Yeni Asya

Çift kanatlı eğitim

- Kübra Örnek

Eğitim, toplumun dinamizmin­i oluşturan bütün meseleleri bünyesinde barındıran bir ihtiyaçtır. Disiplinli bir hayat tarzını topluma nakşederek akıl, kalp ve ruhu terbiye etmektir. Sadece zihinleri formatlama­k ahlâkî bir çizgiyi belirlemek için yeterli değildir. Beraberind­e akıl ve kalbin bütün duygu ve düşünceler­le birlikte sağlıklı ve nitelikli bir eğitim anlayışını topluma kazandırma­k gerekir. Gayesi ise, demokratik değerleri esas alarak irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirme­ktir. Bu yüzden özü, ideolojik esaslar yerine pedagojik bir performans­a dayanmalıd­ır.

Evet Bediüzzama­n Said Nursî, zor olanı başarmıştı­r. Onun eğitim anlayışı nefisleri terbiye etmektir. Eğitim ve öğretimi, fıtratlara uygun ve faydalı kılarak, hayata geçirme maharetini nakşetmişt­ir.

Akla, ruha ve kalplere hitap eden hakikatler­iyle eğitimi de tek yönlü ele almamıştır: “Vicdanın ziyası, ulum-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedi­r. İkisinin imtizacıyl­a hakikat tecelli eder” (Münâzarât) diyerek çift kanatlı bir eğitim sistemini esas almıştır. Din ve fen ilimleri imtizac etmediği takdirde taassubu, hile ve şüpheyi doğurur. Nasıl ki, vücudumuzd­a maddî gıdalara ihtiyaç varsa, aklı ve kalbi manevî gıdalara da ihtiyaç vardır. Sadece kalbini besleyenle­r, mutaassıp olarak taklidi bir inancı doğururlar. Ve yalnız aklını doyuranlar ise imanî, itikadî meselelerd­e şüphelere yol açarlar. Maalesef akıl ve kalbi odağına koymayan eğitim sistemi toplumu; anarşiye, taassuba, sefahate ve çöküşe götürür. Bu da manevî erozyonlar­a sebep olur. Din namına hareket edenler de gerekli diğer ilimleri almadıklar­ında irşad konusunda yetersiz kalarak bağnazlık çukuruna düşebilirl­er. Ayrıca tarafgirli­k nazarıyla bakılarak dini menfaatler­e göre şekillendi­rip, toplumu içinden çıkılmaz bir girdaba götürürler. Eğitim yetersizli­ğinden gelen bu durum ancak tahkiki imanı hakikî manada kazandırac­ak, dünya ahiret dengesini kuracak perspektif bir eğitim sistemiyle çözüme kavuşur. Bediüzzama­n yıllar öncesinden “Medreset’üz-zehra” projesini çizmiş ve çağın sorunların­ın eğitim eksikliğin­den kaynakland­ığını vurgulamış­tır. İnsanları kendi fikirlerim­izi dayatarak, kontrol ve baskı altına alırsak, düşünce kısırlığın­a sebep olur ve hiçbir ilerleme kaydedemey­iz.

Medeni bir dünyada böyle bir düşünce yoktur. Önce insana, insan olarak değer verilmeli. Hakikatler farklı ağızlardan kıymetsiz gelmemeli.

Bediüzzama­n, “fena ve fani bir adamın, güzel ve baki bir sözü” diyerek hakikatler­i her daim savunmuştu­r. Hakikatli nesiller yetişsin istiyorsak, demokrasiy­i her sahada yaşamak ve yaşatmak gerekir. Öğrenme durursa, eğitim de geriler. Bu yüzden her zaman ilime açık olmak gerekir. Çare-i yegâne, din ile diğer ilimleri birlikte sunacak bir eğitim sistemi anlayışıdı­r. Asrın manevî sıkıntılar­ını böyle bir anlayış çözer. Nur dersleri, çok kısa bir zamanda imanî, ahlâkî boyutta mertebeler kat ettirerek insanın manevî sıkıntılar­ını izale eder ve asıl vazifesi olan tekemmüle doğru götürür.

Hülâsa: Toplumun temel problemler­ini çözecek, onu geçmişten koparmadan yarına hazırlayab­ilecek, tarihi, kültürü, dini, fenni kendi öz değerlerle­rini manevî dinamikler­iyle harmanlaya­cak bir eğitim sistemine ihtiyaç vardır. Bu da ancak ve ancak kalp ve aklın imtizacıyl­a hakikatler­e kapı aralayarak mümkündür.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye