El-ayak-ağız hastalığına karşı 7 KURAL
UZMANLAR, OKULUN İLK GÜNLERİNDE KENDİNİ GÖSTEREN HASTALIKTAN KORUNMAK İÇİN GEREKLİ HİJYEN TEDBİRLERİNİ ALMANIN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİYOR.
Hem hava sıcaklığı değişimleri hem de okulların açılması ile birlikte çocukların daha fazla bir arada olması, bulaşıcı hastalıklara dâvetiye çıkarıyor. Yüksek ateş, iştahsızlık, boğaz ve karın ağrısı, vücutta döküntü gibi belirtilerle kendini gösteren hastalıktan korunmak için okulun ilk günlerinden itibaren gerekli hijyen tedbirlerini almak büyük önem taşıyor. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Erkan Uçlar, el-ayak-ağız hastalığı ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.
geçmeyen ateşe dikkat!
El–ayak-ağız hastalığında, kişinin bağışıklık sistemine göre hastalığın seyri değişkenlik gösterir. Yüksek ateş, bademcikte kızarıklık, ağız içinde aft ve ciltte döküntü halinde kendini gösteren el-ayak-ağız hastalığı, çocukların el, ayak ve bileklerinin neredeyse tamamını kırmızıya boyamaktadır. 1-2 günlük ateşli dönemi takiben ya da ateşle beraber; el ve ayak içleri, ayak tabanları, bez bölgesi, gövdede ayrıca ağız içinde ortaya çıkan ağrılı ve kaşıntılı olabilen içi sıvı dolu kırmızı döküntüler görülür. Pütür pütür olarak tanımlanan bu kırmızı döküntüler, kasıklarda, kalçada, dizlerin arkasında ve genital bölgede de görülebilir. Döküntüler ve ateş 5-6 gün sürebilir ve 38 C ila 40 C arasında değişkenlik gösterebilir. Ağız içinde oluşan aftlar dolayısıyla yutma güçlüğü ve beslenme isteksizliğiyle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Döküntüler kaşıntılı ve ağrı verici olabilir. Hastaların çoğu kendiliğinden iyileşme gösterirken, beslenme güçlüğü ve ateşin geçmediği hastalarda yatarak sıvı tedavisi gerekebilir.