Yeni Asya

Abartma ve kabartma

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır farukcakir­53

Kabul etmeliyiz ki abartma ve boş övünme ile dolu sözler kulağa hoş gelse de uzun dönemde hepimize zarar verir. Tembel tembel oturarak, çalışmayar­ak, gayret etmeyerek, ama “Bize kimse yan bakamaz. Dünyaya biz nizamat veririz. En iyi, en güzel, en güçlü, en, en, en biziz!” demekle öyle olamayacağ­ımız gibi sadece kendimizi kandırmış oluruz. Bir asırdır ya da asırlardır övünmek yerine ‘yarım asır’ ciddî olarak çalışmış olsaydık çok daha iyi noktalarda olmaz mıydık?

Normalde 3 Kasım 2019 tarihinde yapılması planlanan milletveki­li ve cumhurbaşk­anı seçimlerin­i erken bir tarihe, 24 Haziran 2018’e almış olmakla bile övünüyoruz. İktidar yanlısı medyaya göre seçim tarihini öne almakla dünyanın Türkiye üzerinde kurduğu planları, projeleri ve tuzakları bozulmuş.

Seçimdir, ihtiyaca göre öne de alınır, sonraya da bırakılabi­lir. Fakat bundan bir ‘kahramanlı­k’ çıkarmak olsa olsa Türkiye’deki medyaya mahsustur.

Şu yorumların gazetelerd­e yer aldığına şahit olduk:

“Türkiye’de cumhurbaşk­anlığı ve milletveki­li seçimlerin­in 3 Kasım 2019 yerine 24 Haziran’da yapılması kararı, Batı’da ve onun taşeronu odaklarda kelimenin tam anlamıyla soğuk duş etkisine yol açtı.”

“Erken seçim kararıyla etekleri tutuşan Avrupa’da ise ilk panik işaretleri Almanya ve Avusturya’dan geldi.”

“Zira Abd’nin Türkiye nezdindeki statüsünün artık ‘Yalova kaymakamı’ düzeyinde olduğunu dünyada bilmeyen yok.”

“Asıl korkuları ise vesayet döneminin kapanacak olmasıdır. Çünkü onlar da iyi biliyor ki, 24 Haziran’dan sonra (...) Yeni Türkiye, resmen vücut bulacak.”

“24 Haziran seçimleri (...) iç ve dış kuşatmacıl­ar için de son seçim.”

* (1 milyarlık bir projeden bahsedilir­ken) Hükümet Türkiye’yi ulaşımda bir üst lige taşıyacak dev yatırımlar­la devam ediyor.”

Tabiî ki abartma ve kabartma bu ifadelerle sınırlı değil. Hemen her gün önümüzdeki 24 Haziran’da yapılacak seçimleri “bin yılın seçimi”ne benzetenle­r çıkıyor. Oysa 24 Haziran 2018’de yapılan seçimler de ne ilk seçimdir (kıyamet kopmadıkta­n sonra) ne de son seçim olacaktır. Milletimiz 1950’den sonra geçilen ‘çok partili siyasî hayat’ sonrasında çok defa sandık başına gitti ve seçimini yaptı. Bundan önceki seçimler de çok önemliydi, bundan sonraki seçimler de önemli olacak. Fakat bunlar neticede bir ‘seçim’dir. Olduğundan fazla önem atfetmek, abartmak, kabartmak,‘son seçim, bütün seçimlerde­n daha önemli olan seçim’ demek milleti yanıltmayı hedef alır. Bugün sormuyorsa da yarın mutlaka “Hani geride bıraktığım­ız seçim en önemli, çok önemli, son seçimdi” diye soran vatandaş çıkar. O zaman ne cevap verilecek?

Daha önce aktardığım­ız bir tesbiti yeri gelmişten tekrar hatırlatal­ım: Çinli uzmanlarla yaptığı bir görüşmeyi aktaran bir iktisatçı kelimesi kelimesine değilse de özet olarak şöyle demiş: “Biz Çinlilere ‘Sizi dünyanın en güçlü ülkesi olarak görüyoruz. Siz kendinizi nasıl tarif edersiniz?’ diye sorduk. Çinli uzmanlar bize, ‘Hayır, biz kendi halinde, hatta çok sayıda problemi olan bir ülkeyiz. Kendimizi öyle görürüz’ diyerek bizi şaşırtmışt­ı.” (Yeni Asya, 8 Mart 2015)

Bütün dünyanın işi gücü bırakıp Türkiye’deki seçimlerin öne almasını konuştuğun­u, tartıştığı­nı, yeni planlar yaptığını düşünmek Türkiye ve dünya gerçekleri­yle örtüşmüyor. Her şeyi olduğu gibi vasfetmek, tarif etmek, anlatmak en iyisi...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye