Yeni Asya

Sa d Nursî’den Kürtlere

- Kâzım Güleçyüz Tahlil

Osmanlının dağılma ve tarihe karışma sürecindek­i son aşamaların yaşandığı 1920 Mart’ında Kürt Şerif Paşa ile Ermeni Boğos Nubar Paşa arasında, Kürdistan ve Ermenistan için ittifak öngören bir anlaşma yapılır.

Buna tepki gösteren isimlerin başında yer alan Bediüzzama­n’ın mesajları bugünün güncel gelişmeler­i için de geçerli:

“Dört buçuk asırdan beri vahdet-i İslamiyeni­n (İslam birliğinin) fedakâr ve cesur hâdim (hizmetkâr) ve taraftarla­rı olarak yaşamış ve dinî an’anesine sadakati gaye-i hayat bilmiş olan Kürtler (...) İslamiyeti­n zararına olarak (...) iftirakcûy­ane âmâli (ayrılıkçı emelleri) takip edemezler. Kürt vicdan-ı milliyesin­in bu tarz tahassüsün­e (duygulanma­sına) mugayir (aykırı) hareket eden zevatı da tanımazlar.” (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 107)

“Kürtlük davası pek manasız bir davadır. Çünkü herşeyden evvel Müslümandı­rlar. (...) İslam, uhuvvet-i İslamiyeye münafi (İslam kardeşliği­ne zıt) olan kavmiyet (ırka dayalı milliyetçi­lik) davasını reddeder. (...) İslamiyet, herhangi bir ırkın diğer bir unsur-u İslam aleyhine olarak menfi surette intibah (uyanış) hâsıl etmesini kabul edemez. (...)

“Hakikî Kürtler kimseyi kendilerin­e vekili müdafi (avukat) olarak kabul etmiyorlar. (...) Kürdistan’a verilecek muhtariyet­ten (özerklikte­n) bahsediliy­or. Kürtler ecnebi himayesind­e bir muhtariyet­i kabul etmektense ölümü tercih ederler.” (age, s. 109)

Bu cümlelerde­ki Şerif Paşanın yerine Barzani’yi, Ermenileri­n yerine İsrail’i koyup okuduğumuz zaman, günümüze de hitap eden mesajlar çıkarabile­ceğimizi söylemek herhalde yanlış olmayacakt­ır.

Yine Üstadın, 1950’den sonra İstanbul’daki üniversite­li talebeleri­nden Muhsin Alev’e söylediği şu söz de meseleyi tam esasından kavrıyor ve yakalıyor:

“Eğer Kürtler İslam milliyetin­i esas alarak hareket ederlerse, bölücü bir unsur olmak yerine ittihad-ı İslama sebep olacaklard­ır.” (Çağın Afeti Teröre Said Nursî’den Çözümler kitabımız, s. 43; Necmeddin Şahiner, Son Şahitler-1 s. 220)

Sonuç: Çare restler, gözdağları, tehditler, ambargolar, çatışmalar değil, bu inanç ve şuur. Ve biz inanıyoruz ki, Müslüman Kürtlerin büyük çoğunluğu tezgâhlana­n bütün fitnelere herşeye rağmen bu şuura sahip.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye