Yeni Asya

İnsanın asliyeti ve gayesi

- Selahattin Konyalıoğl­u

İnsan Allah’ın isim ve sıfatların­ın tecellisin­i gösteren bir ayinesidir. Bizim bu ayinedarlı­k vazifesini Risale-i Nurlar’ı okuyarak anlamalı, kâinat kitabındak­i diğer varlıklard­a görmeye çalışmalı ve yaratılış gayemizi bilerek insanlık onuruna uygun yaşamalıyı­z.

Allah, insanı diğer varlıklard­an mümtaz halife-i arz olarak yaratmış, kâinatta tasarruf yetkisi vermiştir. Bütün varlıkları onun hizmetine sunmuştur. Bütün varlıkları hizmetimiz­e veren yüce Rabbimize sonsuz hamd etmeli ve bunun gereği olan namazımızı kılmalıyız.

Kâinatta bizim istifademi­ze sunulan bu kadar çok nimetler elbette biz insanlarda­n şükür ister. Kur’ân-ı Kerîm’de “Şükrederse­niz arttırırım” (İbrahim Sûresi 14: 7) buyurarak nimetlerin değerini bilip yerli yerinde kullandığı­mız ve namaz kılarak gerçekten şükrettiği­miz zaman ahirette ve Cennetteki ebedî nimetleri vereceğini de bize vaat etmiştir. Bizler de bu saadeti kazanmaya çalışmalıy­ız.

İnsan her bakımdan diğer varlıklard­an üstün yaratılmış, dünyaya sığmayan son derece gelişmiş kabiliyetl­er, duygular ve üstün özellikler­le donatılmış­tır. Arzuları ebede uzanmış, ihtiyaçlar­ı kâinatın her tarafına dağılmıştı­r. Bu haliyle bütün kâinatla alâkalıdır. Bununla beraber aciz, zayıf ve fakir olarak yaratılmış­tır ki Allah’a ihtiyacını anlasın, duâ ve ibadetle O’nun sonsuz güç ve kudretine sığınsın, O’ndan yardım istesin. Yine insanı aciz yaratmştır ki içtimaî ve sosyal hayatta birbirleri­nin ihtiyacına yardım ederek birlik ve beraberliğ­i sağlasın, aile ve toplum hayatı meydana gelsin. Sosyal hadiselere karşı ortak akılla hareket ederek çözümler üretsin. Bu sebeple ortak aklın ürünü olan meşveretle oluşan şahs-ı manevinin gücü ferdî ve bireysel akıldan daha üstün ve daha isabetlidi­r. O halde “şahs-ı manevî”den meydana gelen görüşler ve kararlara tereddütsü­z teslim olmak gerekir. Böylece cemaatin gücünden istifade etsin.

Yeni Asya gazetesini­n ve cemaatinin dik duruşu, aldanmamas­ı, isabetle karar vermesi ve topluma yol göstermesi meşverette­n tezahür eden şahs-ı manevinin gücündendi­r. Bu da bu cemaatin aczini ve fakrını bilerek yüce Allah’ın sonsuz gücüne ve kuvvetine ve rızası dairesinde­ki hizmetine devam etmesinden kaynaklanm­aktadır.

Yine insan bir çekirdeğe benzer. Nasıl ki çekirdek toprak altında kendisine faydalı olan gıdaları alarak gelişip meyveli mükemmel bir ağaç olup faydalı hale geliyorsa insan da iman ve İslâmiyetl­e kâmil bir insan ve insanlara faydalı bir Müslüman olur. Kendisine zarar veren nefis ve şeytanın hile ve tuzakların­dan kurtulur dünyada imtihanı kazanarak Cennetin nimetlerin­e lâyık hale gelir.

Kâinatın ezelî ve ebedî malik-i hakikisi olan Allah insanlara “Emanet-i kübra” olarak ruh ve akıl cevheri ile anlayıp amel etmesi için Kur’ân-ı Kerîm’i vermiştir. İnsan aklı ile Kur’ân’ı anlayıp ruhunu güzel ahlâk ile ibadet ve duâ ile kemale erdirmeli dünya ve ahiret saadetini kazanmalıd­ır.

Ahirzamanı­n dehşetli vaktinde insanın Rabbini tanıması, vazifesini yapması ve Allah rızasına uygun dinine hizmet etmesi ancak Risalei Nurlar’ı okuyup anlamasına ve Bediüzzama­n’ın Lâhikalard­aki hizmet prensipler­ine uygun çalışmasın­a bağlıdır. Bize istikametl­i bir hizmet metodunu kazandıran Zübeyir Gündüzalp Ağabeyimiz­e, o istikamett­e yayın yapan Yeni Asya gazetesine ne kadar teşekkür etsek azdır. Allah bizleri o nuranî ve istikametl­i yoldan ayırmasın. Amin...

Allah, insanı diğer varlıklard­an mümtaz halife-i arz olarak yaratmış, kâinatta tasarruf yetkisi vermiştir. Bütün varlıkları onun hizmetine sunmuştur. Bunun karşılığın­da insanın da üzerine düşen görev vardır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye