvelce dikkatle okuduktan sonra tamamını teenni ile mütalâa eyle.”
Lem’alar’da Üçüncü Lem’a için “bu üçüncü lem’a mantık mizanlarıyla tartılmamalı” demektedir. Ayrıca dokuzuncu lem’a için ise, “Bu lem’ayı herkes okumasın. Vahdetü’lvücudun ince kusurlarını herkes göremez ve muhtaç değil” demiştir. Şimdi de okuma ile ilgili diğer tavsiyeler:
“(Aynı mektup ve Risaleyi) defaatle, dikkatle, merakla, muhabbetle, lezzetle okumak”.1
“(Aynı mektup ve Risaleyi) mütemadiyen mutalâa yapa yapa ve tefeyyüz ede ede okumak.”2
“Zihnimi safi bırakıp, gıll u gıştan azade olarak okumak.”3
“Safi, meşgalesiz, arzı ve arızalardan sıyrılıp çıkan bir akıl lâzım.”4
“Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş-on dakika dahi olsa Risale-i Nur’u okumak.”5 “Gazete gibi okumamak.”6 “Dikkatle okumak.”7 “Merakla okumak.”8, “Defalarca okumak.”9
“Bütün Külliyatı okumak.”10 “Zevk-i Ruhanî ile okumak.”11, “Aşk ile okumak.”12 “Her gün tefekkürle okumak.”13 “Yavaş yavaş okumak.”14, “Teenni ve dikkatle okumak.”15
“Nurları sebat ve sadâkatle okumak.”16, “Hiç okumamış gibi zevk ile okumak.”17 “Mutalâa edilse ve müzakere
edilerek okumak.”18, “Sebat ve devamlı ve niyet-i halisane ile okumak.”19 “Müştakların okumak hevesini tahrik ederek okumak.”20 “Bir defa okumak kâfi değil hepsi yanında bulunup daima okumak.”21 “Her birisini yüz defa okusam, yüzbirinci defa hiç okumamış gibi, büyük bir zevk-i manevî ile okumak.”22
“Risale-i Nur’da öyle manevî zevk ve cazibedar bir nur var ki, mekteplerde çocukları okumaya şevk ve sevk etmek için icad ettikleri her nevi eğlence ve teşviklere galebe edecek bir lezzet, bir sürur, bir şevk, Risale-i Nur veriyor ki, çocuklar ve ümmî ihtiyarlar böyle hareket ediyorlar.”23 “Muhterem Üstadım, Bu remizler, öyle hayretbahş ve harika-nüma eserlerdir ki; okuyan ilim âşıklarına ezvak-ı namütenahi ve hissiyat-ı ulviye-i rakika bahşetmektedir. Bu hissiyat-ı âliye hayatımız o kadar tazelendi ki -yeni hayatımızda sabit kadem olmak şartıyla- Hallâk-ı Azimden uzun ömürler temenni ediyorum. Zira mütalâasına doyamıyorum. Ne kadar okursam okuyayım diğer bir okuyuşumda okumamış gibi oluyorum. Ve yeni bir eser okur gibi oluyorum. Hadsiz bir zevk-i manevî ve nihayetsiz bir hazz-ı ruhi ile okuyorum.”24
“Ey ehl-i tarikat kardeşlerim, bilhassa sizlere çok rica ediyorum. Risaleleri bir defa okuyunuz. Risale-i Nur ve Mektubatü’n Nur’un her bir satırında, bir kitabın tesirini bulamazsanız, bana ne derseniz deyiniz, kabul ediyorum. Tekrar çok tavsiye ediyorum, okuyun! Okudukça, Risaleler feyzaver nurları saçıyorlar. Okudukça iştiyak getiriyorlar, usanç vermiyorlar. Başka kitapları bir-iki defa okusan, insana usanç veriyor. Halbuki Risaleler öyle değil, okudukça başka iman halleri telkin ediyorlar.”25
“Yazılanlar dalâlet bulutlarını dağıtmaya kâfidirler. Her derdin devası içinde var demiyeceğim, fakat mülhik dertlerin ağleb devası yazılanlarda vardır. Siz onların mütalâasını, kıymettar bir ibadet olan tefekkür nev’inde telâkki ediniz. Ve onlardaki ilmi, envar-ı imandan ve marifetullahdan tasavvur ediniz ki usanç vermesin. Hem sizde ve müsteminde iştiyak olduğu zaman okuyunuz. Baki selâm ve duâ.”26
“Üstadınız olan Said ise, her bir risaleyi açtıkça onunla sohbet edersiniz.”27 “Hoca İsmail Hakkı