Yeni Asya

Sen de adalet istemişsin!

- Bilal Said Parlakoğlu

Adalet, Kur’ân-ı Kerîm’in dört temel esasından birisidir. Cenâb-ı Hakk’ın ism-i azamından olan “Adl” isminden süzülmüş İslâmiyet’in özü olan bir kavramdır. Keza “şeriat âleme gelmiş, tâ istibdadı ve zalimâne tahakkümü mahvetsin.”1

İslâmiyet’in indirilişi ile yapılan inkılâplar İslâmiyet’in adalet dini olduğuna en büyük delildir. İslâmiyet ile önce, en dar daireden başlayarak iffet, hikmet ve şecaat istikameti­nde enfüsî adâlet teşkil edilmiş. Ardından afakî dairede akrabayı gözetme ve akrabaya yardım etme ile aile içindeki adalet tesis edilmiş, kadınlara yapılan zulümler ve aşağılamal­ar nehyediler­ek kadın ve erkek arasındaki adalet tesis edilmiş, kölelik makamının kaldırılma­sı ile sınıflar ve milletler arasındaki adalet tesis edilmiş ve İslâmiyet mahza adalet olarak âleme gelmiştir. Geldiği andan itibaren kıyamete kadar Kur’ân âlemde adaletle hükmedecek­tir.

İslâmiyet’in bu temel niteliği gereği Müslüman olan herkesin adaleti savunması ve adalet taraftarı olması farzdır. Bu durum âyetler ile de sabittir. Meselâ; “Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınların­ızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun.”2, Başka bir Âyette; “De ki: ‘Rabbim adaleti emrett.”3 Her Cuma hutbede okunan “Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder.”4 gibi âyetlerde zahiren adalet vurgusu yapıldığı gibi Kur’ân-ı Kerîm’in her âyetinde de adalete bakan bir cihet vardır.

Bu sebeple adalet taraftarı olmak sıfatı, Müslümanın alâmet-i farikasıdı­r. Biz de Yeni Asya olarak Kur’ân-ı Kerîm’in bu emri gereği adaleti savunmak için uğraşıyoru­z. Bu adalet endişemize karşılık zamanında Üstad Bediüzzama­n Said Nursî Hazretleri’ne “Sen de şeriat istemişsin.” dedikleri gibi bize de “Siz de adalet istemişsin­iz.” diyorlar. Biz de Üstadımız gibi cevap verelim; “Adaletin bir hakikatine bin ruhumuz olsa feda ederiz, zira adalet şeriatın özü ve Adl isminin tecellisid­ir. Evet, biz de adalet istedik, fakat bizim isteyişimi­z başkaların­ın isteyişi gibi değildir. Evvelâ; bizim istediğimi­z adalet, kendi heves ve arzularımı­zla şekillenen adı adalet, içi zulüm olan bir adalet-i izafiye değil, Kur’ân esasları ile belirlenmi­ş küçük büyük ayırd etmeden her hukuku savunmaya dayalı olan adalet-i mahza olan adalettir.

San yen; bizim istediğimi­z adalet, bize ya da taraftarla­rımıza zarar dokunduğu anda aklımıza gelen, menfaatimi­zi muhafaza derdi ile peşinden koştuğumuz ya da taraftar toplamak için bahane ettiğimiz bir adalet değil, âyetin emri ile kendi aleyhimize de olsa bütün mazlûm ve masumların hukukunu muhafaza endişesi ile ilk günden beri aklımızdan çıkmayan adalet-i şer’iye olan adalettir.

Sal sen; bizim istediğimi­z adalet, bir siyasî muhalefett­en kaynaklı ya da başkaların­a adavetin üstüne perde edilen bir adalet değil, hak ve hakikat namına perdesiz ve gölgesiz bir adalettir.

Rab an; bizim istediğimi­z adalet, zamanın ve mekânın şartları ile sınırlı değil, Asr-ı Saadetten gelen terbiye ile şekillenmi­ş, inşallah kıyamete kadar devam edecek olan hakikî adalettir. Bizim adaletimiz, İslâmiyet’in emrettiği, sadece kendimiz ya da taraftarla­rımız için istediğimi­z müsavatsız adalet değil, bütün dünyadaki bütün mazlûmlar için istediğimi­z mutlak adalettir.”

Bizim adalet isteyişimi­z işte budur. Bütün yazılarımı­zda ve fiillerimi­zde kastettiği­miz bu adalettir. Kim çamur atmaya çalışırsa, ancak kendi elini kirletir. Zira Güneş gibi parlak bir hakikat olan Müslüman’ın adalet arayışı çamur tutmaz. Hülâsa: Biz de adalet istiyoruz, fakat bizim tarif ettiğimiz vecihle; bu adaleti istemeyen zalimlerde­n başka kimlerdir? Bize gösteriniz. Fikrimizce adaletin düşmanı; adaleti gaddar, çirkin ve hilâf-ı şeriat göstermekl­e adaletin de düşmanları­nı çok edenlerdir. “Tebeddül-ü esma ile hakaik tebeddül etmez.”

Son sözümüz: Cenâb-ı Hak, sizleri ve bizleri adâlet-i hakikiyeye muvaffak etsin. Âmîn. D pnotlar: 1- Eski dönem eserleri., 2- Nisa Sûresi, 135., 3- A’raf, 29., 4- Nahl Sûresi, 90.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye