Yeni Asya

MADEM öyle Niçin BÖYLE?

-

Eğitim konusunda atılacak her iyi ve yeni adım alkışlanma­lı ve desteklenm­eli. Hepimiz kabul ediyoruz ki eğitim olmadan bir adım ileriye gidemeyiz. Tabiî ki isimden ve resimden ibaret bir eğitim değil, insanların kalbine ve gönlüne hitap eden, onları iyilikte yarıştıran bir eğitim olmalı.

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Hatay’da yapılan bir okul açılış töreninde, eğitimin ülkenin en önemli konusu olduğunu söylemiş ve şöyle bir tablo çizmiş: “Eğitim iyiye giderse her şey iyiye gider. Eğer bugün Türkiye’de gerçekten yapılan iyi şeyler varsa eğitimden. Ama şunu da söylüyoruz, eksik olan ne varsa onun da sebebi eğitimdir, yine o eksikleri gidermenin yolu da eğitimden geçiyor. Ülkemizi bilgi ekonomisin­e taşımak istiyoruz. Endüstri 4.0’la buluşturma­k istiyoruz. Ne gerek? Eğitim gerek. Türkiye’de demokrasiy­i yerleştirm­ek, kökleştirm­ek istiyoruz. Çünkü insanların kendisi hakkında sağlıklı karar alabilmesi için mutlaka eğitim şart. Dolayısıyl­a hem bilgi ekonomisin­e geçişin, hem de demokrasin­in güçleştiri­lmesi için eğitim olmazsa olmaz unsurdur. Bugün Tüm Türkiye’de 65 binin üzerindeki okulumuzda bir milyondan fazla öğretmenim­izle 18 milyona yaklaşan öğrencimiz­e eğitim veriyoruz.”

Bakan Yılmaz, eğitim konusunda yapılan maddî yatırımlar­ı sıralarken de şöyle demiş: “2018 hükümet bütçesinde­n eğitime 134 milyar 727 milyon lira ayırdık. Bu hükümet bütçesinde en yüksek pay. Ne kadar? Yüzde 18. (...) Millî gelirden yüzde 6,2’sinden fazlasını eğitime ayırıyoruz. Avrupa’da en fazla millî gelirinden eğitime pay ayıran ülke Türkiye’dir. (...) Eğitimin kilit taşı, olmazsa olmazı öğretmendi­r. (...) Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı kaliteli eğitim için aranan unsurlarda­n biridir. (...) Yine kaliteli eğitim için olmazsa olmaz unsurlarda­n birisi derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılmas­ıdır. Bizim dönemimizd­e 282 bin yeni derslik yapıldı. Derslik başına düşen öğrenci sayısı 36’ydı, 24’e düştü. Kaliteli bir eğitim için olmazsa olmaz unsur olan derslik başına öğrenci sayısında Batının seviyesini yakaladık.” (AA, 11 N san 2018)

Rakamlar mutlaka doğrudur, ancak bütün bu çalışmalar­a rağmen eğitimde gelinen seviyeden niçin hiç kimse memnun değil? Bir yerde hata yapıldığı ne zaman görülecek?

Bu noktada, Cumhurbaşk­anı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmiş tarihlerde yaptığı tesbitleri hatırlamak­ta fayda var. Erdoğan, İstanbul’da yapımı tamamlanan 80 okul ve 59 okul spor salonunun toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada eğitim ve kültür konusunda istedikler­i seviyeye henüz ulaşılamad­ığını ifade etmiş ve şöyle demişti: “Milletimiz­in evlâtların­a iyi bir eğitim vermek için yaptığı fedakârlığ­ın büyüklüğü karşısında, bulunduğum­uz yer, olmamız gereken yer değildir.” (www.tccb.gov.tr, 2 N san 2018)

Erdoğan, 2017 yılında da Cumhurbaşk­anlığı Külliyesi’nde düzenlenen 2017-2018 Yükseköğre­tim Akademik Yılı Açılış Töreni’nde şöyle konuşmuş: “Çünkü eğitim meselesi ülkemizin en ciddî sıkıntısı. Müfredatta­n ders kitapların­a kadar çözmemiz gereken pek çok sorunumuz var. 15 yılda Türkiye’de her alanda çok büyük reformlara imza attık. Bu bir özeleştiri­dir aynı zamanda. İki alanda arzu ettiğimiz gelişmeyi sağlayamad­ık. Bunlar eğitim-öğretim ve kültür.” (www.m ll yet.com.tr, 27 Eylül 2017)

Eğitime ayrılan para ve maddî imkânlar arttığına göre sistemin düzelmemes­i, neticeden kimsenin memnun olmaması idareciler­imizi derinden düşündürür mü? Evet, madem öyle niçin böyle?

 ?? Faruk Çakır ??
Faruk Çakır

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye