ÜÇ AYLARDA En FAZILETLI ŞEYLERLE MEŞGUL OLMALI
Şuhur-u Selâse çok kıymettardır; Leyle-i Kadrin sırrıyla seksen sene bir ömrü kazandıracak bir vakitte, en iyi, en efdal şeylerle meşgul olmak lâzım geliyor.
Şuhur-u Selâse çok kıymettardır; Leyle-i Kadrin sırrıyla seksen sene bir ömrü kazandıracak bir vakitte, en iyi, en efdal şeylerle meşgul olmak lâzım geliyor.
EAziz ve Sıddık Kardeşlerim ve Fedakâr ve Sadık Arkadaşlarım!
vvelâ: Sizin, bu mübarek Şuhur-u Selâse ve içindeki kıymettar leyâli-i mübarekeleri tebrik ediyoruz. Cenâb-ı Hak, her bir geceyi sizin hakkınızda birer Leyle-i Regaib ve Leyle-i Kadir kıymetinde size sevap versin, âmin.
Kastamonu Lâh kası, mektup no: 47, s. 88 ***
Şuhur-u Selâse çok kıymettardır; Leyle-i Kadrin sırrıyla seksen sene bir ömrü kazandıracak bir vakitte, en iyi, en efdal şeylerle meşgul olmak lâzım geliyor. İnşaallah, Kur’ân’a ait mesâille iştigal, bir nevi manevî mütefekkirâne Kur’ân okumak hükmündedir. Hem ibadet, hem ilim, hem marifet, hem tefekkür, hem kıraat-ı Kur’ân manaları risalelerin istinsah ve mütalâalarında vardır itikadındayız. Zaten bu ciheti siz takdir etmişsiniz.
Barla Lâh kası, mektup no: 257, s. 376 ***
Nasıl maddî hava fena ise, fena tesir ediyor; manevî hava da bozulsa, herkesin, istidadına göre bir sarsıntı verir. Şuhur-u Selâse ve Muharremede âlem-i İslâm’ın manevî havası umum ehl-i imanın ahiret kazancına ve ticaretine ciddî teveccühleri ve himmetleri ve tenvirleri o havayı sâfîleştiriyor, güzelleştiriyor, müthiş arızalara ve fırtınalara mukabele ediyor. Herkes o sayede ve sayesinde derecesine göre istifade eder.
Fakat, o Şuhur-u Mübareke gittikten sonra, âdeta, o ahiret ticaretinin meşheri ve pazarı değiştiği gibi, dünya sergisi açılmaya başlıyor. Ekser himmetler, bir derece vaziyeti değişiyor. Havayı tesmim eden buharat-ı müzahrefe o manevî havayı bozar. Herkes derecesine göre ondan zedelenir. Bu havanın zararından kurtulmak çaresi, Risale-i Nur’un gözüyle bakmak ve ne kadar müşkülât ziyadeleşse, kudsî vazife itibarıyla daha ziyade ciddiyet ve şevkle hareket etmektir. Çünkü, başkaların füturu ve çekilmesi, ehl-i himmetin şevkini, gayretini ziyadeleştirmeye sebeptir. Zira, gidenlerin vazifelerini de bir derece yapmaya kendini mecbur bilir ve bilmelidirler.
Kastamonu Lâh kası, mektup no: 33, s. 69
LÛGATÇE:
efdal: En faziletli.
istidad: Kabiliyet.
istinsah: Yazarak nüsha çıkartmak, çoğaltmak.
iştigal: Meşgul olmak.
kıraat-ı Kur’ân: Kur’ân okumak.
leyâli-i mübareke: Mübarek geceler.
marifet: Allah’ı tanımak, bilmek; iman ilmi; marifetullah.
mesâil: Meseleler.
mütalâa: Düşünerek, anlayarak okuma.
mütefekkirâne: Tefekkür eder şekilde.
Şuhur-u Selâse: Üç Aylar; Recep, Şaban, Ramazan.
Şuhur-u Selâse ve Muharreme: Üç Aylar ve haram aylar (Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Recep).
Leyle-i Kadr: Kadir Gecesi.