KUZEY SURIYE PARADOKSLARI
Suriye’de 7 yıl önce başlayan iç savaşın alevlenip büyümesine paralel olarak ülkenin kuzeyinde ortaya çıkan IŞİD terörü Türkiye’yi Fırat Kalkanı operasyonuna, YPG terörü de Afrin harekâtına yöneltti. Afrin’in güneydoğusundaki Tel Rıfat ile doğusundaki Menbiç de sıradaki hedefler.
Bu hengâmede Kuzey Suriye’deki Amerikan askerî varlığı ve söz konusu operasyonlarla ilgili olarak Abd’nin pozisyonu ise bilinmiyor.
Ülkeyi yönetenler bir taraftan “rest” çektikleri ABD ile diğer taraftan “pazarlık” yapıyorlar. Acaba Abd’nin buradaki pozisyonu ne? Bu ülkenin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile Nalan Koçak’ın yaptığı mülâkatta, bu ve diğer birçok sorunun “cevap”ları var.
İlk soru: ABD askerleri neden Suriye’de?
Cevap: Resmî misyon DEAŞ’ı yok etmek. Bu misyon tamamlanmak üzere. Bir diğeri Cenevre sürecini zorlamak ve Esad rejiminin ötesine geçebilmek için askerî varlığı sürdürmek. Ve tabiî ki İran etkisini azaltmak.
İkinci soru: Abd’nin YPG ile ilişkisi?
Cevap: ABD özellikle Fırat’ın doğusunda kalmaya devam edecek, YPG ile işbirliği de sürecek. Ypg’nin çekiciliği, üzerinde faaliyet gösterebileceğimiz çok büyük bir alanı kontrol ediyor olmaları. Onların kara gücünü bizim hava gücümüzle birleştiriyoruz. Bu işbirliğiyle Suriye-İran-rusya’dan gelen herşeyi kolayca püskürtebildik.
Diğer bir soru: Afrin ve Münbiç?
Cevap: Münbiç stratejikti, çünkü YPG o bölgeden Afrin’e ilerleyebilirdi, ama artık bu mümkün değil. Münbiç ABD ve Türkiye için artık o kadar önemli değil, bu nedenle bir anlaşmaya varılması zor değil. Afrin için fazla ses çıkarmadık. Abd’nin orada kilit bir çıkarı yok. Peki Türkiye’nin orada ABD varlığına bakışı?
Cevap: Ne zaman Türk bir yetkiliye “Ayrılmamızı ister misiniz?” diye sorduysam, hiçbir zaman “evet” cevabı almadım. YPG’YE savaş açabiliriz, on binlerce Amerikan askerini yığıp bölgeyi kontrolümüz altına alabiliriz. Ama bunu yapmayacağımız da açık.
Bir başka soru: Türkiye mi, YPG mi?
Cevap: Bir yanda Türkiye, bir yanda YPG ile bir anlaşma yürütebiliriz ve herkes birbirinin çıkar alanından uzak durur. Bu mümkün mü bilemiyorum, ama Türkiye ile bu çerçevede pazarlık yürütüyoruz.” (Habertürk, 26.3.18)
Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ın “Rusya ile ortak çalışıyor, bazan da çekişme yaşıyoruz” sözünde ise (Muharrem Sarıkaya, Habertürk, 27.3.18) karşı karşıya olunan paradoksun diğer bir boyutu ifade ediliyor.
Çok dikkat ve temkin gerektiren bir tablo.
İstanbul’daki okur buluşmalarımızın ikinci durağı olan Kocasinan’daki müzakerelerimiz de son derece verimli ve istifadeli geçti. Katılan ve katkıda bulunan herkese çok teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun. Üçüncü durağımız hataya Çarşamba akşamı Çekmeköy olacak inşaallah.
XIII. Risale-i Nur Kongresi - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/dun-gerceklesen-xiii-risale-i-nur-kongresi_457196