YENİ HEDEFLER
Yeni Asya, son yılların en büyük atılımlarını yapıyor. Bir taraftan “İttihad Buluşmaları” ile başlayan ve Yeni Asya’nın 49. kuruluş yıl dönümü ile devam eden yeni hamle, diğer taraftan “Gençlik Buluşmaları” ile başlayıp, gençlerin gayreti ile ortaya çıkan yeni “Gençlik Sayfası” ve “Ahiret Sayfası” ile muhtevada yapılan yeni hamleler, gazetemizi daha cazip hale getirmiş bulunuyor. Son olarak da, yine büyük fedakârlıklarla, “Yeni Asya bütün bayilerde” diyerek, 24 bin bayide Yeni Asya bulundurmak gibi bir gayretin içine girmiş bulunuyoruz.
Bütün bu gayretlerin amacı, daha çok eve Yeni Asya’nın girmesini sağlamak, daha çok insanın hakikatlerden haberdar olmasına, dünya ve ahiret saadetine vesile olmaktır. Zira Yeni Asya, sadece bir gazete olmanın çok ötesinde, Risale-i Nur’un medyadaki dili olması hasebiyle, güzel bir eğitim vasıtasıdır. Yediden yetmişe, herkesin ihtiyaç duyduğu bu eğitim vasıtası, her sabah, herkesin istifadesine sunulmaktadır. Zaten Yeni Asya’nın kuruluş felsefesinde, “vatan sathını bir mektep yapmak” gayesi mevcuttur. 49 yıldan beri bu misyonunu başarı ile ifa etmiş, bir çok ailenin adeta başucu eseri olarak her gün sabırsızlıkla beklenmiş, bir çok şair, yazar ve fikir adamının yetişmesine vesile olmuştur. Bugün çocukların olduğu gibi, orta yaşlıların ve bizim gibi nüfus kâğıdı eskimiş okuyucularının da hatıralarında, “Topuz’un Maceraları, Elif eki ve Pazarola” gibi hem eğlendirici, hem eğitici yayınları ile hafızalarda yerini muhafaza etmektedir.
Yeni Asya, çıktığı günden itibaren Risale-i Nur’un adeta bir izdüşümü olmuş, yaptığı yayınlarda tamamen Bediüzzaman’a ve Risale-i Nur’a bağlı kalmıştır. Onun için günlük siyasî gelişmelerden, çalkantılardan, dalgalanmalardan etkilenmemiş, daima istikrar ve istikamet üzerinde olmuştur. Risale-i Nur’un izzetini muhafaza etmeyi en büyük gayesi olarak görmüştür. Bu uğurda her türlü baskıya, zulme, haksızlığa mertçe karşı koymuş, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmemiştir. Bu özelliği ile de, sadece dostlarının değil, ehli insan olan muhalilerinin de takdirini kazanmıştır.
Şimdi, böyle bir gazetenin, yukarıda saydığımız tiraj çalışmalarına ve bu kadar artı özelliklerine rağmen, arzu ettiğimiz ve hak ettiği yere geldiğini düşünüyor muyuz? Bana göre hayır. Böyle bir gazete, her eve girmeli, her yerde okunmalı, herkesin yanında, işyerinde, ofisinde bulunmalıdır. Rahmetli Zübeyir Ağabey’in hedefi, Yeni Asya’nın ilk etapta seksen bin tiraja ulaşması idi. “Seksen bin adet çıkarsak, Türkiye’nin çehresi değişir” dediğini biliyoruz. Tabiî bunu söylediği zaman, Türkiye’nin nüfusu belki bugünkünün yarısı kadardı. Demek ki bugün bizim hedefimiz, o rakamın iki katı olmalıdır. Bu hedefe ulaşıp ulaşamayacağımızı bilemeyiz, ancak biz gayretimizle bu niyetimizi ortaya koyarız. İnşallah Cenâb-ı Hak da, niyetimize göre neticeyi hasıl eder.