“Ortada, Muhafazakâr, Demokrat” part&ye &ht&yaç var
S onbahar aylarının siyasette yeni gelişmelere gebe olduğu söyleniyor. Yeni gelişmeler neler olur, bilemeyiz, ama merkez sağda bir partinin ihtiyacının olduğu yıllardır söyleniyor.
Aslında merkez sağda bir parti var. Bu partinin güçlendirilmesi ve kadrosunun zenginleştirilmesi bu boşluğun doldurulmasını netice verecektir. Merkez sağdaki bu parti (Demokrat Parti) içeriden ve dışarıdan yapılan yanlış politikalar ve ayak oyunları ile güçsüz duruma düşürüldü. Ancak bu dünya görüşüne sahip insanlar Demokrat misyonun bir şekilde toparlanması ve eski güçlü günlerine dönmesinin ülke ve milletin hayrına olacağını düşünüyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi kurulduğunda millî görüş gömleğini çıkartıp bu tabana oturtulmak istense de, aldığı oylar merkez sağın oyları olsa da, bu alanı doldurmadığı uyguladığı politikalarla ortaya çıktı, bunun olmayacağı da 15 senede görüldü.
Yaklaşık 8 ay önce vefat eden eski bakanlardan ve Meclis Başkanları’ndan İsmet Sezgin ile yaptığımız bir röportajda merkez sağı tarif ederken, “Merkez sağ millet demektir; milletin irâdesi, aklı, özlemi, birleştiği yer, inancı demektir. Değer yargılarının toplandığı yerdi. Muhâfazakâr, milliyetçi, aydın ve demokrasiye inanan insanlardır” demişti.
Sezgin röportajın sonunda da, “Demokratlara” vasiyet olarak, “Merkez sağın gücü devam ediyor. Bunun yeniden ortaya çıkarılması lâzım. Ülkenin ve siyasetin buna ihtiyacı var. Bugün vatandaş bunu arıyor” demişti.
** *
“MECLİS’TE YENİ BİR SESE İHTİYAÇ VAR”
Şimdi nereden çıktı bunlar?” diye bir soru aklınıza gelebilir. Anlatalım: “İktidara yakın bir anket şirketi”diye bilinen MAK Danışmanlık, 15 Temmuz darbe girişimi, adalet yürüyüşü, yeni siyasî parti arayışları ve dış politikaya toplumun bakışı başlıkları altında geniş kapsamlı bir anket çalışması gerçekleştirdi.
Danışmanlık şirketi, 55 şehirde 5 bin 400 kişi ile yaptığı “4 Temel Başlıkta Siyasî Gündem Analizi”nde dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı.
Araştırmada ortaya çıkan sonuçlardan birisi “TBMM’DE sizi temsil etmek için yeni bir siyasî partiye ihtiyaç var mı?” sorusuna katılımcıların yüzde 38’inin “evet” cevabını vermesi oldu. Vatandaş, Meclis’teki mevcut partilerin kendilerini yeterince temsil etmediğini düşünüyor. Bu soruya yüzde 10’luk bir oranda vatandaş “kararsız” cevabını vermiş…
“TBMM’DE sizi temsil etmek için yeni bir siyasî partiye ihtiyaç var mı?”sorusuna “evet” diyenlere, “Yeni kurulacak siyasî parti siyasî yelpazenin neresinde olmalıdır?” sorusuna verilen cevap ise yüzde 42 oranında “ortada muhafazakâr demokrat bir parti olmalıdır”olmuş. Bu sonuç da “merkez sağ”a ihtiyacın dillendirmesinin bir göstergesi oluyor.
Aslında bu sonuç siyasetteki “kısır, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı, kavgacı üslûp”tan milletin artık bıktığı ve yeni bir sese, yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacı olduğunu ortaya çıkartıyor.
Ankette yer alan “TBMM’DE sizi temsil etmek için yeni bir siyasî partiye ihtiyaç var mı?”sorusuna getirilen yorum da,“bu soru aynı zamanda seçmene oy verdiğiniz partiniz sizi yeterince temsil ediyor mu?”sorusudur. Türk seçmenin kararsızların matematiksel dağılımında yüzde 43’lük bir oranı TBMM’DE temsil olunacak yeni bir siyasî partiyi tercih edebileceğini ifade etmektedir” denilmesi de enteresan…
Yine, şirketin “TBMM’DE beni temsil edecek yeni bir siyasî partiye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” diyen seçmenlerin partilere göre dağılımında da ilginç bir veri ortaya çıkıyor. MHP’DE yüzde 65, CHP’DE yüzde 35, AKP’DE yüzde 22, HDP’DE yüzde 40, Diğerlerinde yüzde 50 olarak çıkıyor. Yapılan analiz yorumunda, “... partim beni TBMM’DE yeterince iyi temsil edemiyor şeklinde okunabilir. Bu tablo bize seçmenlerin parti yönetimlerinden memnuniyet, güven ya da beklenti karşılama endeksini de vermektedir” yorumu da yapılıyor.
“Yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?” sorusuna verilen cevaplarda “kararsızlar” oranının yüzde 13 çıkması da çarpıcı.
ADALETE GÜVEN
10-16 Temmuz tarihleri arasında yapılan anketteki,“herhangi bir nedenle yolunuz adliyeye düştüğünde (sanık-tanık müşteki) hakkınızda adil karar verileceğini düşünüyor musunuz?” sorusuna verilen cevaplar adalete güvenin de bir göstergesi olmuş. “Evet” diyenlerin oranı ancak yüzde 19 olurken, “Hayır” cevabını verenlerin oranının yüzde 73 çıkması yetkililer tarafından üzerinde düşünülmesi ve düzeltilmesi gereken bir durum…
Bu sonucun analizi yapılırken,“mahkemelere olan güvensizlik konusu; teferruatı nedeniyle basınla paylaşmadığımız bu sorunun alt sorularında; bayatlayan hukuk, farklı kişilere farklı hukuk, hâkim takdirlerindeki korkunç makas, adlî karara etki eden yan dallar (adlî tıp raporları, bilirkişi ve uzman raporları vs), yetersiz, savunma hakkı kullanamama gibi pek çok alt başlıkta yığılmaktadır” denilmesi de dikkatle durulması gereken bir durum olarak karşımıza çıkıyor…