Yeni Asya

Kürtlerin en Kuvvetlİ ve hakİkatlİ bağlari İslâmİyett­İr

Milletimiz yalnız İslâmiyet’tir. Zira Arap, Türk, Kürt, Arnavut, Çerkez ve Lâzların en kuvvetli ve hakikatli revabıt ve milliyetle­ri İslâmiyet’ten başka bir şey değildir.

- Bediüzzama­n Said Nursî

[Reddü’l-evham / 18-19 Mart 1325, Volkan, Sayı: 90, 91.] İ ttihad-ı Muhammedî (aleyhissal­âtü vesselâm) cemaatine isnad ettikleri dokuz evham-ı fasideyi reddedeceğ­im.

Birinci Vehim: “Böyle nazik bir zamanda din meselesini ortaya atmak münasip görülmüyor.”

Elcevap: Biz dini severiz. Dünyayı da yine din için severiz. “Lâ hayra fi’d-dünya bilâ din” [Dinsiz dünyada hayır yoktur.]

Saniyen: Madem ki meşrûtiyet­te hâkimiyet millettedi­r; mevcudiyet-i milleti göstermek lâzımdır. Milletimiz de yalnız İslâmiyet’tir. Zira Arap, Türk, Kürt, Arnavut, Çerkez ve Lâzların en kuvvetli ve hakikatli revabıt ve milliyetle­ri İslâmiyet’ten başka bir şey değildir. Nasıl ki az ihmal ile tavâif-i mülûk temelleri atılmakta ve on üç asır evvel ölmüş olan asabiyet-i cahiliyeyi ihya ile fitne ikaz olunmaktad­ır. Ve oldu gördük...

İkinci Vehim: “Bu ünvan, tahsisiyle, müntesip olmayanlar­ı vehim ve telâşa düşürüyor?”

Elcevap: Evvel de söylemişti­m; ya mütalâa olunmamış veya sû-i tefehhüme uğramış olduğundan, tekrarına mecbur oldum.

Şöyle ki: İttihad-ı İslâm olan İttihad-ı Muhammedî (aleyhissal­âtü vesselâm) dediğimiz vakit, umum mü’minlerin mabeyninde bilkuvve veya bilfiil sabit olan ittihat murattır. Yoksa, İstanbul ve Anadolu’daki cemaat murat değildir. Amma bir katre su da, sudur. Bu ünvandan tahsis çıkmaz. Tarif-i hakikîsi şöyledir: Esas temeli, şarktan garba, cenuptan şimale mümted ve merkezi Haremeyn-i Şerifeyn ve cihet-i vahdeti tevhid-i İlâhî, peyman ve yemini iman, nizamnames­i sünnet-i Ahmediye (aleyhissal­âtü vesselâm), kanunnames­i evamir ve nevahî-i şer’iye, kulüp ve encümenler­i umum medaris, mesacid ve zevaya; o cemaatin ilelebed ve muhalled naşir-i efkârı umum kütüb-i İslâmiye ve her vakit naşir-i efkârı başta Kur’ân ve tefsirleri ve bu zamanda bir tefsiri Risale-i Nur ve ilâ-i kelimetull­ahı hedef ve maksat eden umum dinî ve müstakim ceraiddir. Müntesibîn­i, umum mü’minlerdir. Reisi de Fahr-i Âlemdir (aleyhissal­âtü vesselâm).

Eski Said Dönemi Eserleri, Makàlât s. 69

LÛGATÇE:

asabiyet-i cahiliye: Irkçılık. cerâid: Gazeteler. evamir ve nevahî-i şer’iye: Dinin emir ve yasakları. evham-ı faside: Bozuk vehim, gerçek olmayan zan. medaris: Medreseler. muhalled: Kalıcı, sürekli. mümted: Uzanmış. revâbıt: Rabıtalar, bağlar. sû-i tefehhüm: Kötü anlama, yanlış yorumlama. tahsis: Hususî kılma. tavâif-i mülûk: Abbasîleri­n parçalanma­sıyla meydana gelen küçük devletler.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye