KÖLELEŞME RİSKİ
Bazıları uzak bir ihtimal olarak görebilir, ama milletimiz önünde ciddî bir tehlike var. Aslanoba Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Aslanoba bu muhtemel tehlikeyi ekonomik anlamda bir köleleşme olarak yorumlamış.
İnternet projelerine yatırım yapan melek yatırımcılardan olan Aslanoba Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Aslanoba, girişimcilik ekosistemine ilişkin soruları cevaplandırmış. Gençlere“teknoloji çağında KPSS peşinde koşmayın” tavsiyesinde bulunan Aslanoba, “Geleneksel şirketlerde kariyer hedefini olumsuz görüyorum. Gençlerin 2-3 senelik kariyer planlamaları yerine 20-30 senelik planlama yapmaları gerekiyor. Mutlaka teknoloji devlerinde veya start up’larında çalışmalarını tavsiye ediyorum” diye konuşmuş. (AA, 15 Mart 2018)
Bazı uzmanlarca “hızlı büyümek için tasarlanmış şirketler”ya da“büyüme yeteği olan firmalar” olarak tarif edilen ‘start up şirketler’in önümüzdeki yıllarda daha fazla dikkat çekeceği anlaşılıyor.
Aslanoba’nın dikkat çektiği bir nokta da ‘ekip’le birlikte çalışmak gerektiği yönünde. Fikri başarıya ulaştırmak için iyi ekip kurmanın ve final çizgisini görmenin önemli olduğunu ifade etmiş.
“Bizim görmediğimiz, duymadığımız iş fikri kalmadı artık” diyen Aslanoba, “Fikirlerin çok önemli olduğunu zannediyoruz. Aslında fikirler o kadar değerli değil. Bir fikrin değeri sadece bir dolar. Eğer bir ürününüz varsa, eğer bir app geliştirdiyseniz, eğer bir web yaptıysanız, büyük bir pazarı hedeliyorsanız ve büyük bir ekip kurduysanız bunun değeri 1 milyon dolar. İş tuttu ve büyüyorsa devamlı, bunun değeri 10 milyon dolar. (...) Hangi fikri takip etmemiz noktasında ise benim fikrim şu, dünyada hangi işler yatırım alıyor, hangi işler değerleniyor bunlara baksınlar” ifadelerini kullanmış.
Türk girişimcilik ekosisteminin ihtiyaç duyduğu yatırım miktarına ulaşamadığını ifade eden Aslanoba Grup Yönetim Kurulu Başkanı, Türk ekonomisinin ileride büyük problemler yaşamaması için girişimcilere göstermelik olmayan, büyük ölçekli olağanüstü destekler verilmesi gerektiğini hatırlatıp şöyle demiş:
“Hiper teşviklerle gelmesi gerekiyor, meselâ vergiler. Bunun dünya millî gelirine kendimizi eşitleyene kadar yapılması gerekiyor. 1,5 milyar dolarlara geldiğimizde diyeceğiz ki bu vergiler etkili olmuştur, hedefe ulaşılmıştır. Buna ulaşılmadığı sürece Türkiye’de teknolojiye yapılan yatırımlar yeterli olamadığı için bir süre sonra dünyadaki savaşlar bittiğinde Amerika ve Çin gibi devlerden dikkatler Türkiye’ye çevrildiğinde kendimizi uzaylı saldırısına uğramış gibi hissedeceğiz.”
Yetenekleri ülkeye çekmek gerektiğine de dikkat çeken Aslanoba,“türkiye’nin dünya millî gelirine katkısı yüzde 1 civarında. Dünyada ‘start up’lara yapılan yıllık 1,5 milyar dolar yatırımdan Türkiye’ye en az yüzde 1 yatırım gelmesi lâzım. Dünya ile Türkiye arasında 15 kat fark var. Biz ekonomik olarak köleleşme riski yaşayabiliriz. Yurt dışından para gelmiyor. ‘Melek yatırımcılar’ [yenilikçi iş fikirlerini değerlendiren ve bu fikirlere yatırım yapan yatırımcı/fç] olarak, risk sermaye fonları kurulduğunda rekorumuzu kırdık, ‘start up’lara destekte 2017’de 100 milyon doları geçtik. Fakat dünya girişimcilik ekosistemleriyle aramızda hâlâ 15 kat fark var. (...) ‘Start uplara gelen yıllık yatırımları hızlıca 1,5 milyar dolara çıkarmamız lâzım. Türkiye’nin radikal ve cesur adımlar atması gerekiyor”tesbitinde bulunmuş.
Özetin özeti şu: Girişimcilere göstermelik olmayan destekler verilmeli. Dünyaya dağılmış ve ‘yetenekler’i ülkemize çekmek gerekir. Ve acı gerçek, “büyüme yeteği olan firmalar”a yatırım bakımından dünya ile Türkiye arasında 15 kat fark var.
Bu meseleleri çözmeden düzlüğe çıkmak mümkün mü? Ve bunlar için ilk şartın hak, hukuk ve adalette önde olmak icap ettiğini ayrıca ifadeye gerek var mı?