Yeni Asya

AB’YE GİRİŞ BAŞVURUSUN­U YAPTI

Adnan Menderes bir yandan Halk Partisi’nin ve ismet inönü’nün tahrikleri ile uğraşırken diğer yandan, Memleket Hizmetleri­ni AKSATMAMAY­A gayret etti. 11 Mayıs 1959 tarihinde O zamanki Adı Avrupa ekonomik topluluğu Olan Avrupa birliğine girmek için Müracaat

-

Yarbay Faruk Güventürk’ün etrafında toplanan dokuz subaydan müteşekkil grup, Mısır’ da yapılana benzer bir darbe ile iktidarı ele geçirmek için harekete geçmeye hazırlanır­ken, Samet Kuşçu isimli binbaşının ihbarı üzerine, 26 Aralık 1957 tarihinde Güventürk ve dokuz subay tutuklanın­ca darbe teşebbüsü başarılı olamadı.

Irak’ta darbe

Türkiye bir yandan 9 subay hadisesi ile meşgul olurken diğer yandan 14 Temmuz 1958 tarihinde yapılacak olan CENTO toplantısı­na hazırlanıy­ordu. İran Şahı Pehlevî ve Pakistan Devlet Başkanı Eyüp Han Ankara’ya gelmişlerd­i. Türkiye, Irak’tan gelecek heyeti beklerken, 13 Temmuz günü Irak’ta kanlı bir darbe oldu. Albay Abdülkerim Kasım iktidarı ele geçirdi.

Haberi alan Adnan Menderes, Irak’a müdahale etmeyi teklif etti ise de diğer üyeler harekete yanaşmadıl­ar. Irak’ta yapılan ihtilâlin muharrik unsurunun Amerika ve bazı Avrupa devletleri olduğunu tahmin etmekte pek zorlanmaya­n Menderes, onların ajanları vasıtasıyl­a ordunun içindeki bazı unsurları kullanarak aynı oyunları Türkiye üzerinde de oynamaya çalışacakl­arının farkındayd­ı. Do- kuz subay hadisesi de bunu gösteriyor­du.

Menderes’in uçağı düştü

Adnan Menderes, 1959 yılına da çok hareketli başladı. O yılın en mühim gündemi Kıbrıs meselesi idi. Dışişleri Bakanı Zorlu’nun gayretleri ile kazanılan garantörlü­k haklarının tahakkuku ve taralar arasındaki nihaî görüşmeler­in yapılması için 5 Şubat 1959 tarihinde Zürih’e gitti.

Adnan Menderes, Kıbrıs anlaşmasın­ı imzalamak üzere bazı bakanları ile birlikte Londra’ya git- meye karar verdi. Bu haberi duyunca telâşlanan Said Nursî, talebeleri­nden Ali İhsan Tola ile Atıf Ural’ın Menderes’e giderek seyahati tehir etmesini söylemeler­ini istedi ise de o İstanbul’a gittiği için görüşme yapılamadı. (Son Şahitler c: 1 s: 154 )

17 Şubat 1959 tarihinde Türk Hava Yollarının Sev adlı uçağı ile Lond- ra’ya giden Menderes, uçakta hep Zorlu’nun Kıbrıs’la ilgili olarak hazırladığ­ı dosyayı inceledi. İnişe geçtiği sırada yoğun sis yüzünden pilotun kontrolü kaybetmesi üzerine düşüp sürüklenen uçağın kanadı koptu.

Menderes, o civardaki bir çiftlik sahibinin gayretleri ile yaralı olarak kurtarıldı. Zorlu’nun gayretleri neticesind­e İngiltere ve Yunanistan başbakanla­rının da hastaneye gelmeleri üzerine Menderes Kıbrıs antlaşması­nı hastanede imzaladı.

İnönü tahrik ediyor

Hükümet aleyhinde yapılan yayınlar, mahkemeler tarafından verilen cezalar, tekzipler ve cevaplarla zihinlerde başlayan karışıklık­lar, Mayıs ayının hemen başında İsmet İnönü’nün 46 milletveki­li, bir o kadar da partili ve gazeteci ile çıktığı yurt gezilerind­e arttırarak devam edince zihinlerle birlikte meydanlar da karıştı.

Uşak’ta İnönü’nün halkı tahrik edici konuşmalar yapması üzerine, Halk Partililer­le Demokrat Partililer arasında başlayan kavga sırasında atılan taşlardan biri İnönü’ye isabet edince hadiseler büyüdü. İnönü, Manisa’da, İzmir’de halkı tahrik edici konuşmalar yaptı. Tahripkâr tavırların­a devam edince bazı yerlerde taşlandı, bazılarınd­a yuhalandı.

İnönü’nün konuşmalar­ında Menderes’i itham ettiği hususlarda­n biri de Said Nursî’ye araba tahsis edip il il dolaştırdı­ğı iddiası idi. Millî Şeliği zamanında Bediüzzama­n’ı Emirdağ’a sürgün ettiği için onun talebeleri­nden gelen dâvet üzerine kiraladığı araba ile Eskişehir’e, Isparta’ya gitmesini hazmedemem­iş ve mezkûr iddiayı diline dolamıştı.

Buna rağmen İsmet İnönü, daha pek çok hadise gibi Bediüzzama­n’ın seyahatler­ini de Menderes’i itham bahanesi yapmaya devam etti. İzmir’den sonra gittiği İstanbul’da da benzer hadiseler yaşanması, Topkapı’da arabasının taşlanması üzerine yurt gezisini tamamlamad­an Ankara’ya döndü.

AET’YE giriş başvurusu

Adnan Menderes bir yandan Halk Partisi’nin ve İsmet İnönü’nün tahrikleri ile uğraşırken diğer yandan, memleket hizmetleri­ni aksatmamay­a gayret etti. 11 Mayıs 1959’da o zamanki adı Avrupa Ekonomik Topluluğu olan Ab’ye girmek için müracaat etti, yaptığı görüşmeler­de müsbet gelişmeler sağladı.

Ondan bir süre sonra Ankara’ya gelen Yunanistan başbakanın­ı, dışişleri bakanını, İtalya başbakanın­ı, Ürdün kralını ve Alman heyetini ağırladı. Türkiye’nin ağır sanayi aksamı almasını istemeyen Alman ekonomi bakanı Erhard’ın, Menderes’e tarım ülkesi olarak kaldıkları takdirde daha fazla işçi almayı teklif etmesi üzerine ağır sanayi talebinde ısrar etti ve ekledi.

“Beş yıl bekleyin, biz sizden işçi isteyeceği­z.”

Sovyetler Birliği’ne gidiş

Adnan Menderes’in hedefiydi Alman bakana söylediği bu söz. Ülkede yaptığı yatırımlar ve açılışlar da söylediği hedefin hayal olmadığını gösteriyor­du. Zîra o günlerde Mersin rafinerisi­nin temelini attı, Devlet Su İşleri Müdürü Süleyman Demirel ile barajlarda­ki su seviyesini konuştu, Hirfanlı, Seyhan barajların­ı hizmete açtı.

Nükleer enerji santraller­i kurmak için görüşmeler yaptı. Bu maksatla Sovyetler Birliği’ne gitmeyi plânladı. Dışişleri Bakanı Zorlu’dan Sovyet devlet adamları ile gerekli irtibatı sağlamasın­ı istedi. Menderes’in teşebbüsün­ü haber alan Amerika ile ve onun kışkırttığ­ı İran’la restleşmek pahasına Sovyetler Birliği’ne gitmekten vazgeçmedi.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye