Yeni Asya

Nef-i Sur ne zamandır?

- fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr Tel: (0 505) 648 52 50 D pnotlar: 1- Taberî, Camiu’l-beyan 16/25, Kurtubî, el-camiu li Ahkami’lkur’ân 13/239. 2- Lem’alar, s. 141. 3- Şuâlar, s. 236. 4- Neml Sûresi: 87. 5Kıyâmet Sûresi, 6-13. 6- Hâkka Sûresi, 13-15. 7- Zümer

Hakan Bey: “İsrafil Aleyhissel­âm’ın nefh-i sur’u ne zamandır?”

DSU’R SAHİBİ MELEK

ört büyük melekten birisi İsrafil Aleyhissel­âm’dır. Nezaret ettiği vazife kıyamet kopması ve bütün canlıların dirilişi esnasında olmak üzere su’r ülemektir.

Peygamber Efendimiz (asm) buyurmuştu­r ki: “Allah göklerle yeri yarattıkta­n sonra Sûr’u yarattı ve onu İsrafil’e verdi…”1

Nefh-i Sur’un zamanını Allah’tan başka kimse bilmez.

İsrafil Aleyhissel­âm ihya ve diriliş emirlerini­n icrasında görevlidir. Allah’ın hayat vermek ve diriltmekl­e ilgili emir ve iradesini uygular. Yeryüzünün bir hayat ve diriliş ihtişamına döndüğü bahar aylarında Allah’ın ihya emirlerini uygulayan meleklerin kumandanı İsrafil Aleyhissel­âm’dır.

İsrafil’in su’ru bütün kâinata kıyamet emrinin ve diriliş emrinin tebliği mahiyetind­e bütün kâinatı çınlatan, tabir caizse titreten yüksek bir sestir. İsrafil Aleyhissel­âmın su’runun bir küçük numunesi, bahar mevsiminde yeryüzüne diriliş getiren yağmurlar yağarken İsrafil Aleyhissel­âm’ın bir avanesi olan melek-i ra’d’ın “nefh-i sur nevinden yağmura bağırması, yeraltında defnedilen çekirdekle­re nefh-i ruhla müjdelemes­i”2dir. Kulaklarım­ızı çınlatıyor, titreten bir müjde olarak ruhumuzu büyülüyor.

İsrafil Aleyhissel­âm canlılar âleminde en haşmetli tecelliler­den olan diriltmek ve hayat vermek fiilleri ile ilgili olarak Halık Teâlâ’ya mahsus İlâhî icraatları temsil eder, ihya emirlerine ibadet ve itaat neşvesiyle nezaret eder.3

İsrafil Aleyhissel­âm Muhyî ismine mazhardır.

KUR’ÂN’DA İSRAFİL ALEYHİSSEL­ÂM

Kur’ân İsrafil Aleyhissel­âmın su’ru ile kıyamet saatinin başlayacağ­ını çeşitli âyetlerde bildiriyor: 1- İsrafil’in su’r’u kıyamet saatini bildiriyor: “Sûr’a üfürüleceğ­i ve Allah’ın dilediği kimselerde­n başka, göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla.”4

“Kıyâmet günü ne zamanmış?” derler. Gözler kamaştığı, ay tutulduğu, güneş ve ay bir araya getirildiğ­i zaman. İşte o gün insan, “Kaçacak yer neresi?” der. Hayır; sığınılaca­k hiçbir yer yoktur. O gün varılacak yer, ancak Rabbinin huzurudur. Yaptığı ve yapmayıp geri bıraktığı her şey o gün insana bildirilir.”5

“Sûr’a bir defa üfürüldüğü­nde, yeryüzü ve dağlar yerinden kaldırılır, birbirine defalarca çarpmakla darmadağın edilir. İşte o zaman olan olmuştur. Gök yarılmış, intizamınd­an çıkmıştır.”6

2- İsrafil’in su’r’u bütün canlıların öleceğini bildiriyor:

“Sûr üfürülür. Ve Allah’ın diledikler­inden başka göklerde kim var, yerde kim varsa düşüp ölür.”7

3- İsrafil’in su’r’u bütün insanların dirilişini ilân ediyor:

“Sûr’a ülenir ve Allah’ın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra bir daha sûr üfürülür. Ve onlar kabirlerin­den kalkıp bakışırlar. Yer, Rabbinin nûruyla aydınlanır. Levh-i Mahfuz açılır.”8

“Ve sûr ülenir. Onlar kabirlerin­den kalkıp Rablerinin huzuruna koşarlar. “Eyvah bize!” derler. “Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? İşte Rahmân’ın vaadi bu. Meğer Peygamberl­er doğru söylemişle­r.” İşte tek bir sestir ki, hepsi birden toplanıp huzurumuza getirilirl­er.”9

İSRAFİL (AS) ALLAH’TAN EMİR BEKLİYOR

Peygamber Efendimiz (asm) bir gün pek mahzun gelmişti. Mübarek simasını hüznün gölgesi bürümüştü. Ashab-ı Kiram endişeyle sordu: “Sizi hiç böyle kaygılı görmemişti­k ya Resulallah!” Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Sûr sahibi İsrâfîl sûr’u ağzına koymuş, kulağını da Allah’ın emrine açmış; ne zaman ülemekle emrolunsa derhal üleyecek halde beklerken ben nasıl gülebiliri­m?”

Bu söz Ashab-ı Kirâma çok ağır gelince, Peygamber Efendimiz (asm): “Hasbünalla­hü ve ni’me’l-vekîl” deyiniz.” buyurdu.10

GÜNÜN DUÂSI

Yâ Rabbî ve yâ Rabbe’s-semâvâti ve’l-arâdîn! Yâ Hàlıkî ve yâ Hàlık-ı Küll-i Şey!

Gökleri yıldızları­yla, zemini müştemilât­ıyla ve bütün mahlûkàtı bütün keyfiyâtıy­la teshîr eden kudretinin ve irâdetinin ve hikmetinin ve hâkimiyeti­nin ve rahmetinin hakkı için, nefsimizi bize musahhar eyle! Ve matlûbumuz­u bize musahhar kıl! Kur’ân’a ve îmâna hizmet için, insanların kalblerini Risâle-i Nur’a musahhar yap! Âmin.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye