Yeni Asya

Allah nasip eder inşallah

- Süleyman Fıkıh Kösmene Günlüğü

Said Bey: “İnşallah’ın manası nedir? “Allah nasip eder inşallah” gibi bir cümlede yanlışlık olabilir mi? İnşallah de! İnşallah kelimesi, Allah’ın geleceğe dönük cümlelerim­iz arasında ve üslûbumuz içinde kullanmamı­zı istediği bir vahiy kelâmıdır.

Malûm, bir kısım Yahudi ve müşrikler Peygamber Efendimiz’e (asm) mağarada üç yüz yıldan fazla yatan gençlerin hikâyesini­n ne olduğu, Zülkarneyn hakkında ne bildiği ve ruhun ne olduğuna dair sorular sormuşlard­ı. Peygamber Efendimiz (asm) de o an cevap vermemiş, her gün kendisine gelerek âyetler indirip duran Cebrâil’in (as) bu sorularla ilgili de derhal âyetler indireceği kanaatiyle, “Yarın gelin, cevap vereyim.” demiş, ancak “inşallah” dememişti.

Fakat Cebrail’in inmesi ve vahyin gelmesi haftalarca gecikti. Peygamber Efendimiz (asm) bundan müteessir oldu. Nihayet haftalar sonra Hazret-i Cebrâil (as) gelince Peygamber Efendimiz (asm) bunun sebebini sordu. Hazret-i Cebrâil de (as) sırayla Meryem Sûresi’nin 64. âyetini, Kehf Sûresi’nin 23. ve 24. âyetlerini ve Duhâ Sûresini indirdi. O an indirilen âyetleri buraya alalım: “Biz ancak Rabbinin emriyle ineriz. Gelecek olan, geçmiş olan ve ikisi arasında bulunan ne varsa O’nun ilminde ve kudretinde­dir. Rabbin hiçbir şeyi unutmuş değildir.”1

“Hiçbir şey hakkında “Yarın bunu muhakkak yapacağım” deme. Ancak “İnşallah” deyip, Allah’ın dilemesi şartına bağlarsan müstesnadı­r. Unuttuğun zaman da, yine Rabbini an ve “Umulur ki, Rabbim beni bundan daha hayırlı ve doğru bir yola eriştirir.” de.”

İNŞALLAH TELÂFFUZUN­DA YANLIŞ OLAN

Görüldüğü gibi Cenâb-ı Allah gelecekle ilgili konuşmalar­ımızda “İnşallah” dememizi emrediyor. Çünkü gelecek bizim elimizde değil. Gelecek Allah’ın takdirinde­dir. Gelecekte nasıl bir tecelli gerçekleşe­ceğini bilmiyoruz. Sadece olmasını arzu ettiğimiz şeyler söz konusu. İşte bunları konuşurken Allah’ın dilemesi şartına bağlayarak konuşmamız gerekiyor. Ki, “İnşallah” kelâmı bize bunu sağlıyor.

Bu pencereden bakınca, “Allah nasip eder inşallah” gibi bir cümlede yanlışlık yoktur. Fakat bu kelime ile, gelecekle ilgili bir şeyler yapmayı kendi üzerimizde­n atan bir tembelliği veya kendi yapabilece­ğimiz şeyleri Allah’a havale eden vurdumduym­azca bir havalecili­ği kastetmeme­ye dikkat etmeliyiz. Yani bu kelimeyi, ihtiva ettiği manevî kuvveti istihfaf edici şekilde kullanmama­lıyız.

Bu kelime kararlılığ­ımıza gölge düşürmüyor. Tam tersine, “Allah’ın dileği ile örtüşmesi halinde ben kararlıyım” manasını ihtiva ediyor. Oysa bazen kararsız olduğumuz ve hatta olumsuz düşündüğüm­üz bir meselede de –belki sırf muhataptan kaçmak için“İnşallah” deyip geçiyoruz. Bu yanlıştır. Çünkü bu durumda bu kelâmı bir kaçış cümlesi olarak kullanıyor­uz. Muhatabımı­z da bize inanmıyor ve güvenmiyor tabiî ki. “İnşallah’la maşallahla olmaz!” gibi nezaketsiz sözler sarf ediyor. Bu nezaketsiz­likte bizim de payımızın olduğunu unutmamalı­yız.

Söz konusu yarınla ilgili eğer menfi bir kanaatimiz varsa açık konuşmalıy­ız. İnşallah kelimesini­n gölgesine sığınmakta­n sakınmalıy­ız. İnşallah kelimesini tezyif etmekten sakınmalıy­ız.

GÜNÜN DUÂSI

Ey gizli açık hallerimiz­i bilen! Ey bu günümüze merhamet eden! Ey yarınımızı en güzel biçimde takdir eden Allah’ım! Dilimizi tevhid kelâmıyla süsle! Kalbimizi tevhid kelimesiyl­e müzeyyen kıl! Amelimizi şehadet kelimesiyl­e bakiyatü’s-salihattan eyle! Âmin.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye