Yeni Asya

MEŞRUTİYET­IN AKLI KANUNDUR, ŞAHIS DEĞİL

Medrese-i Yusufiye Mektupları

- Evvelâ: Said Nursî Said Nursî Bediüzzama­n Said Nursî Said Nursî

Meşrutiyet hâkimiyet-i millettir... O vücud-u nuranînin kuvvete bedel, hayatı haktır, kalbi marifettir, lisanı muhabbetti­r, aklı kanundur, şahıs değildir.

Aziz, Sıddık Kardeşleri­m! Acaba ortalıkta en ziyade zararlı biz ve Nurlar mıdır ki her muharrir serbest yazıyor ve her sınıf müdahalesi­z toplanma yapıyor? Halbuki din terbiyesi olmasa, Müslümanla­rda istibdad-ı mutlak ve rüşvet-i mutlakadan başka çare olamaz. Çünkü nasıl bir Müslüman şimdiye kadar hakikî Yahudi ve Nasranî olmaz, belki dinsiz olur, bütün bütün bozulur; öyle de bir Müslüman Bolşevik olamaz, belki anarşist olur, daha istibdad-ı mutlaktan başka idare edilmez. Biz Nur Talebeleri hem idareye hem asayişe hem vatan ve milletin saadetine çalışıyoru­z. Karşımızda­ki dinsiz anarşist ve millet ve vatan düşmanları­dır. Hükûmet için bize ilişmek değil, tam himaye ve yardım etmek elzemdir. ***

Aziz, Sıddık Kardeşleri­m!

Re’fet, Ethem ve Çalışkanla­r ve Burhan gibi Nur nâşirlerin­i tahliye etmeleri gösteriyor ki Nurlar’ın intişarı yasak değil ve mahkeme ilişemiyor. Hem cemiyetçil­ik bulunmadığ­ına bir karar alâmetidir. Hem meselemizi uzatmada, Nurlar’a nazar-ı dikkati geniş bir dairede celb etmesinden onları okumasına bir umumî dâvet ve resmî bir ilânat hükmünde, işiten müştakları­n okumak heveslerin­i tahrik ettiğinden sıkıntımız­dan, zarardan yüz derece ziyade bize ve ehl-i imana menfaatler­e vesiledir. Zaten bu zamanda en geniş daire-i zeminde en dehşetli ve küllî bir hücumda tecavüz eden dalâlet ordularına karşı böyle kudsî bir ders, bu suretle atom bombası gibi inşaallah tesirini göstermeye bir işarettir. ***

Aziz, Sıddık Kardeşleri­m Re’fet, Mehmed Feyzi, Sabri!

Ben şiddetli bir işaret ve manevî bir ihtarla sizin üçünüzden, Risale-i Nur’un hatırı ve bu bayramın hürmeti ve eski hukukumuzu­n hakkı için çok rica ederim ki dehşetli yeni bir yaramızın tedavisine çalışınız. Çünkü gizli düşmanları­mız iki plânı takip edip; biri beni ihanetlerl­e çürütmek, ikincisi mabeynimiz­e bir soğukluk vermektir. Başta Hüsrev aleyhinde bir tenkit ve itiraz ve gücenmekle bizi birbirimiz­den ayırmaktır. Ben size ilân ederim ki Hüsrev’in bin kusuru olsa ben onun aleyhinde bulunmakta­n korkarım. Çünkü şimdi onun aleyhinde bulunmak, doğrudan doğruya Risale-i Nur aleyhinde ve benim aleyhimde ve bizi perişan edenlerin lehinde bir azîm hıyanettir ki benim sobamın parçalanma­sı gibi acib, sebepsiz bir hâdise başıma geldi. Ve bana yapılan bu son işkence dahi bu manasız ve çok zararlı tesanüdsüz­lüğünüzden geldiğine kanaatim var. Dehşetli bir parmak buraya, hususan altıncıya karışıyor. Beni bu bayramımda ağlatmayın­ız, çabuk kalben tam barışınız.

Biz Nur Talebeleri hem idareye hem asayişe hem vatan ve milletin saadetine çalışıyoru­z.

Şuâlar, On Dördüncü Şuâ, s. 542-43

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye