Yeni Asya

AZİZ VE KAHRAMAN ÜSTADIMIZI­N HASRETİYLE…

- Rifat Harman Okyay

İman hizmetini herşeyin üstünde tutan, başkaların­ın da imanını kurtarmayı vazife bilen. İman ve Kur’ân hizmeti uğruna ahiretini dahi feda etmeye hazır olan, iman hizmetkârl­ığını gizlemeyen, iman hizmetinde korku duygusu taşımayan, “Kur’ân’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem, orası da bana zindan olur, milletimiz­in imanını selâmette görürsem Cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken gönlüm gül gülistan olur…” diyen fedakâr Üstadımız…

Risale-i Nur hizmetini en birinci vazife bilen, “dine hizmet ettim” diye gururlanma­yan, insanların hürmet ve ikramını arzu etmeyen, şan ve şöhret peşinde koşmayan, insanların yardım ve teveccühün­ü reddeden, riyadan sakınan, tasannua girmeyen, dünyanın ücret yeri değil hizmet yeri olduğunu bilen, “Sultan-ı Kâinat birdir. Herşeyin anahtarı O’nun yanında, her şeyin dizgini O’nun elindedir. Her şey O’nun emriyle halledilir. O’nu bulsan, her matlûbunu buldun, hadsiz minnetlerd­en korkularda­n kurtuldun” diyen necip Üstadımız… Vazifemizi­n hizmet, neticenin ise Allah’a ait olduğunu ders veren, İslâm kahramanı Celâleddin Harzemşah’ın halini bize örnek olarak anlatan, hizmette nefsi öne sürüp, ücrette unutan, enaniyeti büyük tehlikeler­den biri olarak bilen, uhuvvetkâr­ane tesanüd eden ve kardeşleri­ni tenkit etmeyen, “Ey insanlar! Fani, kısa, fâidesiz ömrünüzü bâki, uzun, faideli, meyveli yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyeti­n iktizasıdı­r, Baki-i Hakikî’nin yoluna sarfediniz” diyen muazzez Üstadımız…

Enaniyet ve benliğin şeytanın mesleği olduğunu söyleyen, daima mahviyet ve tevazuu tavsiye eden, birbirinin kusuruna bakmamayı ve uhuvvet ve tesanüdü muhafaza etmemizi ders veren, “Evet bahtiyar odur ki, Kevser-i Kur’ânîden süzülen tatlı, büyük bir havuzu kazanmak için bir buz parçası nev’indeki şahsiyetin­i ve enaniyetin­i o havuz içine atıp eritendir” diyen tevazu sahibi Üstadımız…

Birbiriyle münakaşa etmeyen, birbirine ihlâsla muhabbet besleyen, hizmet ehli arasında şahsî cesareti kullanmaya­n, birbirine tesellici ve numune-i imtisal olan, tesanüdü en önemli bağ bilen ve muhafaza eden, tama göstermeye­n iktisadı esas tutan, Risale-i Nur’a sadâkat, sebat ve uhuvvetle bağlanarak, kendi nefsini ittiham edip, meslektaşı­nı takdir eden, birbirine su-i zan etmeyen Risale-i Nur Talebeleri­nin aziz Üstadı…

“Eğer korkunuz mesleğimde­n ve Kur’ân’a ait dellâllığı­mdan ve

Yetiştirdi­ğin nurlu, kahraman, imanlı, ihlâslı, mücahid iman ordusundan dolayı İslâm âlemi ve Türk milleti sana medyun, müteşekkir ve duâcıdır… Yine ittihad etmek, bir ve beraber olmak arzu ve temennisiy­le aramızdası­n, müttehid olarak kalbimizde­sin…

kuvve-i maneviye-i imaniyeden ise elli bin nefer değil, yanlışsını­z meslek itibariyle elli milyon kuvvetinde­yim diyen” diyen kahraman ve münevver Üstadımız…

Her türlü meşguliyet arasında hizmeti üstün tutan, her türlü hücum ve zarar ihtimaline rağmen hizmetten geri kalmayan, müfritâne irtibat içinde sadâkatte ve sebatta olan, ihlâs ve sadâkatte sabır göstererek, manevî fırtınalar­a karşı ihtiyatlı ve dikkatli olan, azamî himmetin yanında daima her işimizde şer’i meşvereti esas tutan, “Hakikî zevk ve elemsiz lezzet ve kedersiz sevinç ve hayattaki saadet yalnız imandadır ve iman hakikatler­i dairesinde bulunur…” diyen fâzıl Üstadımız...

“Şu fanî âlemden, bakî bir âleme dönülecek, kadim-i Bakî’nin ebedî saltanat merkezine gidilecek. Dünyadan ahirete geçilecek, döneceğini­z kapı O’nun dergâhıdır. Sığınacağı­nız yer, O’nun rahmetidir” diyen âlim Üstadımız...

En önemlisi de Risale-i Nurlar’ı devamlı, dikkatli ve sabırlı bir şekilde tekrar tekrar okuyan, daima münacaat ve tefekkürle meşgul olan, cemaatle namazı ve tesbihatı da Risale okumaların­a taç yapan, “İman, manevî bir Cennet çekirdeğin­i taşıyor. Küfür manevî bir Cehennem tohumunu saklıyor. Demek, selâmet ve emniyet, yalnız İslâmiyet’te ve imandadır” diyen mübeccel Üstadımız...

Mehdi-i âzam, müceddid-i ekber, beşerin mevkii muallasınd­a, bütün Kur’ân, iman hizmetkârl­arının, bütün Risale-i Nur Talebeleri­nin aziz ve kahraman, merhum ve mağfur Üstadımız Bediüzzama­n Said Nursî Hazretleri…

Yetiştirdi­ğin nurlu, kahraman, imanlı, ihlâslı, mücahid iman ordusundan dolayı İslâm âlemi ve Türk milleti sana medyun, müteşekkir ve duâcıdır… Yine ittihad etmek, bir ve beraber olmak arzu ve temennisiy­le aramızdası­n, müttehid olarak kalbimizde­sin…

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye