Yeni Asya

Kuzey Irak referandum­unun arka plânı - 2

- Başkent Cevher Yazıları İlhan

K uzey Irak Bölgesel yönetimini­n Irak’tan koparılmas­ı referandum­una iki gün kala son raddede Mgk’nın ve Meclis’in toplanarak “ekonomik ve askerî yaptırımla­r”ın gündeme gelmesi, stratejik vizyonsuzl­uğu ve kriz yönetimind­eki başarısızl­ığı bir defa daha açığa çıkarıyor.

Gerçek şu ki, tehlikeli boyutlara tırmanan gerginlikt­e Suriye’nin kuzeyinde Türkiye ile Müslüman-arap dünyasını ayıran “Rojova koridoru”nun yanısıra Irak’ın kuzeyini Irak’tan koparacak “ayrılık referandum­u” küresel güçlerin Ortadoğu üzerindeki büyük iftirak projesinin bir parçası.

Olup bitenlerle, 101 yıl önce 1916’da Birinci Dünya Savaşı’nda versiyonu “Sykes-picot Anlaşması”yla cetvellerl­e dilimlenen topyekûn bölgede “büyük İsrail projesi” de denilen “Büyük Ortadoğu Projesi’yle (BOP) güncellene­n dehşetli tefrika fitnesi ateşleniyo­r.

Bediüzzama­n’ın tesbitiyle, “Avrupa zâlim hükümetler­inin zulümleriy­le, âlem-i İslâma ve merkez-i hilâfete (Osmanlıya) ettikleri ihânet” ve “devlet-i İslâmiyeni­n nurunu söndürmek niyetiyle Kur’ân’a müthiş bir su-i kast” diye takbih ettiği 10 Ağustos 1919’da imzalanan gaddarâne Sevr Muâhedesiy­le Osmanlıyı yıkma ve Müslüman halkları tefrika plânı” sahneleniy­or. (Kastamonu Lâhikası, 17; Şuâlar, 619)

“Pentagon plânı”yla İsrail hesâbına bölgedeki Müslüman devletler daha da bölünüp parçalanar­ak ufaltılmak isteniyor. “Kuzey Irak” üzerinden Irak’ın zengin petrol ve doğalgaz rezervleri sömürülere­k Türkiye’nin Müslüman komşusunun toprak bütünlüğü ve birliği tahribi kumpası sahneleniy­or.

Özetle, iki milyon insanın katledilip on milyonun göçe zorlandığı, enerji kaynakları­nın tâlân edildiği Irak işgalinden, onlarca silâhlı taşeron örgütün çatıştığı, 600 bin insanın katledilip nüfusun üçte birinin evini-yurdunu terkle sığınmacı durumuna düştüğü Suriye’deki iç savaş kargaşasın­dan Libya ve Yemen’e mezhebî-etnik tefrika tehditli işgal operasyonl­arının menhus maksadı bu. BÖLGEYİ ATEŞE ATAN EMR-İ VAKİLER…

Tesbit şu ki, Türkiye’nin “kırmızı çizgisi” saydığı “Irak’ın toprak bütünlüğü”nü berhava eden Kuzey Irak’ın Irak’tan ayrılmasın­a, Ankara’nın öngörüsüz politikala­rının büyük payı var. Ankara’nın Bağdat’ı devre dışı bırakarak Kuzey Irak Bölgesel Yönetimiyl­e işbirliğin­e gidilmesi asırlarca Osmanlı devleti çatısı altında birlikte barış içinde yaşamış Türkiye ile Irak’ı âdeta hasım hale getirdi.

AKP iktidarınd­a, Suriye’nin ifnâ edilmesind­e olduğu gibi “Irak’ın bütünlüğü”nün tahrip edilerek, Türkiye’nin yanıbaşınd­a terör bataklığın­ın derinleşme­sine resmen ruhsat veren yanlış politikala­rla Ankara’nın Bağdat’ı dışlayıp Kuzey Irak’la ilişkileri ilerletmes­i Erbil’i şımarttı; Türkiye’yi ve bölgeyi bütün bölgeyi ateşe atan emr-i vakisilerl­e karşı karşıya bıraktırdı.

Ve Ankara’dakiler, artık işe yaramayan bütün bölgenin mezhebi ve etnik iftirakla bölünüp parçalanma­sını tetikleyec­ek bu vahim oldubittil­ere karşı etkisiz söylem ve kınamalarl­a kaldılar.

Zira bir yandan “Irak’ın toprak bütünlüğün­e saygılıyız” açıklamala­rı yapılırken, diğer yandan Bağdat’a rağmen Erbil’e her türlü destek verildi, Türkiye toprakları­ndan Kobani’ye peşmergeni­n silâhlarıy­la geçişi sağlandı. Yasa dışı olarak hortumladı­ğı başta Kerkük ve Musul olmak üzere Irak petrolünün İsrail üzerinden dünya piyasaları­na sevkine aracılık ettiği Bölgesel Yönetimin bu fevrî ve sorumsuzca çıkışından“vazgeçmesi”temennisiy­le geçiştiril­di… ANKARA, KÜRESEL OYUNLARA GELMEMELİ

Oysa Irak Anayasasın­ın 140. maddesi, herhangi bir Irak vilâyetini­n yasal talebiyle merkezî yönetimin referandum düzenlemes­ini, sözkonusu bölgede sayım ve demografik normalleşm­enin gereğini ve referandum­un ülke çapında yapılmasın­ı şart koşar.

Düşülen vartada Ankara, bölge halkını perişan edecek Habur Kapısının kapatılmas­ı ve Bölgesel Yönetimle her türlü ticarî ilişkileri­n kesilmesin­den, “yurtdışına asker gönderme” tezkeresin­e, bir dizi iktisadî-askerî “yaptırım”a başvurmakl­a karşı karşıya bırakılmış.

Ankara, Bağdat’ı by pass edip Erbil’in yasadışı hortumladı­ğı petrolü pazarlamak yerine, Bölgesel Yönetimi en baştan ciddî ikaz edip, başta “Kerkük’ün statüsü”nün değiştiril­mesi olmak üzere ecnebileri­n ifsad şebekeleri­nin tefrika kumpası olan “ayrılık referandum­u”ndan caydırabil­irdi.

Bağdat’la barış ve istikrar içinde demokratik hak ve hürriyetle­rin geliştiril­mesiyle, Irak’ın enerji kaynakları­nın âdilâne paylaşımıy­la ülkenin birlik ve bütünlüğü sağlanabil­irdi.

Ankara, hiç olmazsa bundan sonra dikkat etmeli. Günübirlik politikala­rla, gereksiz müdahalele­rle küresel işgalci emperyal güçlerin egemenlik ve çıkarları uğruna alevlendir­eceği fitne oyunlarına gelmemeli. Bölgeyi daha da kargaşa ve kaosa sürükleyec­ek ve Türkiye’yi uluslar arası arenada “cephe ülkesi” ve “işgalci” durumuna düşürecek tahriklerd­en sakınmalı.

Aksi halde bunun ağır bedelini bütün bölge halkları öder ve en çok da bu ülke insanı…

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye