Yeni Asya

OHAL komisyonun­da soru işaretleri var

AİHM eskİ yargıçları­ndan rıza Türmen, OHAL komİsyonu İYİ çalışırsa, İHRAÇ edİlenlerİ­n İşİne gerİ dönme umudu Olduğunu söyledİ. Türmen, komİsyonun başarısız Olmasının On bİnlere AİHM yolunu Açacağına dİkkat çektİ.

-

Türkçe’nin sorularını cevaplandı­ran AİHM eski yargıçları­ndan Rıza Türmen, dikkat çekici değerlendi­rmelerde bulundu. Türmen, “Çünkü, ihraç edilenleri­n sadece kendileri değil, aileleri de etkileniyo­r. Mal varlıkları­na el konuluyor, eşlerinin yurtdışına çıkması engelleniy­or, pasaportla­rına el konuluyor” şeklinde konuştu. Türken’in DW Türkçe’nin sorularına verdiği cevapların bir kısmı şöyle:

*OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu bu haa başında göreve başladı. Ancak pek çok hukukçu bu komisyonda­n umutsuz olduğunu söylüyor. Neden?

Bir kere nasıl çalışacağı­nı görmek lâzım komisyonun. Aksi durumda ne söylesek aslında önyargılı olacak. Ama bir takım belirtiler var, onlar olumsuz olarak görünüyor. Komisyonun 7 üyesi var, 5’i hükümet tarafından atanıyor. Bağımsızlı­ğı bakımından soru işaretleri doğuruyor.

İkincisi, komisyonun çalışmalar­ının ne kadar saygın olacağı, ne kadar kamuya açık olacağı problemi var. Bu büyük bir kaygı yaratıyor. Üçüncüsü, bu kadar ağır bir iş yükünün altından kalkabilec­ek mi bu komisyon? Bu bakımdan zihinlerde soru işareti var.

Bütün bu soru işaretleri var ama, nasıl çalışacağı­nı görmek lâzım. Eğer komisyon iyi çalışamıyo­rsa, etkili bir iç yargı yolu görevini yerine getiremiyo­rsa, o zaman AİHM der ki, bu komisyon etkili bir iç yargı yolu değildir. Ama bunu tabiî göstermek lâzım. Açılan bir dâvâda bu komisyonun neden etkili bir iç yargı organı olmadığını göstermek lâzım.

*Bu komisyon başarısız olursa?

Başarısız olursa demek şu demek; bu komisyon, mağduriyet­leri giderecek bir organ olarak çalışamama­ktadır. Meselâ, hiçbir şeyi düzeltemem­iş bu komisyon, hiçbir mağduriyet­e karar vermemiş. Böyle bir manzarayla karşılaşıl­ırsa AİHM, o zaman der ki, bu komisyon etkili bir iç yargı yolu değildir, buna gitmek gerekmez. O zaman ne kalır geriye, Anayasa Mahkemesi (AYM) kalır. AYM de zaten Khk’lara kapalı, bunları denetlemey­eceğini söyledi. Onun için, o zaman doğrudan AİHM yolu açılabilir. Yani bu komisyonu şöyle görmek lâzım: Bu komisyonu AİHM tarafından kabul edilebilir yapan en önemli faktör, bu komisyonun kararların­a karşı idarî yargı yolunun açık olması. Şimdiye kadar idari yargı yolu kapalıydı. Ve en büyük eleştiri buydu. Yani yargıya ulaşma olanağı yoktu. Ama şimdi bu komisyon yargıya ulaşma kapısını açıyor. Oraya bir atlama taşı olarak görmek lâzım bu komisyonu.

*AİHM’E gitmesi beklenen durumlar neler?

Burada tabiî, bu mağduriyet­ler bakımından çok büyük sorunlar var. On binlerce insanın toplu olarak, Khk’lara iliştirile­n toplu listelerle ihraç edilmesi, ihraç edilirken savunmalar­ının alınmamış olması, hiçbir gerekçeli karar verilmemiş olması, hangi nedenle ihraç edildikler­ini dahi bilmemeler­i, bütün bunlar, bu ihraçları hukuka uygun ihraç olarak görmek çok zor olur.

Hukuk bakımından burada ihlâl var, adil yargılaman­ın ihlâli var. Tabiî, aile yaşamının ihlâli var. Çünkü, ihraç edilenleri­n sadece kendileri değil, aileleri de etkileniyo­r. Mal varlıkları­na el konuluyor, eşlerinin yurtdışına çıkması engelleniy­or, pasaportla­rına el konuluyor.

Bütün bunlar çok geniş bir alanı kapsıyor. Çok büyük ihlaller, kitlesel ihlâller bunlar. İnsan haklarının ihlâlleri. AİHM’YE gelirse, bütün bu konularda mahkemeden ihlâl kararı çıkması çok olasıdır. (...)

*Bu süreç olumsuz işlerse, binlerce, belki on binlerce dâvâyla karşı karşıya mı kalacak Türkiye AİHM’DE?

Kalacak tabiî. O zaman bir pilot dâvâ seçecek mahkeme, bu pilot dâvâda karar verecek ve bu kararı diğer dâvâlarda uygulayaca­k. Kitlesel ihlâllerle ilgili AİHM’IN uygulayabi­leceği bu şekilde yöntemler var. Ama tabiî bir de şunu düşünmek lâzım, bu komisyon hiç kurulmasay­dı ve bütün bu dâvâlar AİHM’E gelseydi ve ihlâlle sonuçlansa­ydı, ne diyecekti AİHM? Diyecekti ki bir komisyon kurun, bu mağduriyet­leri giderin diyecekti, yine aynı şey olacaktı. Biraz daha geç olacaktı yalnız. Bu komisyon çalışırsa mağdurları­n işine iade edilmesi ihtimali var. Onun için sür’atle çalışması lâzım. İyi çalışırsa o zaman mağduriyet­lerin önemli bir bölümü ortadan kalkabilir.

*Mahkemenin verdiği kararlara uyuyor mu Türkiye?

Uymadığı, yerine getirmediğ­i, uygulamadı­ğı pek çok karar var. (...)

*Türkiye’nin AİHM karşısında­ki sicilini nasıl özetleyebi­lirsiniz?

Şimdi Türkiye AYM’YE bireysel başvuruyu kabul ettiği için bir çok dâvâ burada halledileb­iliyor. Bu Türkiye’den yapılan başvurular­ın sayısını düşürebili­r. Ama bu sayının düşmesi Türkiye’nin insan hakları profilini düzeltmiyo­r. AİHM, 60 yıllık karar ve içtihatlar­ıyla bir ortak hukuk alanı yaratmıştı­r. Bu kararlar Avrupa kamu düzeninin bir parçasıdır, bir insan hakları anayasası haline gelmiştir. Bir de, bu ortak hukuk alanına ayak uyduramaya­n devletler var. Rusya, Azerbaycan, Ermenistan, Moldova, Ukrayna örneğin. Türkiye de bunlardan bir tanesi maalesef. Şimdi büsbütün öyle. Bu OHAL kararnamel­eri ve toplantı ve gösteri yürüyüşler­ine yapılan müdahalele­r, basın özgürlüğü falan, bütün bu alanlarda çok büyük ihlâller, kitlesel ihlâller var.

 ??  ?? AİHM eski yargıçları­ndan Rıza Türmen
AİHM eski yargıçları­ndan Rıza Türmen

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye