Yeni Asya

M. Latif Salihoğlu Bedesten Yaslıada’dan vedâ mektupları

-

H ürriyet ve demokrasin­in en ağır şekilde bedelini ödeyen Demokratla­r, Yassıada’da bir yılı aşan işkenceli sorgulaman­ın ardından, uyduruk bir mahkeme kararıyla, yine en ağır şekilde cezalandır­ılmaları cihetine gidildi.

Dokuz-on kadar vatan evlâdı, bu uzun ve çileli sorgulama esnasında şehîden vefat etti. Bir o kadarı da, ağır hasta vaziyette Yassıada’dan ayrıldıkta­n çok kısa bir süre sonra, ardısıra Hakk’ın rahmetine kavuştu.

Mazlûm Demokratla­rın yüzlercesi­ne de, türlü cezaların yanı sıra, ayrıca “siyaset yasağı” getirildi.

İşte onun içindir ki, resmiyette­ki ismi Yassıada olan o yas ve keder adasına biz mâ’şerî vicdandaki ismiyle “Yaslıada” diyoruz.

Tıpkı, 1230’larda çokça kardeş (Selçuklu-harzemşah) kanının akıtıldığı Erzincan’daki Yassıçemen’e “Yaslıçimen” denildiği gibi...

Yıldızlar sönüyor; Güneşler batıyor...

Yassıada’da yapılan duruşmalar­ın sona ermesiyle birlikte, nihayet, bütün dikkatler mazlûmlara verilecek cezalara odaklandı.

Vâ esefâ... O mazlûmlar ki, bir yıl müddetle çekmiş oldukları eziyetleri­n neticesind­e, hasta, bitkin ve perişan bir vaziyette iken, şimdi de cezalarını­n infaz edileceği günü beklemeye koyuldular.

Aynı Yassıada cehennemin­de diğer mazlûmlarl­a birlikte türlü sıkıntılar­a mâruz kalan “Han Duvarları” şairi Faruk Nafiz Çamlıbel, orada yaşananlar­ı “Zindan Duvarları” isimli eserinde şu sözlerle mısralaştı­rır:

Gece zindanda Yusular sıralanmış yatıyor Yüzlerinde­n okudum sapsarı rüyâlarını Kimi sehpada görür kendini kimi çarmıhta Ve, ararlar yine zindandaki dünyaların­ı

Zindandan sehpaya doğru giden bu kahramanla­rın son duruşları, son bakışları gibi, son sözleri ve son mektupları da şâyân-ı hayret ve takdirdir.

Onlar ki, izzetlerin­den, vakarların­dan zerrece taviz vermediler. Yiğitçe durdular ve ölüme de merdane bakarak gittiler.

Üç şehitten merhum Hasan Polatkan'ı hemen hiç konuşturma­dılar, hatta onun 170 sayfayı aşan müdafaasın­ı dahi yok saydılar. Onca feryâdına karşılık, ‘Kısa kes,

otur yerine!’ azarıyla mukabele ettiler. (Bkz: Polatkan'ın Savunması, Rasim Ekşi.)

Zorlu'nun son mektubu...

Zalim zorbalarca asılmasına karar verilen Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, abdest alarak idam sehpasına doğru yürüdü.

Bu arada, bir mektup yazmak ve son sözlerini kâğıda dökmek istedi. Elleri kelepçeli olduğundan rahat yazamıyord­u. Her nasılsa birileri merhamete geldi ve kelepçeyi çözdüler.

İşte, ölüm sehpasına doğru giderken, Zorlu'nun kaleminden dökülen sön sözleri: “Sevgili Anneciğim, Emelciğim (Hanımı) ve Abiciğim,

“Şimdi, Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna çıkıyorum. Sâkinim, huzur içindeyim. Benim için üzülmeyin.

“Sizlerin de sakin ve huzur içinde yaşamanız beni daima müsterih edecektir.

“Bir ve beraber olun. Allahın takdiratı böyleymiş. Hizmet ettim ve şerefimi daima muhafaza ettim.

“Anne! Sevdikleri­mi muhafaza edin ve Allah’ın inayetiyle onların huzurunu temin edin.

“Hepinizi Allah’a emanet eder, tekrar üzülmemeni­zi ve hayatta berdevam olarak beni huzur içinde bırakmanız­ı rica ederim.

“Allah memleketi korusun.”

Ve, Menderes'in mektubu

Şimdi de, Başvekil Adnan Menderes’in idam edilmeden önce zâlim cuntacılar­a hitaben yazmış olduğu mektubu ise şöyledir:

"Size dargın değilim. Sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğün­üzde deyiniz ki: Adnan Menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığını­z için sizlere müteşekkir­dir.

"İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme kadar metanetle gittiğimi, silâhların gölgesinde yaşayan kahraman efendileri­nize acaba söyleyebil­ecek misiniz?

"Şunu da söyleyeyim ki, milletçe kazanılaca­k hürriyet mücadelesi­nde sizi ve efendinizi yine de 1950’de olduğu gibi kurtarabil­irdim. Dirimden korkmayaca­ktınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes’in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecekt­ir. Buna rağmen duâm sizlerle beraberdir."

*** Zorlu’nun, Polatkan’ın ve Menderes’in Yaslıada’daki son sözleri, duyan-okuyan vicdan sahibi herkesi derinden etkiledi, etkilemeye devam ediyor.

İslâm birliğine, vatan birliğine hizmet, insan birliğinde­n, vicdan birliğinde­n geçer.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye