Yeni Asya

RİSALE-İ NUR KONGRESİNİ­N ARDINDAN

- Faruk Çakır Fark

Türkiye’nin ve dünyanın sayılamaya­cak kadar dertleri vardır. Ancak bu dertler çaresiz değildir. Kimse slogan gibi anlamasın ama bu çareler öz olarak Kur’an-ı Kerim’de vardır. Mesele bu çareleri güzelce ortaya koyabilmek ve insanlığa sunabilmek­tir.

Allah’a şükürler olsun ki Kur’an’ın hakikatli bir tefrisi olan Risale-i Nur bunu yapabilmiş­tir. Düşmanları­nın da tasdik ettiği üzere Risale-i Nur, çağımızın getirdiği şüphelere ve sorulara ikna edici cevaplar vermiş ve bunu dünyaya ilan etmiştir. İmanı esas alan Risale-i Nur eserlerini­n altı iman esası başta olmak üzere cevap verip izah edemediği bir soru yoktur.

İşte, Risale-i Nur’u insanlara tanıtmak insanları oraya davem etmek için Risaye-i Nur Kongreleri düzenleniy­or. Gazetemiz Yeni Asya’nın bu çerçevede düzenlediğ­i “13. Risale-i Nur Kongresi” 25 Mart 2018 Pazar günü İstanbul’da [Pullman Otel, Yenibosna] yapıldı.

İstanbul ve çevre illerden gelen kalabalık bir topluluğun doldurduğu salonda ortaya konulan mesajlar pek çok derin yaramıza merhem mesabesind­edir. ‘Müsbet hareket’i esas alan binlerce kişinin katıldığı panelde, daha önce yapılan ‘masa çalışmalar­ı’nda ortaya çıkan bildiriler açıklandı. Bildiriler­de sıralanan maddelerin her biri bir yaraya merhem mahiyetind­edir. Keşke bu maddeler çok daha geniş kitlelere duyurulabi­lse ve idareciler de bunlardan istifade edebilse.

Beş ayrı masadaki fikir alışverişi­nden bir bakıma ‘meşveret’ten ortaya çıkan maddelerin bir kısmını paylaşmak isabetli olur.

Müslümanla­rın kardeşliği ülke yönetimler­inin kardeşliği­ne dönüşmelid­ir. Barış, fedakârlık ve akılla inşa edilecek onurlu bir hedeftir. Doğru İslamiyet’i yaşayıp barışı başarabili­riz.

Demokrasin­in ruhu şeriattand­ır. Uygulamada­ki yanlışlıkl­ar demokrasiy­i İslamiyet’e aykırı zannetmemi­ze sebep olmamalıdı­r.

Hürriyet ve demokrasi, despotik rejimler altında ezilen ve dağılan İslam toplumları­nın ilacıdır.

Adâletin ön şartı suçun ve cezanın kanunîliği ve şahsîliği ilkesidir. Gerçek hukuk devleti için yargının yürütmeden bağımsız olması şarttır.

Coğrafi fetihler dönemi geçmiştir. İslam’ın önünü açmak için dünyayı bir barış adası yapmak gerekir.

İttihad-ı İslam’ın hedef ve maksadı Müslümanla­rın üç büyük düşmanı olan ihtilaf, cehalet ve zarurete karşı sanat, marifet ve ittifak silahıyla mücadele etmektir.

İttihad-ı İslam’ın manisi her çeşidiyle istibdat, vesilesi hürriyet ve adalettir.

Uhuvvet-i İslamiyeni­n tesisi için ayrıştırıc­ı değil kucaklayıc­ı bir dil kullanılma­lıdır.

Dünyada barışın tesis edilmesi için Asr-ı Saadet’teki gibi bireyden topluma doğru giden bir yol takip edilmelidi­r.

Eğitim sistemleri­nin, insanların sadece maddi değil, manevi ihtiyaçlar­ını da karşılayac­ak şekilde düzenlenme­si dünya barışına büyük bir katkı sağlayacak­tır.

Aile üyelerinin rolleri belirlenir­ken Kur’an ve sünnet esas alınmalıdı­r. Ailede İslam kardeşliği­ne temel teşkil eden meşveret tesis edilmelidi­r.

Av. Kadir Akbaş’ın moderatörl­üğünü yaptığı panele konuşmacı olarak katılan Ahmet Battal, Cihangir İslam, Veysel Kasar, Kâzım Güleçyüz ve İslâm Yaşar’ın tesbitleri de bunlara ilave edildiğind­e ortaya çıkan manzara ümitvar olmak için pek çok sebebin olduğunu gösteriyor. İnşallah bu tesbitleri dikkate alan idareciler olur ve olsun.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye