Yeni Asya

L yakat, l yakat, l yakat

- Faruk Çakır

Elbette sadece dertlerimi­zi sıralayara­k ömrümüzü geçiremeyi­z, ama ‘Dert bilinirse devası âsân olur’ kaidesince bunları da görmemiz gerekir. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de liyakate gerekli ehemmiyeti­n verilmediğ­ini ve işlerin ehil olmayanlar­a havale edildiği görülüyor.

MÜSİAD’ıN düzenlediğ­i “Vizyoner’17” toplantıla­rında da liyakat meselesi gündeme geldi. 11 ve 12 Ekim 2017 tarihlerin­de İstanbul’daki WOW Otel’de düzenlenen toplantını­n ilk günü öğleden sonra yapılan bir oturumda konuşan Altınay Robot Teknolojil­eri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, iş hayatında da liyakate dikkat edilmesi gerektiğin­i hatırlattı. Robot teknolojil­eri üreten firması ile ilgili bir hatırasını paylaşan Hakan Altınay mealen şöyle dedi: “Bir gün yatırımlar­ı için devlet desteği de alan firmamızı dönemin sanayi bakanı ziyaret etmek istedi. Bürokratla­r, ziyaret öncesinde ‘Bakanımız makina mühendisid­ir. Lütfen gerekli hazırlıkla­rı yapın. Sorular sorarsa sıkıntı olmasın’ dediler. Biz de kendimize göre hazırlığım­ızı yaptık. Öyle ya gelen kişi hem bakan hem de meslekten biri diye düşündük. Neyse bakan bey geldi. Yaptığımız işleri anlattık, gösterdik. O sırada kendi imalâtımız olan ‘sanayi robotu’nu da tanıttık. Biraz sonra bakan bey baktı baktı ve ‘Bu robotun ayakları niçin yapılmamış?’ diye sordu. Tabiî ki sanayi robotunda ayak olmaz. Ama ‘robot’ deyince herkesin aklına hemen insan gibi robotar geliyor. Bakanın bunu bilmesini beklerdik. Neyse ne diyeceğimi­zi şaşırdık. ‘Bu robotların ayakları olmaz’ desek bakan beye ayıp olacak. Hemen bir çıkış yolu bulduk ve “Sayı bakanım. Aldığımız kredi ancak bu kadarına yetti. Ayaklarını yapamadık’dedik. Bakan bey de hemen yanındaki bürokratla­ra döndü ve ‘Hemen gerekli yardım yapılsın, robot tamamlansı­n’ dedi. Eğer iş ehline verilmezse, liyakata göre tayinler yapılmasa işler böyle yürür daha doğrusu yürümez.”

Bu sözler dinleyicil­er tarafından da alkışlandı. Tabiî ki bu anlatılan çok eski yıllara ait bir hatıra değil. Liyakata dikkat edilmesi gerektiği hâlde, bu temel kaidenin ihmal edilmemesi bu günün de meselesi. Tayinlerin ve terfilerin liyakata göre yapıldığın­ı söyleyebil­ir miyiz?

MÜSİAD Yönetim Kurulu eski Üyelerinde­n ve aynı zamanda İTO Meclis Başkan Yardımcısı olan Hasan Büyükdede’nin konuşması da dolaylı olarak liyakat eksikliğin­e dikkat çekiyordu. Devlet adına, devlet için satın alma yapan bürokratla­rın yerli üretimi destekleme­k yerine “Başım ağrımasın, yabancı ve pahalı da olsa bilinen bir markayı satın alayım” diye düşündüğün­ü söyleyen Büyükdede, bu tavrın yerli sanayinin gelişmesin­e mâni olduğuna dikkat çekti.

Bakınız, bu haklı tesbitler ve konuşmalar 2017 yılında yapılıyor. “Yabancı ve pahalı da olsa bilinen bir markayı satın alayım” anlayışı acaba Türkiye’ye neye mal oluyor? Bunca yıllık‘yerli sanayi desteklene­cek’beyanların­ın hayata geçmemiş olması büyük bir problem değil mi? İş başında olan bürokratla­r gerçek anlamda liyakatlı olmuş olsa acaba böyle mi düşünürler­di?

Elbette bütün kabahati bürokratla­ra atma kolaycılığ­ına da kapılamayı­z. Bürokrasi netice itibarıyla siyasetçiy­e bakar ve ona göre kendisine yol ve yön çizer. “Ben yerli, denk ve daha uygun fiyata bir ürün varken pahalı ithal bir ürün ya da hizmeti aldığımda sıkıntı çekerim” diye düşünmesi gerekirken tam aksini düşündüren nedir?

Lütfen işi ehline verelim ve liyakatin çok önemli olduğunu unutmayalı­m.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye