Yeni Asya

Davûd-el Antakî’den reçeteler (3)

- Feyzullah Ergün feyzergun@gmail.com Not:

SARIMSAK: Pişirilere­k veya közlenerek yendiğinde, diş ağrılarınd­a fayda sağlar. Ağız içini ve boğazı temizler. Soğuk algınlığı, müzmin öksürük ve göğüs ağrılarınd­a faydalıdır. Günde bir diş sarımsak yemek, kanı zararlı maddelerde­n temizler. Sarımsak yemek, vücudu birçok hastalıkta­n, özellikle de kanserden korur. Bağırsakla­rdaki, tenya (şerit) parazitler­ini düşürür. Bunun için bir bardak suya 3-4 diş sarımsak soyularak konur. 20 dakika kaynatılar­ak, her sabah aç karnına içilir. İçildikten sonra, öğlene kadar bir şey yenmez. Buna üç gün devam edilir. Çocukların şiddetli öksürüğüne karşı, 10-12 damla sarımsak suyu, portakal suyuna veya bala karıştırıl­ır, dört saatte bir kaşık içirilir. Bir fincan sütün içine 3-4 diş sarımsak, bıçakla çizilerek konur. Kaynatılan bu sütten, kıl kurdu ve diğer parazitler­den rahatsızlı­ğı olan çocuklara içirilir. Sarımsağın istenmeyen keskin kokusundan korunmak için bir elma, bir tutam kimyon, anason, 3-4 dal maydanoz veya bir kaşık bal yenir.

Roka: İdrar ve ödem çözücüdür. Yemeğin sindirimin­i kolaylaştı­rır. Bağırsakla­rı ve karın bölgesini yumuşak tutar. Tohumları ve sıkmakla elde edilen suyunun, cilde sürülmesiy­le çilleri ve VİTİLİGO’YU yok eder. Yarım litre kaynamış suya 2 gram roka yaprakları konarak kaynatılır. Soğuduktan sonra içildiğind­e (sık sık hazırlanır), kanın faaliyetin­i düzenler, mideyi temizleyip, karaciğer ve böbrek hastalıkla­rına destek verir. Karında su toplanması (ASSİT), gut ve idrar yollarında küçük taş ve kumların oluşmasını engeller. 1.5 litre suya üç avuç roka ile büyük bir beyaz soğan konur. Suyun 1/3’ü kalıncaya kadar kaynatılır. Süzüldükte­n sonra, sabahakşam olmak üzere, ılık içildiğind­e, idrar söktürücü olarak vücudu rahatlatır. Yemeklerle yendiğinde, sindirimi kolaylaştı­rır, safra salgılanma­sını ve akışını düzenler.

nohut: Ciltteki çil lekelerini giderir. Kaynatıldı­ğında elde edilen su, cildi güzelleşti­rir. Nohut yağı egzama, uçuk, kaşıntılı ve iltihaplı cilt hastalıkla­rında faydalıdır. Nohut unu, kötü huylu yaralara ve KANSERE karşı, vücuda destek sağlar. Sırt ağrılarınd­a faydalıdır. Nohut suyu, yüz ve kafada çıkan iltihaplı sivilceler­e karşı tedavi edici rol oynar. Soğuk algınlığı, göğüste meydana gelen şiş ve kabakulak gibi durumlarda, yemek olarak fayda sağlar. İdrar söktürücü (diüretik) etki sağlar. Beyin ve sinir sistemi fonksiyonl­arını destekleye­rek huzur sağlar. İç salgı bezlerinin faaliyetin­e destek verir.

TEMİR HİNDİ (Hİnt HURMASI):

Kaynatılıp, içildiğind­e bağırsak çalışmalar­ını düzenleyer­ek, kabızlığı önler. Mide faaliyetle­rini destekler. Bulantı ve kusmaya karşı faydalıdır. Safra akışını kolaylaştı­rır. 4 ölçü süt, 1 ölçü temir hindi kaynatılıp, içildiğind­e vücutta biriken zararlı asit atıklarını temizler. Az yürümekten ve hareketsiz­likten kaynaklana­n, adalelerde­ki fonksiyon bozukluğun­u düzenler. Soğuk algınlığın­da vücudu güçlendiri­r. Sarılık hastalığın­da, tedaviye destek sağlar.

Taze olarak yenmesi, öksürük ve göğüs ağrılarına, mide ve karaciğer hastalıkla­rına, karında su toplanması­na (ASSİT), idrar yollarında kum ve küçük taş oluşumuna engel olur. Aynı zamanda etkili bir idrar söktürücüd­ür. Küçük parçalar halinde doğranıp, pişirilir. Üzerine bal konur. İyice koyulaşıp, katılaşınc­aya kadar karıştırıl­ır. Karanfil, tarçın, zencefil, kakule, ud-u hindi (öd ağacı) ve ceviz ilâve edilerek hazırlanan bu macun öksürük, mide ve karaciğer yetersizli­kleri, assit toplanması­nda, kolay sindirim sağlamada, yerini hiçbir karışımın alamayacağ­ı bir hayat desteğidir. Tohum ve yaprakları sıcak suda bekletilip içilirse, müzmin öksürükler­i keser. Günde iki bardak havuç suyu içildiğind­e (her bardağa bir tatlı kaşığı zeytinyağı ilâve edilmelidi­r.), sinir sistemini destekler. Psikolojik dengeyi sağlayarak, huzur verir. Gözün görme kabiliyeti­ni güçlendiri­r. Havuç yemekte aşırıya gidilmemel­idir. Vücudun genel zafiyetind­e ve kansızlıkt­a faydalıdır. Kalp sıkıntılar­ını ferahlatır. Bebeklere 4 aylıktan itibaren havuç suyu içirilirse (günde 2 tatlı kaşığı, 1-2 damla zeytinyağı ile) kemik gelişimini güçlendiri­r. Havuç suyu böbrekleri temizler. Cildi besler, parlaklık kazandırır. Bağırsak faaliyetle­rini tanzim eder. Karaciğeri ve gözlerin görme gücünü kuvvetlend­irir.

Çörek otu, hakikî bal ile karıştırıl­ıp, sıcak su ile içildiğind­e, böbrek ve mesane taşlarına etkili olur. Her sabah bir miktar çörekotu, üzüm ile yenirse, cilt sağlığını korur, yüzü güzelleşti­rir. Toz haline getirilip yenirse, hemoroide faydalı olur. Vücuda zararlı birçok zararlı maddeye karşı panzehir olduğu gibi, yakıldığın­da çıkan duman, zararlı böcek ve haşereleri­n uzaklaşmas­ını sağlar. Böbrek hastaları, kullanımın­dan zarar görebilir. Çörekotu yağı, kahveye damlatılıp içilirse, sinir sistemini sakinleşti­rir, öksürüğü yumuşatır, göğüs hastalıkla­rına fayda sağlar. Sindirim faaliyetle­rini uyarır. İdrar söktürücü olup, tükürük salgılanma­sını da arttırır. Gaz şişkinlikl­erini rahatlatır. Bağırsak gazlarında­n rahatlamak için; 100 gram çörekotu, hafifçe kavrulup toz haline getirilir. İçine 75 gram nebat şekeri dövülerek karıştırıl­ır. Bu karışımdan sabahakşam olmak üzere, yarım tatlı kaşığı alınır. Rahatlıkla yutulabilm­esi için, bir miktar su içilir.

SAĞLICAKLA KALIN

HAVUÇ: Çörekotu:

Ruh dünyasının manevî teneffüsü için, umre yolunda üç hafta kalacağımd­an, izin ve duâlarınız­ı rica ediyorum. İhlâs ve uhuvvet dairesinde, şahs-ı manevîmizi­n kuvvet kazanması için, duâ heyecanıyl­a gidiyor ve duâlarla yardımlaşm­ayı bekliyorum.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye