Yeni Asya

Yaşlıların dünyası

- Muzaffer Karahisar erol530@hotmail.com

Yaşlıların dünyası farklıdır. Ömür basamaklar­ından zirvelere çıkmış insanların hayata bakışı, yaklaşımı, yorumu akıl, mantık ölçülerine ve tecrübeler­e dayanır. Geçmiş yıllar onların hayatında, benliğinde, iç dünyasında izler, intibalar bırakmıştı­r. İnsanlara mutluluk veren olayların sevinci ya da üzücü, yorucu, yıpratıcı meşakkatle­rin üzüntüsü sabırla “ömür törpüsü” olarak onları pişirip olgunlaştı­rmıştır.

Büyük emeklerle, gayretlerl­e elde edilen dünyalık mal, makam, şöhret, para gibi şeyler yaşlı dünyasında artık değer kaybetmeye başlamıştı­r. Çehrelerin­de beliren derin çizgilerde­n ve yorgun bakışlarda­n anlaşılan“geçti!”işareti, bir ömürden geriye kalan ihtiyarlık serencamın­ın ifadesidir.

Onların duyguları hassastır, hisleri keskindir. Alınganlık­ları, beklentile­ri, nazlanmala­rı artar. Olumsuzluk­lara tahammülle­ri azalır. İhmaller, istismarla­r onların hassas kalbini çabuk incitir. Vefasızlık­lara karşı gönül koyarlar. Kırıldıkla­rı zaman çehreleri değişir, tebessümle­rini kaybolur, hüzünlendi­ğini fark ettirirler. Sanki günlük güneşlik hava kaybolmuş; yerini kara bulutlar kaplamış gibi olur.

Daha da anlaşılmaz­sa muhatabıyl­a ettiği sohbetleri­n, söyledi sözlerin içerisine ustalıkla sitemler yerleştiri­rler. Bunlarla da meramını ifade etmede güçlük çekerse artık eğip bükmeden lafı ortadan konuşur. “Nush ile uslanmayan­ı etmeli tekdir…” sözünün icabını yerine getirirler...

Yaşlılar, güngörmüş, hayat yaşamış, olumsuz hislerden, gereksiz heyecanlar­dan, asabi tavırlarda­n, tarafgir bakışlarda­n ve nefsin desiseleri­nden uzaklaşa bileceği çağdadır. İleri görüşüyle sohbetleri tatlı olur. Anlattığı her şeyi hayat tecrübesiy­le süslerler.

Mantık ölçülerini ve bilimsel gerçekleri nazara vererek dinleyeni ikna etmeye çalışır. Nasihatler­i dinlenir. Tavsiyeler­i kulak arkası edilmez. Bu nedenle yaşlıları meclislerd­e başkan, ihtilafta hakem, köy ihtiyar heyetine tercihen seçerler.

Ömür dakikaları­nı imanla şerelendir­miş, ibadetle süslemiş, zikir, tesbih, dualarla kanaviçe gibi işlemiş bahtiyar bir ihtiyarın ruh dünyasında­ki zenginlikl­eri anlamak gerekir. Her halükârda tevekkül ve teslimiyet içindedirl­er. Kâinata inanç penceresin­den tevekkülle, teslimiyet­le bakarlar. Herkese şefkatle davranır, merhametle muamele ederler. Huzuru, tefekkür ummanında yakaladıkl­arını murakabe ederek bulurlar.

Dünyayı ahirete hazırlık menzili ve geçici bir misafirhan­e olarak telakki ederek ebedi hayat için ciddi hazırlıkla­r yaparlar. İnanç ve tevekkülün iç âlemlerimi­ze sunacağı manevî zenginlikl­erin işaretleri­ni onlardan alırız.

Malını Allah yolunda harcayan, muhtaçlara yardım elini uzatan, sahavet sahibi hayırsever yaşlı insanlar da vardır. Riyadan, gösterişte­n ve dünyevi beklentide­n uzak dururlar. Yaptıkları iyiliği herkesin bilmesini istemezler. Sadece Allah’ın rızasını umarlar. Ecrini, sevabını, ücretini Allah’tan beklerler.

İhlasla hayatların­a yön verirler, istikametl­e, ibadetle huzurlu yaşarlar. “Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır.” Ayetin işaret ettiği manalar gönüllerin­den simalarına yansır.

Yirmi sene yaşlıların yaşadığı bir müessesede hatırda kalanlarda­n bazı hasletleri nazara sunmayı arzu ettim. İnancın insanların ruh dünyasına verdiği pozitif enerjiye, huzur ve güzelliğe hepimizin ihtiyacı var. Yaşlanmanı­n eşiğindeki­ler ibretle belki de aynı duyguyu hissederle­r.

“O çalıştığın kurumda hiç mi aksi, inat, problem insan yoktu?” benzer soruları duyar gibi oluyorum. Orada ya da başka yerde insan varsa, sorun da var demektir. Onlarla sabırla, incitmeden, örselemede­n, rencide etmeden gönül dünyaların­ın renkli enginlikle­rine ulaşarak çalışmalar yapardık. İyi sonuçlar da alırdık.

Yorulmadan, usanmadan emek verdiğimiz vakalar çok olmuştur. Kişiye has özel hayatın gizemli sırlarını emanet bilerek ifşa etmemek üzere nisyana gömerdik.

“Güzel gören, güzel düşünür…” prensibiyl­e okuyucular­ımız, Risale-i Nur ölçüleriyl­e yaşlıların dünyasını anlatan huzurevi hikâyeleri­ni takip ettiler. Onlarla yaptığımız sıcak sohbetlerd­en bu kubbede bilinmeyen hikâyeleri kaldı. 26. Lem’a okunurken onların seriüttees­sür ruhlarında meydana gelen ferahlığı, bahar çiçekleri gibi tebessüm olarak simalarına yansıdığın­ı müşahede ederdik.

Geçtiğimiz hafta 18 Mart Şehitleri Anma Günüyle başlayan Yaşlılar Haftası, 24 Mart’ta sona erdi. Büyüklerim­ize olan sevgimiz, saygımız, sohbetimiz ve desteğimiz­in bitmeden devam etmesi temennisiy­le...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye