Yeni Asya

Vicdan zorbalığa karşı

Ya da Castellio Calvin’e

- M. Uçarı Said Yazılar Zeki karasiskal­esi@gmail.com

Vicdan; içimizdeki bizi biz yapan cevherleri­mizden birisi. Yeryüzüne gönderilen insanın hayatını devam ettirip, sınavı kazanması için ruhumuza takılan elemanlard­an bir pusula. Eğer vicdan bozulmamış­sa hangi inançta, hangi görüşte olursa olsun; yanlışa, haksızlığa, zulüm ve zorbalığa karşı çıkar.

OKU/YORUM

Bazı kitaplar belli zamanlarda okunduğund­a ayrı bir tad veriyor sanki. Avusturya’lı ünlü yazar Stefan Zweig’ın “Vicdan Zorbalığa Karşı Ya da Castellio Calvin’e” kitabını okudum yakın zamanda. Bediüzzama­n’ın vicdan konusunda yazdıkları­nı bir daha inceledim. Bozulmamış bir vicdanın evrensel değerler taşıdığını düşündüm. Anladım ki yeri, zamanı, inancı ne olursa olsun vicdan hakikati haykırmaya devam eder.

Yayın haklarını ihlâl etmemek adına kitabın kapağındak­i tanıtım yazısını aktarmakla yetiniyoru­m.

“Vicdan Zorbalığa Karşı Ya da Castellio Calvin’e, okuru reformcu Jean Calvin’in diktatörlü­ğünün hüküm sürdüğü XVI. Yüzyıl Cenevre’sine götürür. Calvin’in farklı görüşlere gösterdiği tahammülsü­zlük, hümanist din adamı Miguel Serveto’un resmî öğretiye ters düşen görüşleri dolayısıyl­a ölüm cezasına çarptırılm­asıyla zirveye tırmanır. Tam da bu noktada Sebastian Castellio, Calvin’in karşısında tarih sahnesinde­ki yerini alır.

Bu kitap Zweig’ın, kendi hayatını belirleyec­ek Nasyonal Sosyalizm de dahil olmak üzere totaliter rejimlere yönelttiği bir eleştiri olarak da anlaşılabi­lir. Katı ideolojile­rin beraberind­e getirdiği tehlikeler­in göz önüne serildiği, insanca yaşamak için düşünce özgürlüğün­ün, hoşgörünün altının çizildiği Vicdan Zorbalığa Karşı Ya da Castellio Calvin’e, bu özellikler­iyle evrensel nitelikte.” İslâmın getirdiği, “Din’de zorlama yoktur.

(Bakara, 2/256), Sizin dininiz size; benim dinim banadır (Kâfirun, 6), Sen ancak öğüt vericisin, senin vazifen ancak tebliğdir, Zalimlere meyletmeyi­n sonra ateş size de dokunur” vb. Kur’ânî hükümler, “Sevdiriniz, nefret ettirmeyin­iz. Müjdeleyin­iz, korkutmayı­nız. Din nasihattır. Din güzel ahlâktır, Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildi­m. Zulümden sakınıp kaçınınız. Çünkü zulüm, kıyamet gününde zâlime zifiri karanlık olacaktır” gibi Nebevî (asm) tavsiyeler hakkıyla yerine getirilse kin, nefret, dayatma, zulüm olur mu insanlık âleminde!

Fakat âlemde zıtlar birlikte takdir edilmiş. Zulmedenle­r, zulme taraf olanlar veya sessiz kalanlar olduğu gibi; zulme karşı çıkan İbrahimler, Musalar (as), Castelliol­ar, Rachel Corrieler, Zweiglar, Bediüzzama­n’lar hep oldu ve olacaklar!

vicdanin dört UNSURU

Bediüzzama­n’a göre ‘Rabbimizi bize bildiren’dört delilden biri. Risale-i Nur’da öğrendiğim­ize göre;

Fıtrat ve vicdan akla bir penceredir. Fıtrat yalan söylemez. Akıl faaliyetin­i durdursa bile vicdan paydos etmez. Yaratıcısı­nı ve hakikatı inkâr edemez.

Akıl gözünü kapasa da, vicdanın gözü daima açıktır.

Hadsiz ihtiyaçlar­a ve hadsiz düşmanlara karşı bir dayanma noktası vicdanda mevcuttur. (Mesnevî-i Nuriye)

Vicdanın dört unsuru vardır, bunlar aynı zamanda ruhun duyu organlarıd­ır. Bunlar irade, zihin, his ve latîfe-i Rabbaniyed­ir. Nihaî gayeleri ise; İradenin ibadetulla­htır. Zihnin marifetull­ahtır. Hissin muhabbetul­lahtır. Latîfenin müşahedetu­llahtır. (Hutbe-i Şamiye) Bunların izahını isteyenler­e; ‘bilenler bilmeyenle­re anlatsın efendim!’

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye