Eğitimde idare (2)
EĞİTİMDE DÜZELTME İHTİYACI
Bir asra yaklaşan tatbikatlarıyla toplumun geri kalmasına sebep olan bu eğitim sisteminde köklü düzenlemelerin yapılması tartışılmaz mecburiyet haline gelmiştir.
İlk düzeltme çalışmalarına çok partili döneme geçişte ve Demokrat Parti’nin iktidarı döneminde (1950-1960) başlanmıştır. Zamanın Başbakanı rahmetli Adnan Menderes, böyle çarpık bir sistemin art niyetlere dayandırıldığının ve gittikçe korkunç mecralara doğru götürüldüğünün farkında idi.
Rahmetli ve şehit Adnan Menderes, irad ettiği 07.01.1956 tarihli “Konya Nutku”nda Eğitim hakkındaki görüşlerini şöyle dile getirmiştir:
“(…) Vicdan hürriyeti bahsine gelince: Türk milleti Müslümandır ve Müslüman olarak kalacaktır. Evvelâ kendine ve gelecek nesillere dînini telkin etmesi, onun esâsını ve kaidelerini öğretmesi, ebediyyen Müslüman kalmasının münakaşa götürmez bir şartıdır. Halbuki mekteplerde din dersi olmayınca, evlâdına kendi dînini telkin etmek ve öğretmek isteyen vatandaşlar bu imkânlardan mahrum edilmiş olurlar. Müslüman çocuğu dînini öğrenmek gibi pek tabiî bir haktan mahrum edilmemek icap eder. Böyle mahrumiyet ve imkânsızlık vicdan hürriyetine uygundur denilemez. Bu itibarla orta mekteplerimize din dersi koymak, yerinde bir tedbir olacaktır (…) Müslümanlığı ve onun esaslarını, farizalarını ve kaidelerini kifayetle telkin edip öğretecek öğretmenlerimizin yetiştirilmelerine ayrıca gayret sarf edilecektir. Gelecek sene lise seviyesinde ilk mezunlarını verecek olan Konya İmam–hatip Mektebi’nin ileri seviyede din tahsili veren bir tedris müessesesi haline getirilmesi ve bu müessesenin benzerlerinin yurtta fazlalaştırılması uygun olacaktır.”
Bir devlet yetkilisinin böyle müsbet görüşe sahip olması, faydalı çalışmalara girişmesi son derece sevindiriciydi. Ne var ki, pusuda yatan despot zihniyetin tertip ettiği 27 Mayıs 1960 hunhar darbesi, bir çok sahada olduğu gibi, eğitim sahasındaki gelişmeleri de baltalamıştır.