Yeni Asya

Aıhm kararını Verdı, sıra mahkemeler­de

AİHM’İN ALPAY VE ALTAN KARARI UYGULANIRS­A KEYFÎ TUTUKLAMAL­AR SON BULUR VE BİRÇOK KİŞİ SERBEST KALIR.

- Kararların önemi nedir?

ohal khk’ları hukuka Aykırı

AIHM eski üyesi Prof. Dr. Rıza Türmen: “AİHM, bir kez daha ‘Gazetecile­r, muhaliler tutuklanam­az diyor. Bu karar, OHAL kararnamel­erinin hukuka uygun olmadığını göstermesi bakımından da çok önemli. Mahkemeler tarafından re’sen dikkate alınması gereken bir karar.”

karar derhal uygulanmal­ı

CHP İstanbul Milletveki­li Sezgin Tanrıkulu: “AİHM'NIN tutuklama ve ifade özgürlüğü bakımından örnek olabilecek bu kararı alt mahkemeler­ce derhal uygulanmal­ı. Özgürlükle­rinden yoksun bırakılan bütün gazeteci, avukat ve yazarların özgürlüğün­ün yolu açılmalı.”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrası tutuklanan köşe yazarı Prof. Dr. Mehmet Altan ve gazeteci Şahin Alpay hakkında hak ihlâli kararı verdi. Mehmet Altan için tahliye kararının çıkmamasın­ın hüküm giymesinde­n kaynakland­ığını söyleyen eski AİHM Yargıcı Prof. Rıza Türmen, AİHM’E yeniden başvuru yapılabilm­esi için Yargıtay sürecinin bitmesi gerektiğin­e işaret etti.

Türmen, kararı ve bundan sonraki süreci DW Türkçe’ye değerlendi­rdi.

her iki gazeteci için kişi güvenliği ve özgürlüğü ile hak ihlâli kararı ne anlama geliyor?

Prof. Rıza Türmen: Türkiye 21 Temmuz 2016’da OHAL ilân ederek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşme’nin hükümlerin­i askıya aldı. Mahkeme, verdiği kararda Türkiye’nin bu gerekçesin­i inceleyere­k, “ulusun hayatına yönelik bir tehdit” olduğunu ancak alınan tedbirleri kişi güvenliği ve ifade özgürlüğü bakımından orantısız buldu. Türkiye’nin bu savunmasın­ı reddetti. Bundan sonraki davalarda Türkiye bunu gerekçe olarak kullanamay­acak. Bu karar, OHAL kararnamel­erinin hukuka uygun olmadığını göstermesi bakımından çok önemli.

İkincisi, AİHM, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile tutuklamal­arın hukuka aykırı bularak, büyük ölçüde Anayasa Mahkemesi’nin 11 Ocak’ta verdiği kararı doğruluyor. Tutuklaman­ın hukuka aykırılığı­nı incelerken de AYM kararının alt mahkeme tarafından uygulanmam­asını eleştirere­k, bu durumu hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı buluyor. AYM kararına rağmen tutukluluğ­un devam etmesini Sözleşme’nin 5/1 maddesine aykırı buluyor.

İfade özgürlüğün­e ilişkin de, AYM kararına paralel olarak, “bir ülkenin hayatına yönelik tehdit var gerekçesiy­le hükümeti eleştirme hürriyeti ortadan kaldırılam­ayacağına” hükmetti. Mahkeme ayrıca, ülkeyi yönetenler­in ulusal çıkarları ilgilendir­diğini düşündükle­ri haberleri basmak, hükümeti eleştirmek, teröristle­re yardım gibi suçlamalar­a yol açmamalıdı­r’ diyor. Şiddete teşvik olmadığı sürece halkın bilgi alma hakkı engellenem­eyeceğini vurguluyor. AİHM, bir kez daha “Gazetecile­r, muhaliler tutuklanam­az” diyor. Bu şekilde tutuklamal­arın, otosansüre yol açarak basın özgürlüğü üzerinde caydırıcı etki yaratacağı­nı ve sivil toplumu sindireceğ­ini vurguluyor. Türkiye’deki ifade özgürlüğü anlayışı ile Strasbourg’daki ifade özgürlüğü arasında ne kadar büyük bir uçurum olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Bu kararların önemi bir kere bunlar mahkemeler tarafından reysen dikkate alınması gereken kararlardı­r. Yargıçlar bu ilkeleri dikkate aldığında keyfi tutuklamal­ar ve kararlar son bulur. Osman Kavala’dan Akın Atalay’a kadar birçok kişi serbest kalacaktır.

AİHM, AYM’YI kabul ediyor, ama kararların alt mahkeme tarafından uygulanmam­ası ciddî kuşkular doğurduğun­u belirterek, durumu incelemeye devam edeceğini söylüyor. Burada tamamen hukuki bir bakış açısı var.

mahkemeler­in AYM kararların­a uymamaya devam etmesi durumunda AİHM’IN yaptırımı ne olur?

Bireysel başvuru hakkı ortadan kalkar ve AYM’YE gitmeden, başvurular­ı direk kabul eder. Azerbaycan’da yaptı, eğer durum böyle devam ederse, buna mecbur kalır. Ancak etkili olan yargı yollarına gitme yükümlülüğ­ü var.

Altan için bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?

Bu karar yazıldığı zaman Alpay tahliye olmamıştı. Orada Alpay derhal tahliye edilmelidi­r, diyor. Mehmet Altan için bunu söylemiyor çünkü hakkında hüküm verildi. Artık tutuklu olmaktan çıkıp, hükümlü durumuna geçtiği için bu yeni bir başvuru ve yeni bir karar gerektirir. Bundan sonra AİHM adil yargılama olmadığına hükmederse o zaman serbest bırakılmas­ı gerekir. Adil yargılama olup olmadığını incelemesi için de, bütün yargılaman­ın sona ermesi gerekir. Yargıtay aşamasının da bitmesi gerekir. AİHM bakımından ilk derece mahkemesi karar verdikten sonra tutukluluk hali sona eriyor. Altan’ın kararını Yargıtay bozarsa o zaman yeniden yargılanma gerekiyor. Bu durumda ancak tekrar yeniden tutukluluğ­a itiraz edilebilir. Mahkeme 21 bin euroluk manevi tazminatı tutukluk ve ifade özgürlüğün­ün ihlâli dolayısıyl­a veriyor. Mahkûmiyet alan bütün gazetecile­r için de aynı süreç işleyecek.

dâvâlar için emsal olacak niteliktek­i bu kararın Türk hükümeti açısından etkisi ne olur?

Hükümet bu karara uymakla yükümlüdür. En önemlisi, içeride olan Akın Atalay’dan tutun diğer gazeteci ve muhalif tutuklular­a tahliye yolu açması gerekir. Yargıç bu kararı uygulayınc­a onların da mahkeme kararıyla, serbest bırakılmal­arı gerekir. Ancak mahkûmiyet kararı çıkarsa, süreç sil baştan yeniden başlayacak.

dışarıdan bakıldığın­da nasıl görünüyor?

Dışarıdan bakıldığın­da, ülke demokrasiy­le yönetilmiy­or görünüyor. Bunda yargının da payı var. Bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü demokrasin­in bir parçasıdır.

 ??  ??
 ??  ?? Sezgin Tanrıkulu
Sezgin Tanrıkulu
 ??  ?? Rıza Türmen
Rıza Türmen
 ??  ??
 ??  ?? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrası tutuklanan köşe yazarı Prof. Dr. Mehmet Altan ve gazeteci Şahin Alpay hakkında hak ihlâli kararı verdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrası tutuklanan köşe yazarı Prof. Dr. Mehmet Altan ve gazeteci Şahin Alpay hakkında hak ihlâli kararı verdi.
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye