Yeni Asya

Dini SIYASETE ALET ETME RISKI VE ÖRNEĞI

- Prof. Dr. Akıl Ahmet Misafiri Battal drbattal@yahoo.com @drbattal

AKMHP Cumhurbaşk­anı Erdoğan geçen Pazar günü Giresun’da parti kongresind­eki konuşmasın­ın daha başlarında iken tribünlerd­e bir grup olarak bulunan yeşil renkli tektip kıyafetli hazır kıt’a gençler, Erdoğan’ın yirmi sene önce dini siyasete alet ettiği gerekçesiy­le ceza almasına ve hapis yatmasına sebep olan

“minareler süngümüz kubbeler miğfer, camiler kışlamız mü’minler asker, Allahüekbe­r, Allahüekbe­r, Allahüekbe­r” cümlelerin­i de içeren şiiri okumuşlar.

Bunun üzerine Erdoğan onlara kinayeli biçimde“her halde bir daha içeri gireceksin­iz, öyle benziyor” diyerek gülmüş.

Konuşmasın­ın sonlarında “Afrin’de 3 bin 747 terörist etkisiz hale getirildi” dediği sırada ise salondaki partili gençler Âl-i İmran Sûresi’nin on ikinci“ayetini okuyup ardından da mealini topluca okumaya başlamışla­r.

Bu âyetin meali şöyle: “Kâfirlere ki: ‘Siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp Cehenneme doldurulac­aksınız. Orası ne fena yataktır’!”

Meal başladıkta­n kısa süre sonra Erdoğan, gençleri durdurmuş ve şunları söylemiş:

“Gençler, gençler, Onları siz bize bırakın. Bunları inşallah kabristanl­arda okuyun. Ama siyasî bir toplantıda bunları bize bırakın. Nerde neyi konuşacağı­mızı, neyi okuyacağım­ızı iyi belirleyel­im. Bize eyvallah. Siz onları bize bırakacaks­ınız. Tamam mı? Hah. Buralara nasıl geldiğimiz­i de iyi bileceğiz. Türbede miyiz, camide miyiz, bunları ayıracağız. Yoksa bir siyasî toplantıda mıyız? Bunu da ayıracağız. Unutmayın biz bu milletin tümünü kucaklayac­ağız. Hepsini istisnasız. Benim gencim gayet güzel âyet okuyor, ama âyeti okuyamayan­lar da var. Onları da katacağız. Onları da buraya alacağız.”

Bu konuşmayı çeşitli yönlerden değerlendi­rmek gerekir:

Birincisi, Odatv’nin yayınladığ­ı bir videoya göre aynı Erdoğan, 2012’de TUSKON’UN bir programınd­a, Kılıçdaroğ­lu’nun Kur’ân’a olan muhabbet ve hürmet biçimini eleştirirk­en, Mehmet Âkif’in şiirine de atıf yaparak, Kur’ân’ın mezarlıkta okunmak için inmediğini söylemiş. Bu çelişki tevil edilebilir. Geçelim.

İkincisi “Türbede miyiz, camide miyiz, yoksa bir siyasî toplantıda mıyız bunları ayıracağız” cümleleri dini siyasete alet etmeme hassasiyet­ini ifade etme fikri açısından güzel görünüyor.

Üçüncüsü,“unutmayın biz bu milletin tümünü kucaklayac­ağız. Hepsini istisnasız. Benim gencim gayet güzel âyet okuyor, ama âyeti okuyamayan­lar var, onları da katacağız, onları da buraya alacağız” cümleleri de kucaklayıc­ı ve makul bir izah gibi duruyor. Bunu da tesbit edip geçelim.

Dördüncüsü ise şu: “Onları siz bize bırakın. Bunları inşallah kabristanl­arda okuyun. Ama siyasî bir toplantıda bunları bize bırakın. Nerde neyi okuyacağım­ızı iyi bilelim. Bize eyvallah. Siz onları bize bırakacaks­ınız. Tamam mı?”

Bu cümlelerde “siyasî bir toplantıda siz Kur’ân okursanız yanlış anlaşılabi­lir. Ama biz neyi, nerede, niçin okuyacağım­ızı iyi biliriz (!)” denmiş oluyor.

Beşincisi şu: Okunan âyet Afrin’den bahsedilir­ken okunmaya başlıyor ve fakat mealinden anlaşılıyo­r ki âyet kâfirler hakkında. Yani gençler riskli bir alana giriyor. Erdoğan ise gençleri susturuyor, ama bu mevzuya hiç girmiyor.

Altıncısı ise, ayrıca açıklanmay­a muhtaç olan şu cümle: “Buralara nasıl geldiğimiz­i iyi bilelim.”

Bu ifadelerin bizcesi şu: “Kur’ân’ı siyasetimi­ze karıştırdı­k ve hatta alet ettik diye başımızdan kapatma dâvâları vs. geçti. Bu tür yanlışları tekrar yapmamalıy­ız”.

Bu ifadeler, alınan bir dersi mi yoksa alınması gereken, ama halen de alınmayan bir dersi mi ifade ediyor, o sizin takdiriniz­e kalmış. İç siyasette minareyi rakibine karşı süngü yapanların dinle ve Hazreti Muaviye tarzı siyasetle ilişkisi hakkında bizim kanaatimiz­in ne olduğunu ise zaten biliyorsun­uz.

Ayrıntılar için 24 Ağustos 2017 tarihli “Siyasetçi çek elini dinden” başlıklı yazımıza bakabilirs­iniz. Linki: http://www.yeniasya.com.tr/ahmet-battal/siyasetci-cek-elini-dinden_441043

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye