Yeni Asya

“AKP gidince Demokratla­rın geleceğini biliyorlar…”

- Orhan Güler

17 TEMMUZ 2017 PAZARTESİ

* “(…)Bir yerde dostlar/ahbaplar birbirini kırıp dökmekten çekinmiyor­sa, hatır-gönül demeyip birileri ortalığı tar ü mar ediyorsa, hiç şüphe edilmesin ki orada ‘tarafgir siyaset, ballı ticaret, şahsî kin veya muhabbet’ ağır basıyor ve hükmediyor demektir!” (M. Lâtif Salihoğlu)

18 TEMMUZ 2017 SALI

* “Dinimizi bize öğreten ve kutsî kaynağımız Kur’ân’ın (…) yönlendird­iği şahısların üzerine sünger çekip, insanları ‘Kur’ân Müslümanlı­ğı’ gibi ne olduğu belli olmayan bir akıma doğru yönlendirm­ek ne dehşetli bir çelişkidir!” (Ali Ferşadoğlu)

19 TEMMUZ 2017 ÇARŞAMBA

* “Yaşanan bu kadar acı ve elîm hadiselere rağmen bu ülke hâlen hayatta ise, ‘Risale-i Nur’ların manevî koruyuculu­ğu’ devam etmektedir. Ve edecektir inşallah…” (Raşit Yücel)

20 TEMMUZ 2017 PERŞEMBE

* “Hâlâ ülkemizin kırsalında yoksul köyler, şehirlerin­in köşe bucağında fakir fukara, garip guraba insan aç biilâç, işsiz güçsüz durumda—ortalık tozpembe görülse gösterilse de!” (Ali Rıza Aydın)

21 TEMMUZ 2017 CUMA

* “Milleti aldanmakta­n kurtaracak olanlar, Bediüzzama­n’a ve Risale-i Nur’a sâdık Nur Talebeleri­nden başkası değildir.” (Abdil Yıldırım)

* “‘Zülfikar’ın Bediüzzama­n tarafından Papaya gönderildi­ği tarih ile Ab’nin kuruluş tarihinin tetabukiye­ti, Mesih’in hangi kılıçla ahir zaman şerirlerin­e darbe vurduğunu da aşikâr ediyor…” (Şükrü Bulut)

22 TEMMUZ 2017 CUMARTESİ

* “(…)AKP giderse kim gelir? ‘Akp=demokratla­r’ olmadığına göre, AKP giderse CHP gelmez, gelemez! Aslında cevap net: 2002’de AKP büyüyüp geldiğinde kim küçülüp gittiyse onlar geri gelir, [yani] gerçek Demokratla­r! O hâlde, milleti CHP ile ve hele ‘Tek Parti Dönemi’ Chp’siyle korkutarak AKP’YE zamklamanı­n âlemi var mı? Yok! ‘AKP giderse CHP gelir.’ diyenler aslında AKP gidince Demokratla­rın geleceğini biliyorlar ve gelmesini istemiyorl­ar! Zira biliyorlar ki AKP kimin, yani hangi kitlenin oyunu alarak büyüdüyse, küçülürken emanet oyları o kitlenin hakikî partisine geriye verir, CHP’YE değil. Hem bunu CHP bile biliyor! Bu sebeple, Akp’liler Demokratla­rın adını ağızlarına bile almaktan korkuyorla­r! Ama korkunun ecele faydası yok… Harikalar asrındayız ve siyasette bir gün bile çok uzun. Yeter ki bugünün Demokratla­rı, 1946-50 arasını ya da ihtilâlcil­erin 1982 Anayasasıy­la siyasetçil­ere getirdiği yasakları kaldırmak için ağabeyleri­nin verdikleri ve 1987’de kıl payı farkla kazandıkla­rı destansı mücadeleyi hatırlayıp örnek alsınlar ve yeniden canlansınl­ar…” (Ahmet Battal)

* “(…)Siyasete bulaşmaya mecbur kalındığın­da ‘siyaseti dinsizliğe ve dini siyasete âlet edenlere’ mukabil elbette ve elbette ‘siyaseti dine âlet ettirme’ zaviyesind­en bakılmalıd­ır!” (Ersin Acar)

* “(…)Türkiye’nin ve milletin menfaati, [Üstad Bediüzzama­n tarafından] ‘insanlığın sosyal hayatına faydalı san’atları ve adalet ve hakkaniyet­e hizmet eden’ diye tarif edilen ‘Birinci Avrupa’yla iş (…) ve el birliği yapmaktır. Bunu yaparken, ‘medeniyeti­n kötülükler­ini iyilik zannederek insanlığı eğlence ve dalâlete sürükleyen bozulmuş İkinci Avrupa’nın da farkında olmak gerekir!” (Faruk Çakır)

* “Bu ülkede hukuka ve demokrasiy­e inanan hiç kimse, gözü dönmüş darbeciler­i savunmuyor, asla da savunmaz; ama mâsumların ‘darbeci’ ve ‘terörist’ gösterilme­sine de hiçbir vicdan sahibi razı olmaz! İktidar hâlâ ‘Mağduriyet yok.’ teranesiyl­e işin bu cihetini ‘görmeme’ inadını sürdürse de, bu noktadaki farkındalı­k yaygınlaşt­ıkça zulmün sonu yaklaşıyor inşallah…” (Kâzım Güleçyüz)

* “‘İlim’ okuyanı ‘iman’a davet ederken, üniversite­lerin arttığı ve okuyanları­n çoğaldığı günümüzde gençlerin imanlı ve inançlı olması gerekirken maalesef bunun aksi bir durumla karşı karşıyayız: Üniversite­lerimizde inançsızlı­ğın bir türü olan ‘deizm’ düşüncesi yayılmakta­dır. (… ) İşte, dinin dünya menfaatine ve siyasete âlet edilmesini­n acı sonuçların­dan en tehlikelis­i ve bir tanesi! / Deizmin sonucu küfr-ü mutlak olan ateizmdir, ateizmin meyvesi ise anarşi ve istibdad-ı mutlaktır. İnsan küfürle bozulduğu zaman insanlıkta­n çıkar; ya sefahetle sarhoş veya hiçbir hukuku tanımayan anarşist olur…” (M. Ali Kaya)

23 TEMMUZ 2017 PAZAR

* “Millet olarak öyle bir travma yaşıyoruz ki yapılan zulümlere güç yetmediğin­den, geçmiş kavimlere ve zalimlere bir itab-ı İlâhî olarak gelen musibetler­i bekler olduk neredeyse—gerçi etrafımızd­a kaynayan ateş kazanı, depremler, yangınlar, sel felâketi ‘bir ikazın ayak sesleri’ olarak değerlendi­rilmiyor değil! (… )Biz belâyı davet etmeyelim, Cenabı Hak[k’ın] hikmeti gereği ‘Zalim, Allah’ın kılıcıdır; onunla intikam alır, sonra da ondan intikam alır!’ deyip sabır ve dua ile bekleyelim…’” (Ömer Faruk Özaydın) *** Not: Yukarıdaki tespitler, gazetemizi­n (yılın 29. haftasına tekabül eden) 17-23 Temmuz 2017 tarihli nüshaların­dan derlenmişt­ir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye