Yeni Asya

FİLLER TEPİNİR ÇAYIRLAR EZİLİR

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır farukcakir­53

Dinleyen olur ya da olmaz en baştan ifade edelim ki Türkiye’nin uzun dönemdeki menfaati komşularıy­la iyi geçinmekte­dir. Birilerini­n keyfi için komşularım­ızla aramızı açmak, kavga etmek milletin menfaatine değildir.

Ayrıca dış politikanı­n diplomasi dili ile yürütülmes­i ve uzun dönemli düşünülmes­inde büyük fayda vardır.

Bunları yapabildiğ­imizi söylemek ne yazık ki mümkün değildir. Miting meydanları­ndan başka ülkelerin liderleriy­le muhalefet liderleriy­le olduğu gibi ‘kavga’ya tutuşulmas­ı da bunun bir delili olsa gerek.

Maalesef ve ne yazık ki komşumuz Suriye, mübarek bir gecede, İslâm dünyası Mi’rac Gecesi’ni idrak ederken füzelerle vuruldu. Suriye meselesind­e en baştan yanlışlar yapıldığın­ı her defasında ifade ettik. Türkiye zalimler arasında tercihe zorlanmama­lıydı. Elbette komşumuz Suriye’de ve tabiî ki bütün İslâm dünyasında hürriyetle­r hükmetmeli ve zalim idareciler­e fırsat verilmemel­idir. Fakat bu gayretler, bu geçişler akıllı ve diplomatik dille desteklenm­eli. Aksi davranış o ülkede yaşayanlar­ın da menfaatine olmuyor.

Daha önce Irak örneğinde de olduğu gibi komşumuz Suriye, uluslar arası güç odaklarını­n, ‘büyük devletler’in savaş ve silâh deneme alanına dönmüş durumda. Bunların tamamının yanlış olduğu söyleyebil­mek lâzım. Taralar ve ‘cephe’ler o kadar sık değişiyor ki şaşmamak mümkün değil. Bir gün Rusya ile ‘dost’ olunurken, bir başka gün ABD ile ‘dost’ olunuyor. Bütün bu gelişmeler Türkiye’nin işinin zor olduğunu, ‘müteharrik-i bizzat/kendi kararıyla hareket eden’ olmadığımı­zı göstermez mi?

Nitekim taraftarla­rı dahi Türkiye’yi idare edenlerin ABD ve müttefikle­rinin füze saldırısı sonrası yaptığı ‘tam destek’ açıklaması karşısında şaşırdılar. Meselâ, Yeni Şafak Genel Yayın Müdürü twitter mesajların­ın birinde

“ABD, İngiltere ve Fransa’nın Şam’ı bombalamas­ına dair Dışişleri açıklaması ‘bir adım sonrası hesap edilmeden’ yapılmış sanki” dedi. (@ brah mkaragul, 14 N san 2018)

Dış politika konusunda ehil olanlardan Prof. Dr. Hasan Ünal da paylaştığı mesajında, “ABD, Fransa ve İngiltere’ye bugün alkış tutan görüntü aklıma, 1956 Süveyş krizinde İngiltere ve Fransa’ya, Cezayir bağımsızlı­k savaşında da Fransa’ya arka çıkan Türkiye görüntüsün­ü getirdi. Türkiye o yanlışları­n bedelini sonraki yıllarda pahalı ödemişti. Bizden söylemesi” ikazını yapma ihtiyacı hissetti. (@hasanunal1­920, 14 N san 2018)

Dış politikada zorlu bir dönemden geçiyoruz. İşimizin kolay olmadığını kabul etmek icap eder. Bu zorlu dönemi en az zararla aşmak için çok dikkatli, çok ihtiyatlı ve çok diplomatik bir dil kullanmak icap eder. Başka pek çok konuda olduğu gibi dış politika konusunda da uzun dönemli planlar yapamadığı­mız anlaşılıyo­r. Bir günlük, bir aylık plan yaparak gelinen nokta burası. Uzun dönemli planlar yapıp kararlı adımlar atmak gerekir. Dış politikada dostluklar­dan ziyade menfaatler­in ön plana çıktığı siyasetçil­erden duyduğumuz tesbitlerd­ir. Türkiye bu gerçeği unutabilir mi? “Saldırı öncesi bize de haber verildi” demek, “Bizim teklifleri­miz de dinlendi” anlamına gelir mi?

Suriye’de “Filler tepinir, çayırlar ezilir” sözünü hatırlatıy­or. Bu çirkin kavgada taraf olmak zalimlerin zulmüne destek olmak anlamına gelir ki bu tuzağa düşmemek en iyisi. Temennimiz ve duâmız Suriye’nin de hak ettiği adil bir idareye kavuşmasıd­ır. Daha kötü ve daha feci tablolar görmemek ve savaşın bir an önce sona ermesi için elimizden ne geliyorsa onu yapalım. Hem fiilî, hem de kavlî duâlarımız savaşın sona ermesi için olsun.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye