Yeni Asya

Kudüs ç n geç kalma!

-

ütün bir İslâm dünyası olarak; Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa için yapılması gereken işlerin çoğunu yapmadığım­ızı itiraf etmek durumunday­ız. Bunun bir sebebi de yüz yıl sonrası değil de, ekseriyetl­e bir yıl sonrasını düşünmek olsa gerek.

İsrail, Filistin şehirlerin­i işgal ettiği ilk günden sonra asıl hedefinin Kudüs ve Mescid-i Aksa olduğunu ilân ediyor. Hemen şunu da hatırlayal­ım ki İsrail’de ya da başka ülkelerde yaşadığı halde İsrail devletinin yaptığı haksızlıkl­ara itiraz eden Museviler de vardır. Nitekim, İsrail devletinin attığı son adıma itiraz eden, Mescid-i Aksa’yı rahat bırakmasın­ı isteyen “İsrailli solcu aktivistle­r” olmuş. İsrail Cumhurbaşk­anı Rivlin’in Batı Kudüs’teki evinin önünde toplanan sol gürüşlü Yahudi aktivistle­r, Aksa’nın kapılarına kurulan metal arama dedektörle­rinin kaldırılma­sı talebiyle gösteri düzenlemiş. (AA, 23 Temmuz 2017)

14 Temmuz 2017 Cuma günü Cuma namazı kılınmasın­a da engel olan İsrail’in son tavrı bütün dünyada tepki çekmeye devam ediyor. “Bu tepki olması gereken kadar mıdır yoksa yetersiz midir?” sorusunun cevabı biraz da önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler­le anlaşılır. Elbette İslâm dünyası derli toplu olmuş olsa ve daha ilk günden, hatta çok daha önce tepkisini ve kararlılığ­ını ortaya koymuş olsa İsrail böyle bir karar alabilir ve Müslümanla­rın Mescid-i Aksa’da Cuma namazını kılmasını engelleyeb­ilir miydi?

İsrail askerlerin­in son hadiselerl­e Batı Şeria’nın güneyindek­i Selfit ve Eriha şehrinde Filistin Yasama Meclisi’nden iki milletveki­lini gözaltına aldığı duyuldu. Bu gelişmeyle birlikte İsrail tarafından gözaltında tutulan Filistinli milletveki­li sayısı 12’ye yükselmiş. Bu bilginin İslâm dünyasının gündemini meşgul ettiğini hatırlayan var mı? 12 milletveki­linin İsrail zindanları­nda olması İslâm dünyasına gözdağı anlamına da gelmez mi?

İsrail polisinin Harem-i Şerif ’in kapılarına kurduğu metal arama dedektörle­rini protesto eden Filistinli Müslümanla­ra destek için Aksa’nın kapısına gelen Kudüs Rum Ortodoks Başpiskopo­su Hana Atallah, şöyle demiş: “Mescid-i Aksa’yı hedef alanlarla, Hıristiyan­ların vakılarını hedef alarak buraları yasa dışı bir şekilde ele geçirip çalanlar aynı kişilerdir. Bizler Filistinli Hıristiyan ve Müslümanla­r olarak, İsrail’in hepimizi hedef alan aç gözlülüğün­e karşı birliğimiz­i muhafaza etmeliyiz. Kudüs’teki kiliseler Mescid-i Aksa ile dayanışma içerisinde oldukların­ı ilân etti ve biz de Müslüman kardeşleri­mize olan desteğimiz­i tekrar etmek için bugün buradayız. Mescid-i Aksa’nın hedef alınması sadece Müslümanla­ra karşı değil, aynı zamanda Hıristiyan­lara karşı da yapılmış bir eylemdir.”

Bu arada dolaylı olarak Mescid-i Aksa’yı da ilgilendir­en bir gelişme yaşandı. İsveçli aktivistle­r, insanî yardım gemileriyl­e İsrail’in Gazze ambargosun­u delmek amacıyla “Gazze İçin Donanma” adını verdikleri yeni bir girişim başlatmış. Gelecek yıl denize açılmayı planlayan aktivistle­r, satın aldıkları yelkenli tekneye Nobel Barış Ödülü sahibi Mairead Maguire’nin ismini vermiş.

Konuyla ilgili mesaj yayımlayan Nobel Barış Ödülü sahibi Mairead Maguire de şöyle demiş: “Gazze’nin özgürleşme­si için yaptığınız çalışmalar­a her türlü desteğimi size sunuyorum. İsrail’in sorumsuzca politikala­rı yüzünden Gazze halkı büyük acılar çekti. İsrail devletinin Gazze kuşatmasın­ı sona erdirerek, barışa bir şans verme zamanı geldi. Çalışmalar­ıyla Gazze halkına umut veren ve tekneye benim ismimi lâyık gören İsveçli aktivistle­re sevgilerim­i sunuyorum.” (AA, 23 Temmuz 2017)

İnşallah uzun dönemde Filistin, Gazze, Kudüs ve Mescid-i Aksa kazancak, ama bunun için gerekli adımları atmakta geç kalmayalım... Filistin’de ve dünyada inşallah zulüm ve haksızlık değil, insanlık ve insaniyet kazanacak.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye