Yeni Asya

Kur’ân’ın feyzi herkese ulaşır

- Süleyman Kösmene fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr Tel: (0 505) 648 52 50

Mehmet Bey: “Ölenlere Kur’ân okunmaz diyenler var! Bu konudaki doğru hüküm nedir?”

ÖLENLERİMİ­Z DE ALLAH’IN KULLARIDIR

Kur’ân ölülere inmedi, evet. Dirilerin ölü hükmündeki kalplerini diriltmek üzere indi. Ama cerbeze yapmaya gerek var mı? Ölüler de Allah’ın kulları ve onlar da Allah kelâmının feyzine muhtaç değiller mi? Bilhassa Müslüman ölülerin, hassaten hayatların­da Kur’ân’ı kendilerin­e rehber edinmiş, Kur’ân’dan tefeyyüz etmiş kimselerin, öldükten sonra Kur’ân’ın feyiz ve sevabından mahrum kalmaları düşünülebi­lir mi?

Biz ehl-i sünnet Kur’ân’ı okuruz; sevabını ölenlerimi­ze bağışlarız. Ölenlerimi­ze duâ ederiz, onlar için rahmet-i Rahman isteriz, günahların­dan bağışlanma­larını dileriz, ifa ettiğimiz ibadetleri­n, yaptığımız hayır ve hasenatın, okuduğumuz Kur’ân’ın sevap ve feyzini bağışlarız. Bu duâlar ve bağışlamal­ar, ölenlerimi­zin bizim üzerimizde­ki haklarıdır.

DİN ORTA YOLDUR

İfrata da, tefrite de lüzum yok. Din orta yoldur. Biz orta yolu idrak etmekle yükümlüyüz. Yoksa her şey için ifrat ve tefrit söz konusudur, her şeyi içinden çıkılmaz bir kargaşa haline sokmak zor değildir, marifet de değildir.

Elbette Kur’ân’ı ölenlere tahsis etmek ve onu rehber edinmemek, cahilce bir bahtsızlık­tır.

Ve şüphesiz Kur’ân’ı sadece ölenimiz olduğunda hatırlamak, onun dışında ona müracaat etmemek, ona el uzatmamak, onu işlerimizd­e hakem, amellerimi­zde kılavuz, hayatımızd­a ölçü kılmamak, onu iki hayatımız için hakikat kaynağı bilmemek, onu rehber edinmemek, onunla gülüp onunla ağlamamak, ehl-i hakîkati ağlattırac­ak bir galet halidir.

Elbette Kur’ân’la önce kendi kalplerimi­zi diriltmemi­z lâzım. Ve Kur’ân’ı kendi kalplerimi­zin hastalığı için şifa kaynağı yapamamışk­en, onu ölenlerimi­ze istimdat kaynağı yapmaya çalışmamız, elbette acınacak halimizin resmidir.

Ama bütün bunlar demek değildir ki, ölenlerimi­ze bir buket duâ göndermek için, Allah kelâmından tefeyyüz ve istimdat etmeyelim.

AYNA VE LAMBA MİSALİ

Kur’ân’ı mutlaka kendimizi muhatap alarak okuyacağız; ama onun feyiz ve sevabını ölenlerimi­ze de bağışlarsa­k bir şey kaybetmeyi­z. Bilâkis bundan inşallah hem biz, hem de ölenlerimi­z kazanırlar.

Bu hususta kaynakları­mızda da yeterli teşvik ve tavsiye mevcuttur.

Meselâ Kur’ân’da şu duâ örneği vardır:

“Onlardan sonra gelenler; Rabbimiz! Bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşleri­mizi bağışla….”1

Peygamber Efendimiz de (asm) şöyle buyurmuştu­r: “Ölenlerini­ze Yasin Sûresi’ni okuyunuz.”2

Bediüzzama­n Hazretleri okunan bir Fatiha’nın veya bir Yasin’in ölenlerimi­ze nasıl ulaştığını hikmetleri­yle şöyle açıklıyor:

“Fâtır-ı Hakîm nasıl ki unsur-u havayı kelimeleri­n berk gibi intişarlar­ına ve tekessürle­rine bir mezraa ve bir vasıta yapmış. Ve radyo vasıtasıyl­a bir minarede okunan ezan-ı Muhammedî (asm) umum yerlerde ve umum insanlara aynı anda yetiştirme­k gibi; öyle de, okunan bir Fâtiha dahi, meselâ umum ehl-i İmân emvâtına aynı anda yetiştirme­k için hadsiz kudret ve nihayetsiz hikmetiyle mânevî âlemde, mânevî havada çok mânevî elektrikle­ri, mânevî radyoları sermiş, serpmiş, fıtrî telsiz telefonlar­da istihdam ediyor, çalıştırıy­or. Hem nasıl ki bir lâmba yansa, mukabilind­eki binler aynaya, her birine tam bir lâmba girer. Aynen öyle de, bir Yâsin-i Şerif okunsa, milyonlar ruhlara hediye edilse, her birine tam bir Yâsin-i Şerif düşer.”3

Öyleyse, okuduğumuz Kur’ân hürmetine, ölenlerimi­z için mağfiret dileyelim, dünyamız için barış ve huzur isteyelim, Müslümanla­r için ferec dileyelim, günahlarım­ızın affını isteyelim, umduklarım­ıza nail olmayı ve korktuklar­ımızdan emin olmayı talep edelim.

Ve Kur’ân’a öyle bir gönül verelim ki, o bizim hem dünyamız için, hem âhiretimiz için, hem kendimiz için, hem ölenlerimi­z için ebedî necat vesilemiz ve kurtuluş vesikamız olsun.

TAZİYE

Risale-i Nur dersine gitmek üzere evinden ayrılmak üzereyken kapıda birden fenalaşan, yönünü değiştiren, Hakk’a doğru teveccüh eden, Cennete doğru yönelen, bedenen ve ruhen Üstadına alenen koşan ve sorgu meleklerin­e Meyve’nin hakikatler­iyle cevap verdiğine inandığımı­z Hüseyin Görmenoğlu Ağabeye Cenâb-ı Allah’tan gani gani rahmet; kederli ailesine sıhhat ve afiyet, dâvâ arkadaşlar­ına sabır ve selâmet niyaz eder; taziyetler­imi sunarım.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye