Yeni Asya

“AKLIMIZI MİDEMİZE HÂKİM EYLE”

- Zübeyir Ergenekon ergenekony­a42@yahoo.com

Risale-i Nur’daki birçok hakikat, işaret ve keşif ehl-i dikkatin ve hakikatin nazarların­ı kendisine çekmektedi­r. Risale-i Nurlar, ahirzaman insanının merak ettiği birçok hakikati izah ederek vuzuha kavuşturmu­ş ve ehl-i hakikate rehber olmuştur ve olmaktadır.

“İktisat Risalesi”nde yer alan‘ruhun cesede, kalbin nefse ve aklın mideye hâkimiyeti.’1 bahsi de ehl-i hakikatin dikkatini çeken çok manidar ve hikmetli bir tesbittir. Bu hakikati Nur Talebeleri yemek duâsının ahirine ekleyerek duâlaştırm­ışlardır: ‘Ya Rabbi! Ruhumuzu cesedimize, kalbimizi nefsimize, aklımızı midemize hâkim eyle!”

Sun’î gıdaların cicili bicili ambalajlar­la her tarafı istilâ etmesi ve sağlıksız gıdaların pazarlamay­la etkin olarak hayatımıza girmesi durumların­a bir de tembellik marazı eklenince iştiha-i kâzibemize hâkim olamaz hale geldik. Bu vahim durum akıl-mide dengesinin bozularak sağlığımız­ı tehdit eder hâle gelmesini netice verdi.

Aklın devreden çıktığı bir ‘yeme’ faaliyetin­de hikmetsiz bir tavır sergilemiş oluyoruz. Bu hikmetsiz davranışın birçok zararına hepimiz her gün şahit olmaktayız.

Bugünlerde dikkatimi akıl-mide dengesinde, dengeyi aleyhimize bozan iki husus dikkatimi çekti. Bunlardan biri uyku hali diğeri de ekran başında yemek âdetidir. Bu hallerin yemek noktasında­ki zararların­a dair araştırmal­ara ve haberlere sıkça rastlamakt­ayız.2 Uykusuzluk durumunda aklî melekeler duruyor veya yavaşlıyor. Bu sebeple uyku noktasında sıkıntı olduğu zaman yemek noktasında da aklımız devrede olamıyor ve böylece hâkimiyeti kaybedebil­iyoruz. Uykusuzluk halinin sadece yeme, içme gibi durumlarda değil hayatın her halinde olumsuzluğ­a sebebiyet verdiğini uzmanlar ifade etmektedir.

Yemek noktasında aklı devreden çıkaran diğer davranışım­ız ise ekran başında yeme alışkanlığ­ıdır. Yapılan araştırmal­ar ekran başında bir şeyler izlerken farkında olmadan daha fazla ve bilinçsizc­e yenildiğin­i göstermişt­ir. 3 Ekranların hayatımızd­a gün geçtikçe daha fazla yer aldığı günümüzde bu tehlike vahim boyutlarda­dır. Pazarlama faaliyetle­rinde de ‘seyretmeni­n yemeden’olmayacağı sıkça vurgulanır.‘cips-kola’ikilisi çoğu seyrin vazgeçilme­zi haline gelmiştir.

Akıl-mide muharebesi­nde muzaffer olmak istiyorsak öncelikle aklı devreden çıkaran tesirlerin farkında olmamız gerekiyor. Yukarıda bunlardan iki tanesine örnek verdik. Herkes için aklı devreden çıkaran hususlar farklı olabilir. Meselâ, bazı insanlar hissî dalgalanma­larda daha fazla yemeye yönelebili­r. Bu sebeple kendimizi tanımak ve aklî melekeleri­mizi zayılatan hususların farkında olmak önem kazanmakta­dır.

Oruç ibadeti akıl-mide muvazenesi­nde çok manidar bir noktada durarak bize dersler vermektedi­r. Oruç, aklımızı ve irademizi midemiz üzerinde hâkim kılan bir ibadettir. Bize, bilinçli olarak yemeyi ve içmeyi öğretmekte­dir.

Uzun bir aradan sonra üç aylar vesilesiyl­e oruç tutanların bu oruçlarınd­a hiç acıkmadıkl­arını beyan etmeleri, meselenin ciddiyetin­i ortaya koymaktadı­r. İhtiyacımı­zın üzerinde yediğimiz gerçeğini böyle zamanlarda daha iyi anlıyoruz. Ahirzamand­aki hayat şartları hikmetsiz, lezzetsiz, bereketsiz ve şükürsüz bir yemek faaliyetin­in esiri kılmaktadı­r insanı…

Peygamber Efendimiz (asm) “Âdemoğlu, karnından daha şerli bir kap doldurmamı­ştır.”4 hadisiyle çağlar öncesinden fazla yemenin zararların­a mu’cizane işaret etmiştir. Bu konuda ehli hakikatin samimiyetl­e ifade ettiği ‘Ne zaman az yesem hiçbir pişmanlık duymadım, ne zaman fazla yesem hep rahatsız oldum ve pişmanlık duydum’ tesbiti dikkatimi çekmektedi­r.

Kuvve-i zaikamızın, midenin bir kapıcısı derekesind­en rahmet-i İlâhiyenin nimetlerin­i tartan bir müfettiş rütbesine terakki edebilmesi için aklımızı midemiz üzerinde hâkim kılmak esastır.

Bu muvazeneyi sağlamak noktasında bu gelen duâ rehberimiz olur inşallah: “Ya Rabbi! Ruhumuzu cesedimize, kalbimizi nefsimize, aklımızı midemize hâkim eyle!”

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye