EĞİTİMDE TEKNOLOJİ
Eğitim uzmanlarından itirazlar gelmesine rağmen öğrencilere ‘tablet’ dağıtılması ve ‘dijital eğitim adımı’ beklenen faydayı vermedi ve proje tamamlanmadan bir bakıma askıya alındı.
Millî Eğitim Bakanlığı’nca 2011 yılında başlattığı ve kısaca ‘Fatih’ olarak isimlendirilen “Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi” projesinde işler planlandığı gibi yürümedi. Projenin başladığı günden bugüne öğrencilere 1 milyon 438 bin tablet dağıtan, okullara ise 432 bin 288 adet akıllı tahta gönderen MEB, projede değişime gidildiğini duyurmuş. Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz Türk Eğitim Derneği’nin (TED) 90. Yıl Resepsiyonu’ndaki konuşmasında, “Kodlama derslerinin uygulamalı işlenebilmesini teminen öğrencilerimize tablet yerine klavyeli bilgisayarlar dağıtmayı planlıyoruz” demiş. (http://www.haberturk.com, 31 Ocak 2018)
Proje başladıktan sonra öğretmenlere dizüstü bilgisayar ve öğrencilere de ‘laptop’ dağıtılmaya başlanmıştı. Ancak öğrencilerin tamamına bu imkân sağlanamadı. Her öğretim yılı başında “Bu yıl bu iş tamamlanacak” benzeri sözler verilmesi rağmen dağıtım bir türlü tamamlanamadı. Tam olarak hedefine ulaşamayan projenin devlete ve millete toplam maliyeti 2 milyar liraya yaklaşmış.
Öğrencilere laptop dağıtılması kararına çok sayıda eğitimci itiraz etmişti. Ne var ki başka konularda olduğu gibi ‘ehil olanları’ dinleme diye bir alışkanlığımız yoktu ve bu noktada uzmanlar dinlenmedi. Öğrecilere bilgisayar dağıtılması öğrenci ve veli bakımından cazip görünse de kaliteli eğitim için bu yol tavsiye edilmiyordu. Nitekim hem sayı bakımından bütün öğrencilere bilgisayar verilemedi hem de bilgisayar verildiği halde arzu edilen kaliteye ulaşılamadı.
Teknoloji iyi kontrol edilmesi icap eden bir saha. Biz okula adım adan çocuk yaştaki öğrencilerin eline ‘laptop’ tutuşturmaya çalışıp ve bununla övünürken dünyanın başka ülkeleri öğrenci kalitesi bakımından ‘sıfır teknoloji’yi tavsiye ediyor. Konu ile ilgili bir tesbitte şu noktaya dikkat çekilmiş: “Dijitalin öğrenciler üzerindeki etkileri araştırmasında; öğrencilerin ders sırasında dikkatinin dağılması, odaklanma sorunu, konsantrasyonun bozulması ve asosyal davranış modelleri oluşturması gibi etkileri yüzünden eğitimde teknoloji kullanımı konusu tartışmaya açıldı. Dünya çapında okullar sınılarda ‘sıfır teknoloji’ uygulaması başlatıyor. İngilizce’yi yeni öğrenenler için de bu uygulamayı başlatan okullar, sınılarda sıfır teknoloji ile eğitimi destekleyen çalışmalar yapıyor. Bu yöntemi destekleyen okullar, öğrencilerin göz teması kurma, arkadaşlıklar edinme ve öğretmenlerle etkileşimde bulunmak sureti ile sosyalleşmesini sağlayarak İngilizce öğrenme sürecini daha kolay ve hızlı hale getiriyor. Kanada’nın Toronto ve Vancouver şehirlerinde bulunan Uluslararası Dil Akademisi (ILAC), Mart ayında sıfır teknoloji adı altında bir pilot proje başlatarak sınıftaki bütün elektronik cihazları kaldırıyor. Sınıfta cep telefonlarının kullanılmasını daha düşük hatırlama, akademik performanstaki düşme ve öğrencilerin memnuniyetinin azalmasıyla ilişkilendiren okul, sadece cep telefonlarını değil akıllı tahta, dizüstü bilgisayarı da sınıfa almıyor.”
Dünya çapında okullar sınılarda ‘sıfır teknoloji’ uygulaması tartışıyor ya da başlatıyorsa Türkiye de bu meseleyi ehil olanlarla konuşmalı ve ona göre adım atmalı.