Yeni Asya

DOĞU GUTA YERYÜZÜ CEHENNEMİ OLMASIN

- Dr. Muhammet Örtlek ortlekmuha­mmed@yahoo.com

Suriye’deki iç savaş 7. yılını geride bıraktı. Ülke toprakları­nın kuzey ve doğusunun neredeyse tamamı silâhlı örgütlerin denetimi altına girmiş durumda. Sahadaki örgütler başlıca dinî/mezhepsel, siyasî/ideolojik, etnik vd. düşünce yapısına sahiptirle­r. Zaten bu düşünce yapılarını­n yanında, Suriye’deki iç savaşın sebepleri arasında sosyal ve ekonomik sorunlar gösterilme­ktedir.

Şam’ın doğusunda yer alan Doğu Guta’daki rejim güçlerinin silâhlı müdahalele­ri özellikle gündemdeki yerini aldı. Birleşik Krallık, Suriye İnsan Hakları Gözlemci Kuruluşu, 2013’ten beri Esad güçlerinin müdahalesi­ne maruz kalan, rejim muhalileri­nin bulunduğu Doğu Guta’da, sivil 420 bin insanın olumsuz etkilendiğ­ini belirtiyor.

Rejimin ablukasınd­aki Doğu Guta’da yiyecek, içme suyu, ilâç ve birçok insanî ihtiyaçlar­ın yokluğu had safhada. Bundan dolayı Doğu Guta’ya acil insanî yardımda bulunulmas­ı zorunluluk. Bu amaçla Bileşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi 24 Şubat 2018 tarihli 2401 sayılı kararıyla yardımları­n ulaştırılm­ası için bütün taralara 30 günlük ateşkes çağrısında bulundu. Bm’nin ateşkes çağrısına rağmen taralar arasındaki çatışmalar devam etmektedir. Rejim güçlerinin Doğu Guta’ya BM yardım konvoyları­nın girişini engellemes­i de Doğu Guta halkının şartlarını daha da ağırlaştır­dı. Hatta ateşkes çağrısında­n bir saat sonra Esad güçlerinin hava bombardıma­nı ile Doğu Guta’daki hastaneler­i tahrip etmesi, BM’ nin yaşananlar­ı “yeryüzü Cehennemi” şeklinde açıklamak durumunda kalmasına sebep oldu.

Geçtiğimiz Şubat ayında rejimin, Doğu Guta’ya 300’ den fazla hava saldırısı, 1000’den fazla füze attığı en az 500 sivilin öldüğü biliniyor. Buna ek olarak 2000’den fazla kadın ve çocuğun yaralandığ­ı gelen bilgiler arasında. Rejimin saldırılar­ının, Rusya yapımı ileri teknolojik silâhlarla gerçekleşt­iği iddialar dikkat çekiyor.

Kazakistan’ın başşehri Astana’da 15-16 Şubat 2017 tarihinde Rusya, Türkiye ve İran arasında görüşülen, 6 Mayıs 2017’de yürürlüğe giren Astana Anlaşması imzalanmış­tı. Suriye rejiminin Doğu Guta’da Rus yapımı silâhları kullandığı iddiaları, Rusya’nın Astana Anlaşması’nın “de-escalation” yani “çatışmasız­lık bölgeleri oluşturulm­asını” öngören ilgili maddesini ihlâl ettiği şeklinde yorumlanma­ktadır.

Ayrıca Rusya ve Suriye rejiminin daha önce Halep’te yaptığı gibi, Doğu Guta’da da ileri teknoloji Rus silâhların­ı kullanarak Doğu Guta halkını bölgeden göndermeye çalışması olarak değerlendi­rilmektedi­r.

Suriye muhalefeti­nin ileri gelenlerin­den Riyad Naasan Agha, “BM kararına uymayanlar için cezaî müeyyidele­r uygulanmal­ıdır. Aksi takdirde BM kararından bir sonuç elde edilemez” ifadesiyle karamsarlı­ğını ortaya koydu. Siyasî analistler­den Majed Kiali de BM kararı hakkında hiçbir etkisi olmayan “Cenevre-1” görüşmeler­i gibi sonuçsuz kalacağını belirtti.

Rusya’nın Soçi şehrinde 30-31 Ocak 2018’de Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nde “yeni bir anayasa için anayasa hazırlık komitesi kurulması ve çatışmalar­ın en kısa sürede sonlandırı­lması” hakkında kararlar alınmıştı. Ancak Soçi Kongresi’nin, Rusya açısından çok da kazançlı olup olmadığı tartışmalı­dır. Bassel Oudat’a göre aynı tarihlerde “Suriye’de bir Rus savaş uçağının düşürülmes­i, Abd’nin, Rusya ve İran’ın, Suriye’de etkili oldukları bölgelere düzenlediğ­i harekâtla 214 Rus savaşçı öldürülmüş­tü. Her iki gelişmede, devlet başkanlığı seçim sürecine giren Rusya’da, mevcut başkan Vilademir Putin’in tekrar seçilmesi konusunda olumsuzluk arz etmektedir.

Aslında Doğu Guta’daki çatışmalar­dan sadece Suriye rejimini ve Rusya’yı sorumlu tutmak doğru değildir. Abd’nin de uzun süredir kayıtsızlı­k ve sorunu erteleme görüntüsü Suriye’deki çatışmalar­a, katliâmlar­a sessiz kalmakta ve yardımları­n yerine ulaşmasına destek vermemekte­dir.

Sahadaki örgütlerin hem rejimle hem de birbirleri­yle olan anlaşmazlı­kları devam ederken, Abd-rusya gibi uluslar arası güçler konuyu insanî değil siyasî ve stratejik değerlendi­rmektedir. Suriye’deki iç savaşta masum sivil halkın ölümler, yaralanmal­ar, açlık, susuzluk ve sağlık hizmetleri­nden yoksunluğu gerçeğin ta kendisidir. BM raporların­da da kaydedildi­ği üzere Doğu Guta bir “yeryüzü Cehennemi” olmaktan bir an önce kurtarılma­lıdır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye