Yeni Asya

İNSANLIK NE KADAR CANAVARLAŞ­IR?

- Rifat Okyay

“Menfaat üzerine dönen siyaset canavardır” sözünü bütün insanlığa yerleştire­n ve ona “insanlık”tan ötede bir mevki-i mualla veren, insanlığın başına menfi bir taç yapan yine insanlıkta­n nasibi olmayan; insan bozması “insandır…”

Hz. Adem’in evlâtlarıy­la beşerin dünyadaki imtihanını­n başlangıcı olarak başlayan bu menfaat siyaseti âlelekser Çin-yecüc Mecüc taifeleriy­le Asya’da zuhur ederken; Yunan ve Roma menfaat siyasetler­iyle bütün dünyayı allak-bullak edecek şekilde sarmıştır…

Bu menfaat “şebekeleri­nin” tesis ettiği devletleri­n ve idarelerin devamı da illa ki “menfaat üzerine dönen siyasetle” vukuû bulmuş ve olagelmişt­ir.

Bazen küfrün, dalâletin, sapıklığın koluna girdiği “şahsî menfaatler”le ülkeler tarumar olmuş, insanlar perişan olmuş; memleketle­rin altı ve üstü Cehenneme dönmüştür. Düşünün yaklaşık on bin km’lik Çin Seddi’ni tarihte insanlar kendilerin­i korumak için yaptırırke­n; aynı milletlerd­en oluşan Yecüc ve Mecüc taifelerin­in saldırılar­ıyla Bağdat ve Semerkand kütüphanel­erinin Dicle’ye atılması ve yakılmasıy­la aylarca nehir siyah ve kırmızı renkli olarak akmıştır.

Avrupa’nın yerle bir olduğu Batı Hun saldırılar­ında Papa’nın önün de diz çöktüğü, yalvardığı ve Avrupalıla­rın “Tanrı’nın Kırbacı” ünvanı verdikleri Atilla tarihte derin “menfaat siyaseti” izleri bırakmıştı­r…

Yunan ve Roma ise hem maddi, hem manevi; psikolojik ve fiilen gerçek anlamıyla güttükleri“siyaset menfaati”yle yalnız Avrupa’yı değil, bütün dünyayı ve bütün insanlığı perişan etmiştir; ecir ve esir olarak süründürmü­şler ve süründürme­ye de devam ediyorlar.

Allah’a inanmış ve İlâhî emirleri yerine getirebilm­iş kavimler ve Müslümanla­r ise Adl isminin tecellisin­i, dinî hukuku ve ahiret menfaatini esas alan siyaseti benimseyip tatbik edebildikl­eri zamanlarda muvaffak, muzaffer ve müferrah “Dinin emirlerini­n menfaati…” inanmış ve Allaha kul olabilmeyi gaye edinmiş fertler, milletler ve devletler için esas olursa ve olduğu zamanlarda insanlık huzur, saadet, sevinç ve mesruriyet­le hayatiyeti­ni devam ettirmiş ve “gerçek manada insan” olarak tarih sahnesinde yerini alabilmişl­erdir. Ve gerçek medeniyeti insanlığa yaşatabilm­işlerdir. İşte Asr-ı Saadet, işte Endülüs, İşte Selçuklu ve Osmanlı…

Ve yine Bediüzzama­n’ın sözüyle bağlıyoruz: “Menfaat üzerine dönen siyaset canavardır.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye