AKP+MHP için mi şehit oldular?!!!
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı, partisinin il kongrelerinden birinde yaptığı konuşmada “Metal yorgunluğunu attık, Afrin harekâtıyla bir diriliş hamlesinin içine girdik” ifadesini kullanmıştı.
Milletin birliğini temsil makamı ile parti başkanlığını aynı kişide bir araya getiren 30 model şelik rejimi referanslı 16 Nisan paketiyle “parti devleti” sistemini 90 sene sonra yeniden hortlatma projesinin ortaya çıkardığı sonuçlardan birini bu beyanda çok açık şekilde görmekteyiz.
50’yi aşkın şehit verdiğimiz Afrin harekâtı Türkiye’yi tehdit eden terör koridorunu kırmak için mi yapıldı, yoksa iktidar partisini metal yorgunluğundan kurtarıp diriltmek için mi?!!
Herşeyi siyasallaştıran anlayış, ülkenin seçim sath-ı mailine girdiği süreçte işi çok daha ileri noktalara vardırmakta hiçbir beis görmüyor.
El Bab, Cerablus, Afrin şehitlerinin ailelerine atfen uçurulan “Evlâtlarının emanetine sahip çıkmak adına oylarını cumhur ittifakına verecekler” lâfı, bunun son örneği. O askerlerimiz AKP-MHP ikilisini iktidar yapmak için mi şehit oldu?!!!
Şehit olmayıp 24 Haziran’da oy kullanacak olsalardı, içlerinde belki farklı tercihte bulunacak olanların da yer aldığı şehitlerin iktidar hırsı ve siyasî rant için kullanılması asla kabul edilemez. Yapılan istismar, ters tepecektir.
Tıpkı, şehit sayısının 52’yi bulduğu bir aşamada Afrin’deki askerlerimize “moral ziyareti” adı altında yapılan organizasyonun Tatlısesli, Seda Sayanlı, klarnetli bir “Yaylalar” seremonisine dönüştürülmesinde olduğu gibi...
Görünen o ki, 16 senelik iktidarın getirdiği güç zehirlenmesi ve şımarıklık, artık kronik boyutlara ulaşmış. Partinin kurucularından ve ilk bakanlarından Ali Coşkun’un, yolunu ayırdıktan sonraki bir beyanında söylediği “Kişinin kendisini en güçlü hissettiği an, hata yapmaya en açık olduğu andır” tesbiti bu gibi örneklerde çok açık bir şekilde ifadesini buluyor.
Böylesi sakil ve münasebetsiz tavırların, yaklaşımların ve söylemlerin kamuoyu vicdanında olumlu mâkes bulması düşünülemez.
Tek taralı beyin yıkama ve algı operasyonlarıyla bazı zihinler ne kadar şartlandırılsa da, bu halin ilânihaye devamı söz konusu olamaz.
“Fıtrat, fıtrî olmayan şeyi reddeder.”
BB: “Artık kesintisiz demokrasiden, hukuk devletinden, millî iradenin mutlak hakimiyetinden geri dönüş yok. Demokratik hukuk devletine bağlı denge denetleme sistemiyle güçlü Meclis, güçlü icra içeren değişikliği 24 Haziran’da hayata geçireceğiz.” OHAL ve tek adam rejimiyle mi?!!!
Erken seçim tartışmaları - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/erken-secimtartismalari_459496