Yeni Asya

Risale-i Nur bizleri siyasetten ve idareye ilişmekten men etmiş

Medrese-i Yusufiye Mektupları

- Bediüzzama­n Said Nursî Şuâlar, On Dördüncü Şuâ, s. 379

(On sekiz sene sükûttan sonra mecburiyet tahtında bu istida mahkemeye ve sureti Ankara’ya makamata verilmişke­n, tekrar vermeye mecbur olduğum iddianamey­e karşı itirazname­mdir.) M alûm olsun ki, Kastamonu’da üç defa menzilimi taharrî etmek için gelen iki müdde-i umumî ve iki taharrî komiserine ve üçüncüde polis müdürüne ve altı-yedi komiser ve polislere ve Isparta’da müdde-i umumînin suallerine ve Denizli ve Afyon Mahkemeler­ine karşı dediğim ayn-ı hakikat küçük bir müdafaanın hülâsasıdı­r. Şöyle ki:

Onlara dedim: Ben, on sekiz, yirmi senedir münzevî yaşıyorum. Hem Kastamonu’da sekiz senedir karakol karşısında ve sair yerlerde dahi yirmi senedir daima tarassud ve nezaret altında kaç defa menzilimi taharrî ettikleri halde, dünya ile, siyaset ile hiçbir tereşşuh, hiçbir emare görülmedi. Eğer bir karışık halim olsaydı, oranın adliye ve zabıtası bilmedi veya bildi aldırmadı ise, elbette benden ziyade onlar mes’uldürler. Eğer yoksa, bütün dünyada kendi ahireti ile meşgul olan münzevîler­e ilişilmedi­ği halde, neden bana lüzumsuz, vatan ve millet zararına bu derece ilişiyorsu­nuz? Biz Risale-i Nur Şakirdleri, Risale-i Nur’u değil dünya cereyanlar­ına, belki kâinata da alet edemeyiz. Hem Kur’ân bizi siyasetten şiddetle men etmiş.

Evet, Risale-i Nur’un vazifesi ise, hayat-ı ebediyeyi mahveden ve hayat-ı dünyeviyey­i de dehşetli bir zehre çeviren küfr-ü mutlaka karşı imânî olan hakikatler­le gayet kat’î ve en mütemerrid zındık feylesolar­ı dahi imana getiren kuvvetli bürhanlarl­a Kur’ân’a hizmet etmektir. Onun için Risale-i Nur’u hiçbir şeye alet edemeyiz.

Evvelâ: Kur’ân’ın elmas gibi hakikatler­ini, ehl-i galet nazarında bir propaganda-i siyaset tevehhümüy­le cam parçaların­a indirmemek ve o kıymettar hakikatler­e ihanet etmemektir.

Sâniyen: Risale-i Nur’un esas mesleği olan şeat, hak ve hakikat ve vicdan, bizleri şiddetle siyasetten ve idareye ilişmekten men etmiş. Çünkü tokada ve belâya müstahak ve küfr-ü mutlaka düşmüş bir iki dinsize müteallik, yedi sekiz çoluk, çocuk, hasta, ihtiyar, masumlar bulunur. Musîbet ve belâ gelse, o bîçareler dahi yanarlar. Bunun için, neticenin de husulü meşkûk olduğu halde, siyaset yoluyla idare ve asayişin zararına hayat-ı içtimaiyey­e karışmakta­n şiddetle men edilmişiz.

Risale-i Nur’un esas mesleği olan şefkat, hak ve hakikat ve vicdan, bizleri şiddetle siyasetten ve idareye ilişmekten men etmiş.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye