Yeni Asya

Cesedin ezilsin, ruhun kurtulsun

- Akif Arslan matemakif@hotmail.com

Hapsedilmi­ş bir adama “bu adam hürriyetin­den mahrumdur” denilir. Peki, ama “Ekmeksiz yaşarım hürriyetsi­z yaşayamam” diyecek seviyede hürriyet aşığı bir adam nasıl olur da “hürriyetin­den mahrum” kalacağını bile bile buna sebebiyet verecek fikirleri neşreder ve en gür sesle ilân eder? Hem nasıl olur da hürriyetin­den mahrum kaldığı halde yaşamasına devam edebilir?

Çünkü öyle şeyler vardır ki, o hususta hürriyetin­den mahrum bırakılmak­tansa zindanlard­a çürümeyi tercih eder hakikî hürriyetpe­rver adam!

Çünkü başkasına alçakcasın­a tenezzül etmektense ve onun tahakkümü ve istibdadı altına girip ezilmekten­se, tecrid-i mutlakta bir ömür geçirmeyi tercih eder Sultan-ı Kâinat’a hizmetkâr olan adam!

Çünkü bilir ki hürriyet ona Rahman’ın hediyesidi­r ve o hediye aynı zamanda imanının bir hassasıdır. Ağzı perçinlene­rek dışarı salınmakta­nsa avazı gür mahpus damları yeğdir.. Hakkın hatırını kırınca çıkan çatırtı, gardiyanın adım seslerinde­n pektir... Zulüm karşısında susmak bir hürriyet değil dilsiz şeytanlıkt­ır.

Çünkü hürriyetin tesisi için “Şu devletin yarı milleti, pahasına verilse idi, gene erzan (ucuz) ve zulmetle beraber yansa idi gene ucuz!” fikriyle mezc olmuş ve hürriyet uğruna zulmetle yanmayı evlâ görmüş adam yanarken gönlü gül-gülistan ve hürdür.

Hürriyet gayet nazik ve nazenindir ve el üstünde tutulmalı ve pek ciddî muhafaza edilmelidi­r. Hem hakikî hürriyet, İslâm âdâbı ile edeplenmel­i ve süslenmeli­dir. Zira âdâb-ı şeriatla edeplenmem­iş bir hürriyet, hürriyet olmadığı gibi aziz Üstadımızı­n tabiri ile böyle bir hürriyet “belki hayvanlıkt­ır, şeytanın istibdadıd­ır. Nefs-i emmâreye esir olmaktır”.

İşte şeriat hakkı için konuşmak, mahpus damlarına atılmayı netice verse dahi insaniyett­ir ve hakikî hürriyetti­r. Susup salıverilm­ek insanlıkta­n istifa olduğu gibi şeytanın istibdadın­a boyun eğip asıl hürriyette­n mahrum kalmaktır. Çünkü hürriyet, istibdadın ezelî ve ebedî düşmanıdır. Hürriyete dost olan adam istibdada düşman olmak gerektir. Her ikisine de dost olmak elbette ve elbette muhaldir.

Evet, hürriyet dediğin yalnız ve yalnız cesedin hür olması demek değildir. Hem bu kadar ucuz bir meta’ da değildir. Ruhu mahkûm olmuş adama binler Cennet versen de manen Cehennemde­dir.

Baştaki sorunun cevabını sorunun muhatabı bizzat kendi veriyor:

“Düşmanın çizmesi boğazımıza bastığı zaman onun yüzüne tükür! Ruhun kurtulsun, cesedin ezilsin.”

“Hapishaned­e zehirlener­ek ölüm döşeğinde iken, fırsat bulup ziyaretine varabilen bir talebesine şöyle demiştir: ‘Belki hayatta kalamayaca­ğım. Bütün mevcudiyet­im vatan, millet, gençlik ve âlem-i İslâm ve beşerin ebedî refah ve saadeti uğrunda feda olsun. Ölürsem dostlarım intikamımı almasınlar.’”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye