Sayın Cumhurbaşkanımıza
gördüğümüz günden beri destekledik, duâ ettik, meydanlara çıktık.“one minute”demeniz, mazlûmun yanında olmanız, zalime karşı çıkışınız, ülkedeki ekonomik hamlelerden çok daha önemliydi. Batının ve yerli muhalilerin‘diktatör, tek adam’yakıştırmalarına hiç katılmadık. 15 Temmuzda Rabbimiz zafer verdi, iktidar verdi, mazlûmun duâsını kabul etti. Ama bu zaferi taçlandırıp; suçluyu cezalandırıp; aldatılanları FETÖ’NÜN kucağına bizzat devlet tarafından itilenleri, işe girmek, okumak, belli yerlere gelmek için onların eteğinden tutanları kin, öfke ve nefretle cezalandırmak yerine, onları kucaklayıp kazanmak varken, içeri atarak, işinden ekmeğinden ederek, eşini çocuklarını aç bırakmak suretiyle hem ülkesine, hem iktidara, hem size düşman kitleler üretmekteki amaç nedir anlamakta zorlanıyorum. Bu stratejinin mantığı nedir? İçeri attıklarınız Tayyipcimi olacak, FETÖ’DEN nefret mi edecek? “Biz bunları hak ettik” mi diyecek? Bunları kaç yıl içerde tutabilirsiniz? Sonrasında ne olacak? Yüzbinlerce insana hangi çıkış yolunu bırakıyorsunuz? (...)
Tanıdıkları, bildikleri, yakınları akrabası içeri alınan insanlar, bunların terör örgütü üyesi olmadığına inanıyor ve sizin demenizle kimse terörist olmaz. Kaldı ki 28 şubat döneminde devletimiz bizi terörist olarak kabul etti; irtica ile mücadele bin yıl sürecekti. Ne oldu? R. T. Erdoğan Başkan oldu! Zaten darbeciler devletin elinde; onlara ne ceza verilirse verilsin kimse itiraz edemez, fakat Cemaati sevmiş, kurtuluşu orda görmüş insanlara, ölçüsüzce ceza verilirse benim gibi Erdoğan’ı sevenleri kaybedersin. Adalet kaygısı taşıyanları kaybedersin. Rabbimiz buna ne der? Rabbimiz ne buyuruyor: ‘’Allah’ın sizi affetmesini istemez misiniz, o halde sizde affedin’’ Allah’ın Rasulü Mekke’yi fethettiğinde can düşmanı için; “Ebu Süfyan’ın evinde olanlar emniyettedir” demedi mi? Bu ince stratejiyi niçin biz uygulamıyoruz? Rabbimiz size 2023 hedelerini değil “adaletle hükmedip hükmetmediğinizi” soracak.