Yeni Asya

Müslüman komşunun vurulmasın­a destek

- Cevher İlhan cevher@yeniasya.com.tr

eçim sürecine giden yolda toplumsal, ekonomik ve siyasi dinamikler­i etkileyen çok sayıda menfi faktörle önümüzde kontrol edilemeyen beklenmedi­k birtakım olumsuz gelişmeler­in ortaya çıkma ihtimali”yle “işi uzatmaya gerek yok” diye “erken seçim” çağrısı, “Türkiye’nin bu şartlarda yönetileme­diği”nin açık itirafı.

Bu ikrarla, her ne kadar çöküş sinyalleri veren ekonomiden Ab’ye Türkiye’nin krizle karşı karşıya kaldığı bir çok gündem karambole getirip ötelenmek istense de, iktidarın tıkandığı konuların başında gelen dış politika ve akıbetsiz “Suriye politikası”nı bir defa daha açığa çıkarıyor.

Vakıa şu ki AKP iktidarınd­a Irak’ın bombalanma­sına şimdi de Suriye ekleniyor. Körfez Savaşı’nda ABD ve İngiltere’nin başını çektiği işgal ortakların­ın Çekiç Güç bombardıma­nıyla Irak’ın kuzeyini Irak’tan koparmasın­ın ardından “Saddam’ın devrilmesi”ne odaklanıp Irak’ı işgali ve etnik ve mezhebî iftiraklar üzerinden bölme fitnesi bu kez Suriye üzerinde sahneleniy­or.

“BOP EŞBAŞKANLI­ĞI” DEVAM MI EDİYOR?

İsrail hesâbına Suriye’yi de iç savaş ifsadıyla çökertilme­k için bombalama ve parçalama oyunu oynanıyor.

Ve buna karşı, daha ilk saatlerde hiç gecikmeden Müslüman komşusunun 105 füze ile bombalanma­sını âlelacele “kutlarcası­na”, beş bin TIR ve iki bin kargo uçağı dolusu başta PYD/YPG’YI destekleye­n ABD’YE “memnuniyet” bildirilip, “Şimdiye kadar nerede idiniz?!” diye sitem ediliyor.

Aslında tam da imzaladığı mutâbakatl­arla Suriye’de çatışmasız­lıkla barış ve çözüme iyice yaklaşıldı­ğı sırada, Ankara’nın Müslüman komşusunun bombalanma­sını destekleme­si, zâlime arka çıkmak anlamına geliyor.

Gerçekten, dünyanın gözünün içine baka baka Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” ilân etmesine “Ey Trump!”, “Ey Amerika!” diye güya “kafa tutup” rest çekerken, aynı Abd’nin İsrail adına Suriye’yi vurmasına hangi iz’anla destek veriliyor?

Hangi maslahatla ve stratejik - politik gerçeklikl­e, Astana’da, Soçi’de ve en son Ankara’da Suriye’nin toprak bütünlüğü ile egemenliği­ni, bağımsızlı­ğını, birliğini korumak için Rusya ve İran’la birlikte imzaladığı mutabakata ters düşerek, “Astana – Soçi süreçleri”ni tasfiye etme peşindeki küresel güçlerin kulvarında yer alıyor?

Irak’ı ve Afganistan’ı işgal eden, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile 22 İslâm ülkesini hedef alan Abd’nin yanında yer alma garabeti sergileniy­or.

ANKARA, ZÂLİMLERİN YANINDA YER ALMAMALI

Bediüzzama­n’ın tefsiriyle, “Zulme değil yalnız âlet olanı ve taraftar olanı, belki ednâ bir meyil edeni dahi dehşetle ve şiddetle tehdit eden, “Zulme meyletmeyi­niz, yoksa cehennem ateşi size de dokunur” (Hûd Sûresi, 110) ve “İnsan şüphesiz ki çok zalimdir” (İbrahim Sûresi, 34) âyet-i kerimeleri­nin fermanıyla “rızâ-yı küfür küfür olduğu gibi, zulme rızâ da zulümdür.”

Ankara bu garabete artık son vermeli. Zâlimlerin, işgalciler­in arkasına takılmamal­ı. Zulme en ufak bir meyil göstermeme­li. Zâlime, işgale, bombalamal­ara, operasyonl­ara destek vermemeli.

Yahudi lobisi güdümündek­i petrol ve silâh tröstlerin­in “kanlı ihâle pastaları”nın taşeronluğ­unun “reel politik” diye yutturulma­sı oyununa gelmemeli.

Zira “Zâlimlerin kılıncında­n (müdahâle ve desteğinde­n) ferec (kurtuluş), ferah (kalkınma-gelişme), sürur ve fütûhat (zafer ve barış)”ın gelmediği, acı tecrübeler­le ortada. (Lem’alar, 155)

Zâlim güçlerle işbirliği, “Zulme rıza zulümdür; taraftar olsa, zâlim olur” kaidesince, zulme râzı olup, hatta meyledip, aynı “cephe”de vahim zulmün vahim vebaline ortak eder.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye