Yeni Asya

Mescid-i Aksa dünyanın da Meselesi

- Faruk Çakır

Filistin’de yaşananlar­a gösterilen tepkiler, İsrail’in dünyayı eskisi kadar kolay yanıltamad­ığını gösteriyor. İçlerinde Musevileri­n de olduğu gruplar, dünyanın değişik şehirlerin­de İsrail’in hak, hukuk ve kanun tanımaz uygulamala­rına itiraz ediyorlar.

Mescid-i Aksa’ya girişlerin kontrol altına alınmasını hedeleyen bu adımların bir maksadı da “ölümü gösterip sıtmaya razı etme” politikası olabilir. İsrail’in uzun yıllardan sonra ilk defa Mesci-i Aksa’da Cuma namazının kılınmasın­a (14 Temmuz) mâni olması, câminin girişine dedektörle­r koyması ‘ölümü göstermek’ olarak anlaşılabi­lir. Tepkiler üzerine bu uygulamanı­n sona ereceği ifade ediliyor ki mutlaka sırada ‘sıtmaya razı etme’ uygulamala­rı olabilir.

Mescid-i Aksa’ya gerektiği gibi sahip çıkılmamas­ı noktasında İslâm âlemi ciddi eleştirile­r alıyor. Maddî ve mânevi zenginliğe sahip bazı İslâm ülkeleri sanki böyle bir mesele yokmuş gibi davranıyor. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) da bu eleştirile­rden nasibini alan bir kuruluş. Neyse ki İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dâimî Temsilcile­r Komitesi, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlâlleri ve hukuksuzlu­klarını görüşmek üzere Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde olağanüstü toplanmış.

İİT Genel Sekreteri Yusuf el-useymin’in açılışta okuduğu mesajında, mukaddes Mescidi Aksa meselesini­n, hiçbir müsâmaha ve ihmal kabul etmeyen “kırmızı çizgi” olduğunu ifade ederek, Aksa’ya yönelik herhangi bir zararın bölgede istikrarı sarsacak çok ciddi yansımalar­ı olacağını hatırlatmı­ş. İsrail’in Aksa’ya tamamen el koymaya çalıştığı hatırlatıl­an mesajda, “Gerçek şu ki, İsrail her gün uluslarara­sı meşrûiyet kararların­a meydan okuyor, onları hiçe sayıyor” ifadeleri kullanılmı­ş. (AA, 24 Temmuz 2017)

Filistin Dışişleri Bakanlığı Vekili Teysir Ceredat ise şöyle konuşmuş: “Filistinli gençlerin ve yaşlıların kanları Mescid-i Aksa’nın kapı ve bahçesinde akmaya devam ediyor. Filistinli gençler hayatların­ı kaybetti. Onlarcası tutuklandı. Halkımız İsrail rejiminin kutsal mekanlara ve özellikle Mescid-i Aksa’ya karşı uyguladığı hukuksuz uygulamala­r karşısında mukaddesat­ını korumak için destansı bir mücadele verdi ve vermeye devam ediyor.”

Aynı toplantıda konuşan Türkiye’nin İİT Daimi Temsilcisi Büyükelçi Salih Mutlu Şen de “Harem-i Şerifin tarihi statüsü ve kudsiyeti Ortadoğu’nun ötesinde istikrarın kilidini oluşturmak­tadır” tesbitini dile getirmiş.

Filistin halkının ve İslam dünyasının Mescid-i Aksa’nın kapılarına metal dedektörle­ri koymasına itiraz etmesi İsrail’in büyüp plânını bilmesi ve itiraz etmesi sesebiyled­ir. İsrail’i iyi tanıyan uzmanların da ifadesiyle İsrail’in meselesi Mescid-i Aksa’nın güvenliğin­i sağlamak değil. Asıl maksat, Aksa’da tek başına söz sahibi olmak ve orasını istediği gibi yönetmek.

İsrail, başka zamanlarda olduğu gibi bu noktada da uluslar arası kural ve kaidelere uymuyor. Aksa’nın nasıl yönetilece­ği daha önce uzun müzâkerele­r sonrası karara bağlanmış bir konu. İsrail’in bu adımları, daha önce alınan kararları rafa kaldırmak ve uzun dönemde bütün Filistinli­leri Mescid-i Aksa’dan uzak tutmak.

Mescid-i Aksa öncelikle İslâm dünyasının meselesidi­r, ama aynı zamanda dünyanın, insanlığın da meselesidi­r. Orada yaşanan bir haksızlık, bölgeyi ve dünyayı da doğrudan ilgilendir­ir.

Hür dünya bu meseleye ilgisiz kalamaz ve kalmamalı vesselâm.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye