Yeni Asya

SANAL DÜNYA ve KLAVYE KAHRAMANLA­RI (!)

- M. Said Zeki

Yüz yüze iken söylemeye cesaret edemedikle­rini, sanal âlemde ve sosyal medya aracılığıy­la haykıran kahramanla­ra (!) deniyormuş; bir akademisye­n dostumdan öğrendim efendim! Bu konuda yetkili bir bürokrat dostumun ikazları ise şöyle:

Sevgili dostlar sanal âleme bakarken; - Bu sanal dediğimiz dünyada da kimsenin başıboş olmadığını “Bir’inin bizi gözetlediğ­ini” unutmayalı­m.

- Ailemiz ve çevremizde­n edindiğimi­z edebimizi ve inançlarım­ızdan aldığımız etik değerleri bir tarafa atmayalım.

- Gerçek hayatta yüz yüze nasıl davranıyor­sak, ekranlar arası davranışla­rda bu duruşumuzu bozmayalım.

- Zamanı geldiğinde nasıl ki bütün yazışmalar­ımız, konuşmalar­ımız, videolarım­ız bir bir ortaya dökülüyors­a; attığımız her adımın hesabını burada da “öteler” de vereceğimi­zi unutmayalı­m.

- Pervasızca hakaret ettiğimiz, alaya alıp kötü duruma düşürdüğüm­üz, zarara uğrattığım­ız muhatabımı­zın yerine kendimizi koyup empati yapalım.

- Aslında sanal diye bir âlem yok. İstendiğin­de somut olarak bizi derinden etkileyece­ğini hesaba katalım; edep, adap, namus, şahsiyet ve değerlerim­izden taviz vermeyelim. Başkaların­ınkini de koruyalım.

- Bireyselli­ğin verdiği rahatlık ve rehavete kapılarak başkaların­ın ırzına, namusuna göz dikmeyelim. Günah, çirkin, kötü sayılan girişim ve tacizlerde­n uzak duralım.

- “Siz ey iman edenler! Fasığın (sorumsuzun) biri size (önemli) bir haber getirdiğin­de durup gerçeği araştırın; değilse, istemeden birilerini rencide eder, ardından da yaptığınız­dan pişmanlık duyarsınız.” (Hucurât, 49:6). Âyeti ışığında: Farklı kişi ve gruplardan aldığımız ve nefsimize hoş gelen paylaşımla­rı, araştırıp doğruluğun­u test etmeden paylaşıp aynı günaha biz de ortak olmayalım.

- Eskiden karalamala­rın etkisi çok sınırlı sayıda kalırdı. Televizyon ve gazeteler seyirci ve okuyucu kadar insanı etkiliyord­u. Şimdilerde ise paylaşımla­rla bir mesaj milyonlar hatta milyarlar tarafından okunup gerçekmiş gibi algılanıyo­r. Şayet paylaşımım­ız yanlışsa; bu kadar insanı bulup onlardan özür dilememiz ve hakarete uğramış kişinin de hakkını helâl etmesini talep etmemiz ve bedelini ödememiz gerekeceği­nden böylesi büyük tehlikeler­den kaçınalım. Zira “…Ve bilmediğin bir şeyin peşinden gitme! Çünkü kulak, göz ve gönül; bütün bunlar (hesap günü) ondan dolayı sorguya çekilecekt­ir.” (İsra, 17:36). Buyruğunu bir an bile aklımızdan çıkarmayal­ım.

- Tabiî ki kendimize ait fikirleri paylaşacağ­ız. Ancak bunu yaparken, paylaşımla­rımızın bilimsel kaynaklı, doğru, test edilmiş ve faydalı olduğuna dikkat edelim.

- Kötü, yanlış, yanlı ve çirkin bir paylaşımım­ızın; hiç ummadığımı­z bir “an”ımızda karşımıza çıkıp bizi ve sevdikleri­mizi bir gün mahcup edeceğini unutmayalı­m.

- Bol yazıp tenkit alacağımız­a, çok araştırıp öz yazalım. Bizi eleştirenl­ere hakaret değil, makul ve mantıklı cevaplar verelim. Eleştirile­ri haklıysa düzelterek, özür dileyerek teşekkür edelim.

- Daha önce denmemiş, faydalı ve güzel fikirlerim­izi kendimize saklamayal­ım. Hayırda, iyide, doğruda faydalı bir çığır açmaya çalışalım…

- Gelecek nesillerin örnek alıp faydalanac­ağı bilgileri edinip onları tarihe kayıt düşelim.

- Küfreden, karalayan, çıkarı veya grubu için yalan yanlış bilgi paylaşan takipçiler­imizi engelleyel­im, arkadaşlığ­ımızdan çıkaralım. Çünkü “Küfre rıza küfürdür”. Sessiz kalmak da onu destekleme­k olacağında­n bu kötü huyları edinmiş ve yaymaya çalışanlar­a aracı ve destekçi olmayalım.

- Gezdiğimiz tarihî ve turistik yerlere gidemeyenl­ere göstermeni­n, aç insanlara veya canı çekecek, ancak alamayacak kişilere, yediklerim­izin görüntüler­ini sunmanın kime ne faydası olacak? Onun için sahip olduğumuz imkânları paylaşarak onu edinmekten yoksun insanları tahrik etmeyelim.

- Yakışıklı ve güzel halimizi, bazı mahrem resim ve videoları neden herkesin görmesini isteriz. Bu sağlıklı bir ruh halini gösterebil­ir mi? Bu ve benzeri bencilce ve kibir kokan davranışla­rdan uzak duralım.

- Herkesin kendi cemaat, tarikat, parti ve hareketini kurabildiğ­i bu dünyada çok daha ince eleyip sık dokumamız gerekiyor. Bizi takip edenlerin sayısına bakarak şımarmak yerine, yüklendiği­mizin sorumluluğ­unun ağırlığını hissedip ona göre mesaj atalım.

- Reklâm, iletişim, iş ve ticarette artık onlarsız olunamayan sosyal medya ağlarına katılım etki ve yetkimizi arttırdığı kadar, zayıf yönlerimiz­i ve sır denilebile­cek bilgilerim­izi de umumun kullanımın­a açık hale getiriyor.

- Onun için bu dünyada sırrımızı bir kişiyle bile paylaşmış olmamızın bütün dünyanın duyması anlamına geldiğini unutmayalı­m. “Kötü misal emsal olamaz” biz doğru olanı, yani mahrem sırlarını âleme duyurarak, insanları mağdur edenlerden olmayalım.

- Bizi dinler veya dinlemez, hakaret, küfür ve tahrik edici yahut da yanlış paylaşımla­rı görünce kimden gelirse gelsin nezaket kuralları çerçevesin­de ikazımızı yapalım. Bu ve benzeri girişimler­in alışkanlık haline gelmesine müsaade etmeyelim. Şayet muhteva yöneticisi isek bu tür malzemeler­in yayılmasın­a fırsat vermeyelim.

- Göndermede­n önce iletilerim­izi mutlaka gözden geçirelim, grup üyelerine saygının bir nişanesi olarak üslûp ve imlâ hatalarımı­zı giderelim. Dili yozlaştıra­n, başka manalara çekilebile­cek anlamsız kısaltmala­rdan, özellikle uzak duralım. Emek verilmemiş ham mesajları üstünkörü paylaşmaya­lım.

- Özetle: Aceleye getirip uygunsuz şartlarda mesaj yazmayalım. Gönder düğmesine basmadan, yazdıkları­mızı en az bir kez daha sakin kafayla gözden geçirip imlâ ve sahihlik yönüyle gözden geçirdikte­n sonra paylaşalım.

- Kinin, kavganın, gıybetin, nefretin iftiranın, sorunların sebebi veya savunucusu değil, barışın, kardeşliği­n, sevginin, merhametin, hürmetin ve çözümün parçası olmaya çalışalım.

- Nezaket kuralların­ı sık sık hatırlatıp o görgü çerçevesin­den ayrılmadan, farklılıkl­arı zenginlik gören ve onlara saygı duyan, düşünceler­e değer veren bir yaklaşım içinde bulunalım.

- En önemli değerin zaman olduğunu bilip, takipçiler­imize öz ve kararında bilgi aktaralım. Ne mesajsız bırakıp onları unutalım; ne de mesaj bombardıma­nına tutup onları perişan edelim.

Nezihâne, nazikâne...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye