ANADOLU'DAN YENI ASYA'YA SELAM

İttihat gazetesinin 49. Yayın yıl dönümü münasebetiyle Türkiye’nin dört bir tarafında “İttihad buluşması”programları düzenlenmiş, ardında da 25 Mart 2018 günü İstanbul’daki Pullman Otel’de Bediüzzaman’ı anma faaliyeti olarak 13. Risale-i Nur Kongresi gerçekleştirilmiştir. “Hürriyet ve Demokrasi ekseninde İslâm kardeşliği ve Dünya Barışı” temalı panelde önemli mesajlar verilmiştir.

Kur’ân’ın dört esasından biri olan “Adalet” için, Yeni Asya camiası daima hakkın sesi olmuş ve bu gaye uğruna müspet hareket edip, başta gazete yayınları olmak üzere, birçok program ve panelde bu fikri telkin etmiştir. Düzenlenen panele Türkiye’nin dört bir tarafından yüzlerce gönül dostları katılarak bir kez daha uhuvvete, kardeşliğe, birliğe ve demokrasiye çağrı yapılmıştır...

Bediüzzaman Said Nursî hazretlerinin vefatının 58. Yıldönümü münasebetiyle birliğin ve beraberliğin kenetlendiği bu paneli Doğu Anadolu’dan da yüksek sedâ ile destekleyip, “Yeni Asya’ya selâm olsun” diyoruz.

Yeni Asya adalettin ve hürriyettin sembolüdür, Kur’ân’ın hakikatlerini dünyaya işittiren bir dellâldır...

İçtimaî hayatın sağlığı için adalettin ve hürriyettin işletilmesi hak ve hukuka riayet edilmesi esastır. Asrın müceddidi Bediüzzaman Said Nursî “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” veciz ifadesiyle hürriyetin ne kadar önemli olduğuna vurgu yapmıştır.

Dünden bugüne kadar demokrasi kavramını dile getiren ve daima hakkı elde tutan tek bir gazete varsa o da, Yeni Asya’dır. Korkuları kaldıran ve hakkı savunan ve insanlara umut kaynağı olan, yine Yeni Asya’dır.

Neden Adalet, hürriyet ve demokrasi diyoruz?

Evvelâ adalettin temeli “Tevhid” tir. Allah’ın bir olduğuna inanan bütün insanların“adalet”karşısında eşit olduğunu bilmesi ve riayet etmesi gerekir. Çünkü yüce Allah (c.c) insanların yaratılması ile birlikte “Adalet terazi”sini de yaratmıştır. Bunun için tüm insanlar kendi aralarında adalet ile hareket etmelidir.

Bediüzzaman: “Eğer biz ahlâk-ı islâmiyenin ve hakkaik-i imaniyenin kemalâtını ef’alimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle islâmiyete girecekler.” demiştir.

Fahr-i âlem Hazreti Muhammed’de (asm) Sahabe-i Kiram dediler ki: “Ey’ Allah’ın Resûlü, küffarların eziyetine karşı beddua ediniz, artık bu zulme dayanamıyoruz?”

Efendimiz (asm), “hayır, beddua etmem, belki onların neslinden ehl-i necat çıkar, cehennem azabından kurtulanlar olur.” buyurmuş.

Daha dünyaya gelmeyen kâfirlerin çocuklarını düşünen, bir Peygamber’in ümmeti olarak, bize de İslâmiyet’in ve insanlığın esasını destekleyen önemli bir mesajdır.

Evet, Risale-i Nur hizmeti Kur’ân’a aittir. Tüm insanlığa iman dersini veriyor. Evvela Nur cemaati kendi aralarında uhuvveti tesis edip, bütün mü’minler arasında ittihadı islâmı sağlamak ve dolayısıyla insanlığın da ihtiyaçlarını bu manada gidermek için çalışmak lâzımdır.

İşte Yeni Asya’nın esas hedefi budur...