“Mühürsüz” muhatarası
Kamuoyundan ve muhalefetten gelen hiçbir düzeltme teklifi nazara alınmadan gece yarısı TBMM’DEN geçirilen “ittifak yasası” tartışmaları devam ediyor. Bu konuda “evet” ve “hayır” oylarının âdeta başa baş çıktığı 16 Nisan 2017 referandumunda tam da oy sayımına geçilirken son anda Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) internet sitesinde, kanuna göre “geçersiz” olması gereken 2.5 milyon “mühürsüz oy”u “geçerli” sayan duyuruya dikkat çekiliyor.
Zira hukukçular, Ysk’nın “mühürlü zarf” şartını düzenleyen 198 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 77. maddesi ile “zarların ilçe seçim kurulu ve sandık kuruluna ait iki mühür taşıması” şartının getirildiğini, 98. maddesi ile “çift mühürlü zarlar”a vurgu yapıldığını, 101. maddesinde “arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulalarının geçersizliği”nin hükme bağlandığını ve kanunun ihlâl edildiğini belirtiyorlar.
Böylece, Ysk’nın açıklamasıyla, 2015 genel seçimlerinde 53 milyon 741.838 seçmen için 73 milyon 988.955 oy pusulası bastırılmasıyla 20 milyondan fazla basılan filigranlı zarları ele geçiren birilerinin, -12 milyon fazla basılan ve dışarıdan getirilen oy pusulalarını koyup - sayıma katması sahteciliğinin önü açılıyor. 16 Nisan’da Güneydoğu’da 962 sandıkta ne kadar seçmen varsa hepsinin oy kullanıp“evet”mührü basmasında ortaya çıktığı gibi.
Gerçekten, neden seçim güvenliğini ortadan kaldırıp daha baştan seçimleri “şâibeli ve muhataralı” hale getiren çarpıklıklara tevessül ediliyor?